Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır,
İstanbul, Van ve İzmir’de düzenlenen ‘Adalet ve Vicdan Nöbetleri’nden sonra
yaptığı Parti Meclisi toplantısında 9 maddelik bir sonuç bildirgesi açıkladı.
23 Ağustos’ta gerçekleştirilen Parti
Meclisi toplantısı sonucu yayınlanan sonuç bildirgesinde, Ortadoğu’daki son
gelişmeler, hükümetin dış politikasına dair eleştiriler, açlık grevindeki
tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, devam eden OHAL süreci, tek
tip kıyafet dayatması ve emekçilerin hükümetle yaptığı toplu sözleşme
görüşmeleri gibi başlıklar yer aldı. Geçtiğimiz günlerde açıkladıkları iki
aylık etkinlik programına katılım çağrısı yapılan bildiride, “Erdoğan rejimine
karşı HDP’nin demokrasi ve barış mücadelesini kararlı bir şekilde sürdüreceği’
vurgulandı.
İşte 9 maddelik HDP bildirgesi:
1- Bugün Ortadoğu’da yaşananlar,
bölgenin yüzlerce yıllık tarihini yeniden ve halkların kendi öz iradeleri
doğrultusunda var etme mücadelesini bağrında taşımaktadır. Suriye Demokratik
Güçleri’nin Rakka’da IŞİD işgaline son vermek için giriştiği savaşın
sonuçlanmasıyla kuşkusuz ki bölgede yeni bir aşamaya ulaşacağız. Bölge
halklarının IŞİD’e ve onu destekleyen yapılara karşı uzun süredir büyük
bedeller ödeyerek sürdürdüğü mücadeleye karşın, ABD ve Rusya başta olmak üzere
küresel ve bölgesel alt emperyal hevesli güçlerin bölge halklarının iradesi
dışında bir çözümü ve ulus devlet statükoculuğunu dayatmaları, bölgenin
demokratikleşmesinin önündeki en büyük engeli oluşturmaya devam ediyor. HDP
olarak, halkların kendi kaderlerini tayin etmesi ilkesinden hareketle; tüm
Ortadoğu halklarının kendi gelecekleri konusunda söz sahibi olmaları ve özgür
bir yaşamı inşa etmeleri için her türlü desteği ve dayanışmayı ortaya koyma
konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
2- AKP iktidarının son günlerde
artırdığı diplomatik ve askeri temaslar bölgede yeni bir kanlı sürecin
başlatılmak istendiğinin en açık göstergesidir. İran Genelkurmay Başkanı
Muhammed Bakiri’nin Türkiye ziyareti sırasında gündeme gelen Kürtlere yönelik
ortak askeri operasyon gerçekleştirme planı, bölgeyi sürekli bir savaş
girdabına hapsetme girişimdir. Güney Kürdistan’da, Şengal ve diğer bölgelerde
Kürtlere yönelik yapılacak operasyonlar sadece o bölgede yaşayan Kürtlerin
kazanımlarına yönelik bir müdahale değil, başta Güney Kürdistan’da kazanılmış
tüm hakların tehlikeye girmesiyle birlikte, Kuzey Suriye Federasyonu’na yönelik
de bir tehdit ve saldırı anlamını taşımaktadır. Bütün demokrasi güçlerini
hükümetin bu saldırı politikalarını boşa çıkarmak için itirazlarını yükseltmeye
çağırıyoruz.
3- Federal Kürdistan bölgesinde gündeme
gelen referandum konusu, bir halkın kendi geleceğini tayin etmesi anlamında
ilkesel olarak doğrudur ve demokratik teamüllere uygundur. Kürdistani halklar
açısından bu denli önemli olan referandumun yeterli hazırlık ve zemin
oluşturularak gerçekleştirilmesi en büyük temennimizdir. Özellikle Ulusal
Kongre konusunda beklentilerin karşılanmadığı bir süreçte referandumun
gerçekleştirilmeye çalışılmasının birçok yeni gerilimi beraberinde
getirebileceği kaygımızı da bu vesileyle kamuoyuyla paylaşmak isteriz.
