KESK BİR ÇOK KENTTE SEFALET ZAMMINI PROTESTO ETTİ;Kamu emekçileri: Toplu sözleşme oyununu birlikte
bozalım..!
KESK, Memur-Sen ve hükümet tarafından
imzalanan 'sefalet zammı'na birçok kentte basın açıklamalarıyla tepki gösterdi.
Tepkiler KESK'le sınırlı kalmadı. Siyasi partiler ve diğer konfederasyonlardan
da satış sözleşmesine itirazlar yükseldi.
KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU: 4/B VE
4/C'LİLER YİNE UNUTULDU
KESK Ankara Şubeler Platformu
milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisini sefalete mahkum eden toplusözleşmeye
tepki gösterdi. Geçen yıldan daha az zamma hükümet ile birlikte imza atan
Memur-Sen'i eleştiren KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, ücret zammı dışındaki
taleplere dikkat çekti. Gezen, “Merak ediyoruz: Bu kazanımlar arasında
4/B’liler, 4/C’liler, kamuda asli işleri yapan taşeron firma çalışanları başta
olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi var mıdır” diye sordu.
KESK Ankara Şubeler Platformu, Hükümet
ve Memur-Sen arasında imzalanan toplusözleşmeye tepki gösterdi. Sakarya
Caddesi'nde yapılan basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun
Gezen, kamu emekçilerinin 2 yıllık mali ve sosyal haklarını belirleyen
toplusözleşme müzakerelerinin şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde yürütülmesi
gerekirken kapalı kapılar ardında sürdüğünü söyledi. Çalışma Bakanının her 6
aylık dilim için yüzde 3,5 öneren ikinci bir tekliften bahsettiğini kaydeden Gezen,
“Neyse ki Cumhurbaşkanı devreye girip Memur-Sen Başkanını 3,5 o(a)lmaktan
kurtarmıştır. Peki, bu aralıkta Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile ne görüşülmüş,
nasıl bir pazarlık yürütülmüştür? Bu ikinci teklif neden kamuoyundan
gizlenmiştir?” diye sordu.
Memur-Sen'in bir önceki toplu sözleşmede
üzerinde çalışılma yürütülmesi kararlaştırılan maddelerde ilerleme bir yana
takibini dahi yapmadığını dile getiren Gezen, kamu emekçilerinin yıllardır
çözülmeyi bekleyen sorunlarını şöyle sıraladı: “Merak ediyoruz: Bu kazanımlar
arasında 4/B’liler, 4/C’liler, kamuda asli işleri yapan taşeron firma
çalışanları başta olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi var
mıdır? Ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılması var mıdır?
Vergi dilimi ve ek gösterge adaletsizliklerini ortadan kaldıran tek bir cümle
dahi var mıdır? Yoksa geçmiş dönemde yaptığınız gibi, 258 sayısına amaç,
kapsam, taraflar, ‘üzerinde çalışma yapılacak konular’ gibi maddeleri de
ekleyerek mi ulaştınız?”
DAVAYLA KAZANILANI DA TIRPANLADI
Memur-Sen yönetiminin kümülatif yalanlar
söylemeye devam ettiğine diakt çeken Gezen, 2018 yılı için yüzde 4+3,5 artışın
kümülatif yüzde 7.64; 2019 yılı için yüzde 4+5 artışın ise kümülatif yüzde 9,20
olarak gösterilerek emekçilerin aklıyla dalga geçildiğini dile getirdi.
4/C’liler ve 4/B’liler başta olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya
geçirilmesi bir yana 4/Clilere geçen dönem verilen 150 TL üzerine konulan kısmi
rakamlardan ‘kazanım’ diye bahsedildiğini ifade eden Gezen, oysa 4/C’lilerin
davayla kazandıkları 450-500 TL ek ödemelerin önceki toplu sözleşme ile 150
TL’ye sabitleyenin yandaş konfederasyon yönetimi olduğunu söyledi.
İHRAÇ EDİLENLER İADE EDİLMELİ
Memur-Sen'in Cumhurbaşkanı'na giderek
zam istemesine de değinen Gezen, “KHK’lar ile grev hakkının ve grevlerin
engellenmesini hedeflediklerini söyleyen, 'milletin adamından' icazet alan
konfederasyon başkanı bir kez daha satış sözleşmesinin ortağı ve tarafı
olmuştur. KHK’ları, KHK’larla gerçekleşen haksız, hukuksuz ihraçları onaylayan,
emekçilerin başında Demoklesin Kılıcı gibi sallanan ve iş güvencesini tamamen
yok eden KHK rejiminden iyileştirme bekleyen bir yapı sendika değildir, olamaz!
