25 Ağustos 2017 Cuma

FEDAKARLIK DAYANIKLILIK VE İNANCIN ADI ÇELİĞE SU VERİLDİ..!

Umudun yenilenmesi gereken zorlu bir süreçten geçiyor. Böyle dönemlerde tarihe yüzümüzü dönmek ve yaşanmışlıkları hatırlamak, buradan öğrenmek büyük önem taşıyor. İşte devrimci iradenin nelere muktedir olduğunu görmek ve bilincimiz bilemek için Ve Çeliğe Su Verildi romanını yeniden okunmasının zamanı.
Nikolay Ostrovski,Ve Çeliğe Su Verildi( Çelik Böyle Sertleşti) adlı ünlü romanını, 1904–1936 yılları arasında yaşadığı kısa, ama olağanüstü güzel, kahramanlara yaraşır hayatıyla yazdı. Büyük ölçüde otobiyografik olan eserin temel karakteri, Pavel Korçagin tipinin güçlü, canlı ve çekici oluşunun sırrı, gerçek hayattan alınmasından ileri gelir. Nikolay Ostrovski, daha yirmi yaşındayken, iç savaş cephelerinde aldığı ağır yaraların etkisiyle kötürüm ve kör olmuş. Bu durumdayken, gençliği, sevgi ve mücadeleyi, yoldaşlarını ve silah arkadaşlarını anlattığı romanı Çelik Böyle Sertleşti'yi yazmıştı. "Yaşamasını haklı çıkaracak, hayatın yaşanmaya değdiğini kanıtlayacak" planını böylece gerçekleştirdi. 1935'te, ünlü Sovyet gazeteci Mihayil Koltsov'un kaleme aldığı "Cesaret" başlıklı makale Pravda' da yayınladığında, milyonlarca insan, Ostrovski' nin iyileşmez hastalığını ve partiye sarsılmaz bağlılığını öğrendi
Pavel Korçagin okurların gözünde, devrimci azmin, fedakârlığın, zor koşullara dayanıklılığın simgesi, bir kahraman, özgürlük savaşında, ruhu alabildiğine yücelen bir büyük insandır. Bu kahraman, hayattan çıkıp edebiyat sayfalarına geçmiş, oradan yine hayata dönmüş, hayatı etkilemiş, oluşturduğu simgeyle gençliği biçimlendirmiştir. Ostrovski der ki; "İnsanın en paha biçilmez varlığı hayatıdır. Hayat bir kez verilir insana ve bu hayatı öyle yaşamalı ki, hiçbir amacı, anlamı olmadan yaşanan yıllar için insan utanç duymasın, miskin, pis pis heveslerle geçen günler için insanın yüzü kızarmasın ve hiç değilse ölürken kendi kendine diyebilsin ki: 'Ben ölümümü, bütün gücümü dünyada en mükemmel olan şeye, insanlığın özgürlüğe kavuşması için mücadeleye adayarak yaşadım.”
Ostrovski'nin “Çelik Böyle Sertleşti” adlı eseri, milyonlarca okuyucuyu hayran bırakıp dünya edebiyatında hak ettiği yeri almıştır. Sovyet Hükümeti de, Ostrovski'nin büyük başarısına yüce bir değer vererek, yazarı, Lenin Nişanı'yla ödüllendirmiştir.
Nikolay Ostrovski yalnızca bir edebiyatçı değil, hiç eksiksiz bir devrimcidir. Devrime ve halka karşı duyumsadığı borçluluğu, kızıl orduda yaşadıklarını, deneyim ve algılama birikimlerini romanlaştırarak ödemeye çalışmıştır. Yaşadığı devrim süreci, onu farklı bir edebiyatçı yapmıştır. Kitabı yayınlanır yayınlanmaz, ülkesinin sınırlarını aşmış, hemen Avrupa dillerine çevrilmiştir. Dahası Andre Gide ve Romain Rolland gibi Avrupa edebiyatının devleri, başarısını kutlamak için ona koştular. Kendisi, devrimin bir ürünü olan Ostrovski, dünya devrimcilerine bir armağan olarak bıraktı romanını. Rolland, ona yazdığı bir mektupta şunları söylemiştir: "Benim için, adınız en ender rastlanır, en katıksız manevi cesaretle eş anlamlı. Size hayranım. Acı ve zor günlerle dolu hayatınızın, yüz binlerce insana umut ışığı olacağından hiç kuşku duymayın. Tüm dünya için, kaderin zalimliğine karşı iradenin kazandığı zaferin sevinç verici, soyluluk verici örneği olarak kalacaksınız. Kurtulan ve yeniden doğan halkınızla bütünleştiniz. Halkınızın içinde yaşıyorsunuz, o da sizin içinizde yaşıyor."
Boris Polevov ;onun için şunları yazmış:
"Pavel Korçagin; dünya turuna çıkmış, dağlar, okyanuslar aşıyor, tüm dünya okurları arasında yeni dostlar kazanıyor, yürekleri fethediyor. Burada şaşacak ne var? Ostrovski; kahramanında, Sovyet devrimi'nin yarattığı kuşağın en üstün çizgilerini nakış nakış işlemiş.”

Pek çok devrimcinin, daha lise yıllarında, büyük heyecanla okuduğu bu ünlü romanı, bugünün koşullarında, farklı bir bakış açısıyla, yeniden okumaya ne dersiniz?