4- Ezidi halkı 2014 yılında IŞİD
tarafından gerçekleştirilen katliama karşı mücadelesini yeni bir aşamaya taşıdı
ve Şengal Demokratik Özerk Meclisi özerklik ilan etti. Bu gelişme ile Ezidi
halkı kendi geleceğini kendisinin belirleyeceğini ve yeni bir fermanı; katliam,
göç ve tehciri yaşamamak için mücadele kararlılığını ilan etmiştir. HDP olarak,
Êzidîxan’ın Demokratik Özerlik Projesi’ni selamlıyor, başta bölgede yaşayan
Kürtler olmak üzere tüm halklara bu projeyi sahiplenme çağrısı yapıyoruz.
5- OHAL ve KESK’in katılımının
engellendiği koşullarda gerçekleşen TİS görüşmeleri yandaş konfederasyonun
maharetiyle emekçileri değil iktidarı kollayan bir orta oyununa dönüşmüştür.
Ortalama maaşın yoksulluk ücretinin altında kaldığı, emekli maaşlarının açlık
sınırına yakın olduğu günümüzde, AKP ve onun konfederasyonunun anlaştıkları
ücret artışı, sefalet ücretlerinde bir yaşamı kamu emekçilerine ve emeklilerine
dayatmaktadır. Erdoğan rejiminin finansmanı emekçilerin sırtına yüklenmeye
devam edilmektedir. Bütçeden kamu emekçilerinin ve emeklilerinin hak ettiği pay
Erdoğan rejiminin ihtiyaçlarına ayrılırken, emekçilerin tüm hakları gasp
edilmektedir. Kamu emekçilerinin haklı mücadelesinde yanlarında olmaya ve
eşitlikçi bir demokrasi mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.
6- Son günlerde basında hükümetin
cezaevlerinde tek tip uygulamasını hayata geçirmek için 70 bin kıyafet
hazırladığına ilişkin haberler yer almaktadır. Bu tehlikeli bir yoldur. 12
Eylül darbesi sırasında gündeme gelen bu uygulama can kayıpları pahasına,
devrimci tutsakların mücadelesi sonucu geri püskürtülmüştü. Cezaevlerindeki
tutsaklar, bütün ülkeyi tek tipleştirme peşindeki AKP Genel Başkanı’nın 1980
darbecilerinden kopyaladığı bu uygulamasına karşı çıkacaklarını ve elbiseleri
yırtıp atacaklarını açıkladılar. HDP olarak, tekçi zihniyetin tek tip kıyafet
dayatmasına karşı tutsakların yanında olduğumuzu ve tek tipleştirmeyi kabul
etmeyeceğimizi belirtiyoruz. Bu konuda tüm toplumu duyarlı olmaya çağırıyoruz.
7- KHK ile atıldıkları işe dönmek için
akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın başlattığı açlık grevi
170. gününe girdi. Sağlık durumları gittikçe kötüleşen iki eğitimcinin
yakınları ve avukatları ile görüşmeleri kısıtlanmakta ve infaz hastanesi doktorları
tarafından zorla müdahale ile tehdit edilmektedirler. Yeni acıların yaşanmaması
ve Nuriye ile Semih’in yaşatılması için taleplerinin derhal kabul edilmesi ve
işe dönmelerinin sağlanması için çabalarımızı artıracağız.
8- AKP-MHP kirli ittifakı tarafından
halkımıza giydirilmeye çalışılan deli gömleğini yırtmak için bundan sonra da
“Durmayalım, Dur Diyelim! Faşizmi Durduralım, Birlikte Değiştirelim!”
kampanyası çerçevesinde demokrasi güçleri ile ortaklaşarak sürdüreceğimiz
mücadelemiz kesintisiz olarak devam edecektir. Eylül ayından başlayarak
gerçekleştireceğimiz mitingler, halk toplantıları ve şölenler ile sokakları ve
meydanları mücadele alanlarına dönüştürecek, faşizmi kurumsallaştırmayı
hedefleyenlere ‘Dur’ diyeceğiz.
9- Mücadele ederek örgütlenme,
örgütlenerek mücadeleyi yükseltme ilkesini benimseyen partimiz ilçe
kongrelerini önemli ölçüde tamamlamıştır. Parti Meclisimiz, Eylül ayından
itibaren il kongreleri için start verme ve örgütlenme seferberliğini başlatma
kararı almıştır.
Mutlaka Kazanacağız!”