Bunun için KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini insanca
yaşamaya yetecek ücret, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için verilecek
mücadelede yan yana omuz omuza olmaya çağırıyoruz. Tüm kamu emekçilerini,
insanca yaşanacak ücret, herkes için iş güvencesi, OHAL ve KHK rejiminin
kaldırılması, tüm ihraçların aynı kadro ve unvanları ile göreve iadesi, emeğin
özgürleşmesi için verilecek mücadelede emeğin gerçek tarafında yer almaya
çağırıyoruz” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)
KESK İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU: KİRLİ
PAZARLIKLARLA BİR SÜREÇ İŞLEMİŞTİR
KESK İstanbul Şubeler Platformu, hükümet
ile Memur-Sen arasında imzalanan 4. dönem toplu iş sözleşmesi ile kamu
emekçileri ve emeklileri ücretlerine 2018 yılında yüzde 3,5+4 2019 yılında ise
yüzde 4+5 zam verilmesini protesto etti. KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem
sözcüsü Özlem Tolu, sözleşmenin şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde yürütülmesi
gerektiğini vurgulayarak, “Kapalı kapılar ardında kirli pazarlıklarla bir süreç
işlemiştir” dedi.
KESK İstanbul Şubeler Platformu
tarafından Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında “Toplu sözleşme
görüşmelerinde orta oyununa son” pankartı açıldı. Açıklamaya katılan kamu
emekçileri, “Direne direne kazanacağız”, “Devlet güdümlü sendikaya hayır”,
“Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Yüzdelik zam değil, toplu sözleşme”, “KHK’lar
gidecek, biz kalacağız”, “AKP’nin memuru olmayacağız” sloganları attı.
‘GEÇMİŞ KAZANIMLALARI YENİ KAZANIM
OLARAK SUNUYOR’
KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem
sözcüsü Özlem Tolu’nun okuduğu basın açıklamasında sözleşmenin şeffaf bir
şekilde kamuoyu önünde yürütülmesi gerektiği vurgulanarak, “Kapalı kapılar
ardında kirli pazarlıklarla bir süreç işlemiştir” denildi. Tolu, “Bir önceki
toplu sözleşmede üzerinde çalışma yürütülmesi kararlaştırılan maddelerde
bırakın ilerleme sağlamayı, bu konuların takibini dahi yapmayan yandaş
konfederasyon geçmişte imza atılan maddeleri de yeni dönemin kazanımı gibi
sunmaktan geri durmamaktadır. ‘Toplam 258 kazanıma imza attık’ diyenler ancak
10’a kadar sayabilmektedir” dedi.
‘EMEKÇİLERİN AKLIYLA OYNANIYOR’
“Bu kazanımlar aradında 4/B’liler,
4/C’liler, kamuda asli işleri yapan taşeron firma çalışanları başta olmak üzere
güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi var mıdır? Ek ödemelerin emeklilere
ve emekli aylığına yansıtılması var mıdır? Vergi dilimi ve ek gösterge
adaletsizliklerini ortadan kaldıran tek bir cümle dahi var mıdır? Yoksa geçmiş
dönemde yaptığınız gibi, 258 sayısına amaç, kapsam, taraflar, ‘üzerinde çalışma
yapılacak konular’ gibi maddeleri de ekleyerek mi ulaştınız” diye soran Tolu,
emekçilerin aklıyla oynandığını savundu. Tolu, emekçilerin haklarının
kayıplarla iktidara peşkeş çekildiğini ifade etti.
‘EMEKÇİLER HAKLARINI GERÇEK BİR
SENDİKAYLA ALABİLİRLER’
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ı ve
sendikayı eleştiren Tolu, “KHK’lar ile grev hakkının ve grevlerin
engellenmesini hedeflediklerini söyleyen ‘milletin adamından’ icazet alan
konfederasyon başkanı bir kez daha satış sözleşmesinin ortağı ve tarafı
olmuştur. KHK’leri, KHK’lerle gerçekleşen haksız, hukuksuz ihraçları onaylayan,
emekçilerin başında Demokles’in Kılıcı gibi sağlanan ve iş güvencesini tamamen
yok eden KHK rejiminden iyileştirme bekleyen bir yapı sendika değildir, olamaz.
