
Son süreçte AKP'nin karşı darbeyle şeflik düzenini ilan eden OHAL rejimi sonrası intihar haberlerinin “KHK intiharları”, “KHK’ler can almaya devam ediyor” veya “KHK ile ihraç edilen X intihar etti” gibi başlıklarla, benzer vakaları sıklıkla okuyoruz.
15 Temmuz sonrası OHAL ile başlayan faşist keyfi soruşturma, gözaltı ve işten çıkarmalar, kamu emekçileri ve toplumsal düzen açısından vahim sonuçlar yaratırken, temel hak ve özgürlükleri anayasaya aykırı biçimde zoraki ellerinden alınan bireylerin psikolojilerinde de geri dönülmez hasarlar bırakıyor. Suçlu olduklarına dair en ufak bir delil olmadan, binlerce insanın yargısız şekilde suçlu muamelesi görmesi, yok yere cezalandırılması, işsiz, aşsız, çaresiz bırakılması ve tecrit edilmeleri, bu insanların adeta “sivil ölüme” mahkum edilmesi olarak nitelendiriliyor. Bu toplumu için ciddi bir bunalım ve KHK mağduru bireyler şu anda psikolojik olarak çok kırılgan, büyük risk altında bulunuyorlar.
Nitekim kamudan ihraç edilmiş polis, akademisyen, sağlık görevlisi gibi KHK mağdurlarının intihar haberleri sıklıkla basında haber oluyor. En son Sevgi Hemşire’nin intiha etti.. Ama biliyoruz ki, gerginlik arttıkça ve bireylerin psikolojileri zayıfladıkça, her gün yeni, benzer bir vaka olabileceğinden endişeleniyoruz. Nitekim OHAL’in başlangıcından beri 30 farklı ilde, 50 intihar vakasından söz ediliyor. KESK tarafından 2017’nin şubat-mart aylarında yapılan bir e-anketin sonuçlarına göre, KHK’lerle işinden atılmış 5 bin kişi arasında tam 314 kişinin intihara eğilimli olduğu görülüyor. Bu gerçekten vahim bir durum ve intihar eğiliminin bu derece yüksek olduğu bir ülkede, intihar haberlerinin çok daha dikkatli ve sorumluca ele alınması gerekiyor. Aynı şey, sosyal medyada intiharı abartan, öven ve öfkeyle, aşırı duygusal şekilde paylaşan bireysel kullanıcılar için de geçerli. Elbette her intihar çok acı ve düşündürücü, ama bu korkunç ortamda, benzer intihar vakalarının artmasını önlemenin yolunun, örgütlü ve bilinçli hareket etmek ve haklar korumak ve kollamak için mücadele atılmaktan geçtiğini unutmayalım.