Bu süreç, KESK olarak en başından beri karşı çıktığımız, gerçek evrensel toplu
sözleşme sistemi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, tekli sendikal rejimin ve
siyasal iktidarın son sözü söylemesinin dayatıldığı ‘Türkiye Tipi Toplu
Sözleşme Sisteminin’ iflas ettiğini bir kez daha ispatlamıştır. Emekçiler
haklarını, OHAL ve KHK rejimine sırtını dayamış, emekçilerin hakkını gasp etmek
için bu rejimi kullanan, bütçe fazlalarından sadece emekliye pay ayırmayan, iş
güvencesini tamamen ortadan kaldıran iktidarın önünde ekoseli ceketini
ilikleyenlerle değil, gerçek bir sendikayla alabilirler” diye konuştu. Tolu,
tüm kamu emekçilerini verilecek mücadelede emeğin gerçek tarafında yer almaya
çağırdı. (İstanbul/EVRENSEL)
KESK İZMİR ŞUBELER PLATFORMU: TOPLU
SÖZLEŞME OYUNUNU BİRLİKTE BOZALIM
İzmir'de KESK'li kamu emekçileri Memur
Sen'in imzaladığı TİS'e karşı, bütün kamu emekçilerini birlikte mücadeleye
çağırdı.
KESK İzmir Şubeler Platformu, geçtiğimiz
gece sonuçlanan 4. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri ile ilgili basın
açıklaması yaptı. Konak Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada AKP ile Memur
Sen arasında yeni bir satış sözleşmesi imzalandığı belirtildi.
Basın açıklamasında 'İhanet Sözleşmesine
Hayır, Emekçiler Ortak Mücadeleye' pankartı açılırken 'Sahte TİS'e Hayır',
'Dilenenler Değil Direnenler Kazanır' ve 'Sadaka Değil İnsanca Bir Ücret
İstiyoruz' dövizleri açıldı. Açıklamada 'Zafer Direnen Emekçinin Olacak', 'Sefalete
Teslim Olmayacağız' ve 'AKP Zammını Al Başına Çal' sloganları da atıldı.
Açıklamaya DİSK ve TMMOB temsilcileri de katıldı.
Basın metnini okuyan Dönem Sözcüsü ve
BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, maaşlarının yüzde 25 eridiğini ifade
ederek "Memur Sen Genel Başkanı kümülatif zammın %17,5 olduğunu söyledi.
Oysaki teklifleri %34, kabulleri 16 buçuktur. Teklif ile kabul arasındaki fark
eksi 17 buçuktur. Rakamlarla oynayarak olduğundan fazla gösterebilirsiniz,
ancak gerçekleri saklayamazsınız. Kamu emekçileri ne kadar yoksullaştıklarını
biliyorlar zaten. Kabul edilen teklif zaten gerçekçi olmayan enflasyon
rakamlarının dahi şimdiden altındadır" dedi.
'BÜTÜN MEMURLAR KAYBETTİ'
İhanet sözleşmesi imzalandığının altını
çizen Güven şunları söyledi "Hükümet tarafından sunulan tekliflerin,
bunların yarısının altında oranlarla sunulması ve Memur-Sen’in “21 Ağustos
2017” bu teklifi ret edip “Milletin adamı belirlesin” gibi feveranlar, “bu
teklife kapalıyız” gibi memurun tepkisini yumuşatmaya yönelik oyuna dahi hükümet
bugün “buçuk” eklemeyle kabul etmesi sonucu, kaybeden sadece Memur-Sen üyeleri
olmamış, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi aileleri ile birlikte
kaybetmiştir. Ortaya çıkan tablo OHAL hukuksuzluğu ve Memur-Sen
sendikacılığının sonucudur".
'TEMEL TALEPLERİMİZ İÇİN ORTAK HAREKET
EDELİM'
Toplu sözleşme oyununu birlikte bozmaya
çağıran Güven "Bıçak kemiğe dayandı, tüm kamu çalışanları sendikalarının
üyelerine, tüm hükümet yetkililerine ve tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz! Biz
kamu emekçileri olarak hiç bir ayrım gözetmeksizin farklılıklarımızı bir kenara
bırakarak aşağıda belirtilen temel taleplerimiz için ortak hareket etmeye
çağırıyoruz. Acil taleplerimizi kazanana kadar satış sözleşmesine karşı fiili
meşru mücadele hattında birleşelim.KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu
emekçilerini haklarının, özgürlüklerinin ihanet-satış sözleşmeleri ile yok
sayılmasına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz" dedi.
Güven son olarak kamu emekçilerinin
taleplerini sıraladı. Talepler şu şekilde;
-OHAL ve KHK’lar kaldırılsın
-İş güvencesini kaldırmaya yönelik yasal
çalışmalar iptal edilsin
-Yüzdelik zam değil insanca yaşanacak
bir temel ücret istiyoruz
-En düşük memur maaşı 3.450 TL. olsun
-Ek göstergelerin 3600’e çıkarılsın
-Bütün ek ödemeler emekli maaşına
yansıtılsın
-Vergi dilimi kaldırılsın
-4/B, 4/C ve taşeron çalıştırma
kaldırılsın
-Sendika yasası değiştirilsin. Grevli
toplu sözleşme istiyoruz
-Sendika hakkı önündeki tüm engellerin
kaldırılsın
(İzmir/EVRENSEL)
KAMU SEN İZMİR: TİS TİYATRODAN İBARET
Hükümet ile Memur Sen arasında imzalanan
ve 4. Dönem Toplu Sözleşmesine, diğer kamu konfederasyonlarından tepkiler
gelmeye devam ediyor. Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilciliği de yaptığı
açıklama ile TİS'in sonuçlarına karşı mücadele çağrısı yaptı.
Temsilcilik binasındaki basın
toplantısında metni okuyan İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, Memur Sen'in, memurun
ve memur emeklilerinin idam fermanını imzaladığını ifade ederek "Yarım
puanlık artış, en düşük dereceli memur maaşına 11,58 TL; ortalama memur maaşına
ise 15,40 TL ilave artış getirmiştir.
Bu toplu sözleşme 4/B’li, 4/C’li ve
diğer sözleşmeli ve vekil personelin sorunlarına bir çare
getirmemektedir.Yıllardır yaşanan hak kayıplarının telafisi için hiçbir çözüm
sunmamaktadır. Yardımcı hizmetlilerin, ek gösterge mağdurlarının beklentilerine
cevap olamamıştır. Aile yardımı, çocuk parası gibi hiçbir sosyal yanı olmayan
topal bir sözleşmeye imza atılmıştır" dedi.
'MEMUR SEN DİYET BORCUNU ÖDÜYOR'
Kamu emekçilerinin yüzlerce sorununun
TİS masasında unutulduğunu dile getiren Doğruyol şunları söyledi: "Bu
sözleşmeyle memurun umutlarını 2020 yılına kadar söndürenler, 20 milyon kişinin
de ahını almışlardır. Türkiye nüfusunun dörtte birinin geleceğini çalan bu
toplu sözleşmeyi gerçek anlamda sendikacılık yapan, hak mücadelesi veren hiçbir
sendika kabul etmez. Madem ki içinize sinmiyor; o zaman neden imzalıyorsunuz?
Bunların varlıklarının temeli olan güce karşı diyet borçları
bulunmaktadır."
'BU OYUNU ARTIK BOZALIM'
Bu toplu sözleşmenin mevcut Hükümet ve
Memur Sen arasında oynanan tiyatronun 3. perdesinden ibaret olduğunu vurgulayan
Doğruyol "Yarım puanla mutabakat aşamasına gelenler, yıllardır toplu
sözleşme adı altında sergiledikleri orta oyununun Kavuklu ’su, Pişekâr’ı dahi
olmaktan uzak, yalnızca birer figüran olarak masadan ayrılmışlardır. Bu toplu
sözleşme Mevcut Hükümet ve Memur Sen arasında oynanan tiyatronun 3. perdesinden
ibarettir. Emin olun ki Memur Sen masaya oturmasaydı da hükümet memura aynı
zammı verirdi. Vermese ne olurdu memurun maaşı ortalama 15TL eksik olurdu. Kamu
çalışanları ve emeklilerimizin bu oyunu bozması ve artık “Bu masala bir son
verin” demesi bir zorunluluk haline gelmiştir" dedi. (İzmir/EVRENSEL)
KESK BURSA’DA SATIŞ SÖZLEŞMESİNİ
PROTESTO ETTİ
KESK Bursa Şubeler Platformu
Memur-Sen’in imzaladığı satış sözleşmesini yaptıkları basın açıklamasıyla
protesto etti.
Heykel’de açıklama yapan KESK üyeleri
tüm kamu emekçilerini ihanet-satış sözleşmelerine karşı birlikte mücadele
etmeye çağırdı.
KESK adına açıklamayı okuyan dönem
sözcüsü Uğur Üçöz; “2018-2019 yıllarını kapsayan 4.Dönem ‘Toplu Sözleşme’
görüşmeleri yine fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Daha önceki üç toplu sözleşmede
sahnelenen orta oyununun tekrarından ibaret görüşmelerde AKP ve yandaş
konfederasyon yönetimi gece yarısı yeni bir satış sözleşmesine imza atmıştır.
Dün ‘imza töreni’nde bir araya gelerek Çalışma Bakanı ve yandaş konfederasyon
başkanı milyonların gözünün içine baka baka bu yeni satış sözleşmesini övüp,
üstün gayretlerinden dolayı birbirlerini tebrik etmişlerdir. Ancak ne kadar toz
pembe tablolar çizseler de, ‘tarihi başarı’ nutukları atsalar da güneş balçıkla
sıvanmaz. Her şey 80 milyonun gözleri önünde olmuştur” dedi.
Yaşanan sürecin, KESK’in en başından
beri karşı çıktığı, gerçek evrensel toplu sözleşme sistemi ile uzaktan yakından
ilgisi olmayan, tekli sendikal rejim ve siyasal iktidarın son sözü söylemesinin
dayatıldığı , Türkiye Tipi Toplu Sözleşme Sisteminin iflas ettiğini bir kez
daha ispatladığını belirten Uğur Üçöz: “OHAL-KHK rejimine sırtını dayayarak
istediği kamu çalışanını sorgusuz sualsiz işinden eden, açığa alan siyasal
iktidar toplu sözleşme de kamu emekçileri ile dalga geçen teklifler sunmuş,
yandaş konfederasyon yönetimi ise bunu izlemekle yetinmemiş adeta çanak
tutmuştur. Kısacası kamu emekçilerine ölümü gösterip sıtmaya razı etme
politikası sonuna kadar kullanılmıştır. Son söz olarak; bu ülkenin kamu
emekçileri, emeklileri sadaka değil, emeğinin karşılığı olan onurlu bir ücret
ve yaşam talep etmektedir. Ve bunu fazlası ile hak etmektedir.KESK olarak
sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini haklarının, özgürlüklerinin
ihanet-satış sözleşmeleri ile yok sayılmasına karşı birlikte mücadele etmeye
çağırıyoruz. Gelin, hükümet ve sizleri unutup Cumhurbaşkanı’ndan icazet uman
malum konfederasyon yönetiminin taleplerimize kulaklarını tıkamasına karşı ses
verelim. Gelin, haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok sayanlara kapıkulu değil
emekçi olduğumuzu birlikte gösterelim” dedi. (Bursa/EVRENSEL)
ADANA'DA KESK SEFALET ZAMMINA TEPKİ
GÖSTERDİ
KESK Adana Şubeler Platformu Atatürk Parkı'nda
gerçekleştirdi basın açılması ile ilk yıl için yüzde 4+3,5, ikinci yıl için
yüzde 4+5'lik zamma tepki gösterdi.
KESK Adana Şubeler Platformu Atatürk
Parkı'nda gerçekleştirdi basın açılması ile ilk yıl için yüzde 4+3,5, ikinci
yıl için yüzde 4+5'lik zamma tepki gösterdi. Yüzde 10+6 talep eden Memur Sen'in
teklifi kabul etmesine tepki gösteren emekçiler, hükümetin OHAL'i emekçilere
karşı kullandığını belirterek OHAL'in kaldırılmasını talep etti.
Basın açıklamasını okuyan KESK Adana
Şubeler Platformu dönem sözcüsü Sinan Tunç, işçiye emekçiye gelince "mali
bütçeyi bozamayız" diyen hükümetin sermayeye teşvik amaçlı vergi
indirimleri ve istisnaları sonucu 2017'de 102 milyardan vazgrçebildiğini
belirterek emekçilerin TÜİK enflasyonun dahi altında bir zam oranı ile sefalete
mahkum edildiğini dile getirdi. Yüz binlerce emekçinin sorgusuz, sualsiz ihraç
edildiğini hatırlatan Tunç, "Bu şekilde iş güvencesini fiilen ortadan
kaldıran anlayışın geride kalan emekçilere neler verebileceği
belgelenmiştir" dedi. KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm emekçilere
çağrıda bulunan Tunç, "Gelin haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok sayanlara
karşı kapı kulu değil, emekçi olduğumuzu gösterelim" dedi. (Adana/EVRENSEL)
KESK MERSİN ŞUBELER PLATFORMU: SATIŞ
SÖZLEŞMESİNE KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE
KESK Mersin Şubeler Platformu, kamu
çalışanları için imzalanan toplu sözleşmedeki zam oranını Eğitim-Sen şubesinde
basın açıklaması ile protesto etti. Açıklamada Eğitim Sen Şube Başkanı, KESK
Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sinan Muşlu, tüm kamu emekçilerini İhanet-Satış
sözleşmelerine karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
2018-2019 yıllarını kapsayan 4. dönem
toplu sözleşme görüşmelerinin yine fiyaskoyla sonuçlandığını ve daha önceki üç toplu
sözleşmede sahnelenen orta oyununun tekrarından ibaret görüşmelerde AKP ve
yandaş konfederasyon yönetiminin gece yarısı yeni bir satış sözleşmesine imza
atmış olduğunu belirten Muşlu şunları söyledi: “Bilindiği üzere hükümetin dün
‘revize ettiğimiz son teklifimiz” diyerek 2018 yılı için %3,5+% 3,5 2019 yılı
için ise % 4+ %5 maaş artışı teklifinde bulunmuştur. Maaş artışı teklifini bile
iktidardaki partinin 16. kuruluş yıl dönümüne göre %10 + %6 olarak belirleyen
yandaşlığı tescilli konfederasyonun genel başkanı söz konusu teklife karşı önce
“milletin adamından cevap bekliyoruz” diyerek topu partili Cumhurbaşkanı’na
atmıştır. Maaş aratışından medet umdukları ‘milletin adamından’ bekledikleri
cevap gelmemiş olacak ki, yandaş konfederasyon yönetimi yine 3,1 milyon kamu
emekçisini, 1,9 milyon kamu emekçisi emeklisini yanıltmamış, daha önceki
sözlerini yutarak hükümetin 2018 yılı teklifinde sadece % 0,5 puan artış
yaptığı sözleşmeye imza atmıştır.”
Muşlu, “Çalışma Bakanı ve yandaş
konfederasyon başkanı milyonların gözünün içine baka baka bu yeni satış
sözleşmesini övüp, muhtemelen üstün gayretlerinden dolayı birbirlerini tebrik
ediyorlar. Ancak ne kadar tozpembe tablolar çizseler de, ‘tarihi başarı’
nutukları atsalar da güneş balçıkla sıvanmaz. Her şey 80 milyonun gözleri
önünde olmuştur" dedi.
"Bu sadece adı 'toplu sözleşme'
olan gerçekte toplu görüşmelerden hiçbir farkı olmayan sistem, kamu
emekçilerinin ve emeklilerinin yaşadığı sorunların bu sorunların parçası olan,
halkın değil, siyasi iktidarın memurluğunu yapan, siyasal iktidarın memur
kolları rolünü üstelenen sendikamsı yapılar tarafından çözülemeyeceğini bir kez
daha ispatlamıştır" diyen Muşlu, “Nitekim yandaş konfederasyon yönetimi
kamu işvereni olan hükümetin, kamu emekçileri ile dalga geçen ilk teklifine
karşı bir haftadır beylik açıklamalar yapmanın “sizin teklifiniz kabul
edilmezse ne yapacaksınız?” soruları karşısında lafı eveleyip gevelemenin
ötesine geçememiştir" şeklinde konuştu.
"OHAL-KHK rejimine sırtını
dayayarak istediği kamu çalışanını sorgusuz sualsiz işinden eden, açığa alan
siyasal iktidar toplu sözleşmede kamu emekçileri ile dalga geçen teklifler
sunmuş, yandaş konfederasyon yönetimi ise bunu izlemekle yetinmemiş adeta çanak
tutmuştur. Kısacası kamu emekçilerine ölümü gösterip sıtmaya razı etme
politikası sonuna kadar kullanılmıştır" diyen Muşlu, “Bu ülkenin kamu
emekçileri, emeklileri sadaka değil, emeğinin karşılığı olan onurlu bir ücret
ve yaşam talep etmektedir. Ve bunu fazlası ile hak etmektedir.Bu ülkenin
fedakar kamu emekçileri, emeklileri insanca bir yaşama yetecek ücret, güvenli
çalışma ve güvenceli geleceği fazlası ile hak etmektedir.Bu son satış
sözleşmesi ile yoksulluk sınırına uzak açlık sınırına yakın bir yaşam
mücadelesi sürdürmeye terk edilen, kimseden sadaka ya da fedakarlık değil,
hakkını isteyen 3,1 milyon kamu emekçisine ve 1,9 milyon emekliye bir kez daha
ihanet edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Muşlu, sendikalı, sendikasız tüm kamu
emekçilerini haklarının, özgürlüklerinin ihanet-satış sözleşmeleri ile yok
sayılmasına karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı. Muşlu, “Gelin, hükümet ve
sizleri unutup Cumhurbaşkanı’ndan icazet uman malum konfederasyon yönetiminin
taleplerimize kulaklarını tıkamasına karşı ses verelim. Haklarımızı ve
özgürlüklerimizi yok sayanlara kapı kulu değil emekçi olduğumuzu birlikte
gösterelim. İnsanca bir yaşam için taleplerimize sahip çıkalım ve bu talepler
için mücadeleyi birlikte yükseltelim." (Mersin/EVRENSEL)
EMEKLİ-SEN: EMEKLİ TEMSİLCİLERİNİN
MASADA OLMAMASI BÜYÜK EKSİKLİK
DİSK'e bağlı Emekli-Sen 3 milyon kamu
emekçisi ile 2 milyon emekliyi ilgilendiren 4. dönem toplu sözleşmesine ilişkin
açıklama yaptı. Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen yaptığı açıklamada,
Memur Sen'in kendi teklifinin çok altında bir orana imza attığını ifade etti.
Yetkili konfederasyon Memur Sen'in ilk teklifinde, 2018 yılı için yüzde 10+6,
2019 yılı için de aynı oranlarda artış talep ettiğini hatırlatan Beysülen, bu
oranların toplam karşılığını ise yüzde 38.52 olarak açıkladığını söyledi. Ancak
toplu sözleşmede milyonlarca kamu çalışanı ile emeklisine 2018 yılında yüzde
4+3,5, 2019 yılında yüzde 4+5 oranında zam verildiğini belirten Beysülen,
istenenle kabul edilen arasında uçurum olması gayri ciddi bir yaklaşım olduğunu
ifade etti.
Beysülen, “Emeklilerin konuşulduğu ya da
konuşuluyormuş gibi yapıldığı masada, emeklilerin temsilcisi sendikanın veya
sendikalarının olmaması büyük bir eksikliktir. Zira sözleşmeyi imzalayan, Memur
Sen ilk teklifinde emekliler adına hiçbir talepte bulunmamış, daha sonra
KESK'in Devlet Personel başkanlığına ilettiği teklifinde, bizim taleplerimize
yer vermiş olmasından kaynaklı, yandaş basının emeklilere müjde diye manşete
taşıdığı sözde taleplerde bulunacağını açıklamıştır. Bu gayri ciddi yaklaşımdan
dolayı masada hiçbir zaman gündem olamayan emekliler ile onların dul ve
yetimleri, bir kez daha altı ayda bir verilecek olan maaş artışlarıyla yetinmek
durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Buradan tüm emeklilere bir kez daha
sesleniyoruz. bu günkü iktidarda dahil, yıllardır bu ülkeyi yöneten iktidarlar,
bizi yok saydılar, politika ve uygulamalarıyla, yıllarımızı verdiğimiz ülkemiz
de, sefalet içinde yaşamamıza yol açtılar. Artık yeter buna dur demenin zamanı
geldi de geçiyor. Bunun yapmanın yolu ise örgütlü olmaktan geçiyor” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)
SAADET PARTİSİ: RACON MEMURA KESİLMİŞTİR
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel
Karamollaoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter adresi üzerinden şu ifadeleri
kullandı: "Maalesef memur bir kez daha enflasyona ezdirilmiştir. Güncel
ifadesiyle söylemek gerekirse racon memura kesilmiştir. Enflasyonun altında
kalan her artış memuru daha da fakirleştirmektedir. Yüzde 7 büyüdüğü iddia
edilen Türkiye’de kamu çalışanlarına düşen pay bu olmamalıydı. Memur ve memur
emeklilerinin bu artıştan çok daha fazlasını beklediğini ve de hak ettiğini
düşünüyoruz. 2018 yılının ilk 6 ayı için yüze 4, ikinci 6 ayı için ise yüzde
3.5 olarak açıklanan memur maaş artışlarını yetersiz bulduğumuzu belirtmek
isterim. Dünya Şampiyonu olarak bizleri gururlandıran, güreşçilerimiz Metehan
Başar ve Rıza Kayaalp'i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum."
BBP: MEMUR SEN YANLIŞ YAPMIŞTIR
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı
Mustafa Destici, genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyerek Memur
Sen'in hükümetle imzaladığı sözleşmeyi eleştirdi.
Destici sendika genel başkanları için,
“Beyefendilerin keyfi yerinde. Tuzları kuru. Ekmek elden su gölden. Yemek,
telefon, seyahat, ulaşım, konaklama bedava. Yani hayat bedava. Bütün giderler
sendikadan. Üstüne üstlük de yüksek bir maaş. Sendika başkanlarının aldığı
maaşlar açıklansın. Memura teklif edileni neden kabul ettiklerini izah
etsinler. Kendileri kaç lira maaş alıyor? En düşük memur, memur emeklisi kaç
lira maaş alıyor? Bunu da millet görsün. Kaç lira maaş alanın kaç liraya evet
dediğini milletimiz bir görsün. Tavrını da kararını da buna göre belirlesin.
Yetkili Memur Sendikası Konfederasyonu yanlış yapmıştır” dedi.
Hükümetin yapmış olduğu teklifin kabul
edilebilir bir teklif olmadığını belirten Destici, “Yüzde 10 Enflasyon var.
Yüzde 15 banka faizlerinin işlediği bir ülkede verilen teklif kabul edilemez.
Enflasyon farkı olursa biz daha sonra ödeyeceğiz diyorlar. Ödeseler dahi
memurun ve emeklinin maaşı yerinde saymış oluyor. Artış var ama zam diye bir
şey yok. Enflasyonun üstünde bir şey verirseniz ancak o zaman zam vermiş
olursunuz. Kimse kimseyi kandırmasın. Memur kardeşlerimizde bu durumu
görüyorlar, biliyorlar ve buna sessiz kalmamalarını haklarını sonuna kadar
aramalarını Büyük Birlik Partisinin yanlarında olduğumuzu buradan bir kere daha
ifade etmek istiyorum. Enflasyon oranında bile maaş farkı alamayan memurlarımız
ya da emeklilerimiz nasıl kurban kesecek? Kesemeyecek. Bunun vebali Türkiye’yi
yönetenlerde” diye konuştu.
Destici, görüşmelerin medyada ve siyasi
partilerin gündeminde yeteri kadar yer almadığını da vurgulayarak "Memur
zammı atletle kahvaltı kadar gündemde olmadı" dedi.
TANRIKULU: YALÇIN'A MİLLETVEKİLLİĞİ SÖZÜ
MÜ VERİLDİ?
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin
Tanrıkulu Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması talebiyle verdiği soru
önergesinde “Memur-Sen Genel Başkanına (Ali Yalçın) gelecek dönem için
milletvekili yapılacağı sözü verildiği iddiası doğru mudur?” diye sordu.
Tanrıkulu’nun yanıt istediği sorular
şöyle: “Memur-Sen ilk zamdan vazgeçmesinin Memur-Sen Başkanına gelecek dönem
için milletvekili yapılacağı sözü verildiği iddiası doğru mudur? Kamu
emekçilerine enflasyon oranının altında yapılan zam teklifi ile 2018 yılının
ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için ise yüzde 3.5 olarak zam
yapılmasının gerekçesi nedir? Külliye’nin inşaatının başladığı ilk günden
tamamlandığı süre sonuna dek oluşan maliyet toplam tutarı ne kadardır? Bahse
konu oluşan toplam maliyet, kamu emekçilerine, memurlara 2018 ve 2019 yılında
reva görülen zam teklifi ile ödenecek tutarın kaç katıdır?”
Öte yandan 2001 yılında 41 bin 871 üyesi
olan Memur-Sen, iktidarın desteğiyle 2014’te 800 bin üyeye ulaştı. Bugün 1
milyon üyesi olduğu ileri sürülüyor. Memur-Sen’in önceki genel başkanı Ahmet
Gündoğdu 25. Dönem AKP Milletvekili seçildi.