
Cumhuriyet gazetesi davasının
duruşmasında konuşan Ahmet Şık, hakkında Sabah gazetesinde çıkan "Ahmet
Şık'a yeni şok" başlıklı, Nazif Karaman imzalı haberi göstererek "Ya
sizin heyetinizden biri, ya kaleminizden biri, ya da soruşturma savcılarından
biri bu tetikçilere belge sızdırıyor. Böyle yargılama yapılmaz" dedi.
"Ahmet Şık'ın Rus Büyükelçi Karlov
suikastında FETÖ'yü perdelemeye yönelik sosyal medya mesajları tespit
tutanağına bağlanarak yargılandığı mahkemeye gönderildi" ifadeleri yer
alan haber için Şık, mahkeme heyetinin belge sızdırdığını, bu şekilde
yargılamanın doğru olmadığını söyledi. Şık, Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz
imzasıyla Büyükelçi Andrey Karlov'un öldürülmesine ilişkin belgenin dosyaya
konulduğunu hatırlatarak “Ben hakim ya da savcı olsaydım Hasan Yılmaz'dan
meslektaşım diye bahsetmekten utanırdım" dedi.
'KİMSE BENİ FETÖ İLE İLİŞKİLENDİRME
HADSİZLİĞİNE GİRMESİN'
Şık, “Kimse beni bununla FETÖ/PDY ile
ilişkilendirme hadsizliğine girmesin. Hala diyorum, o zaman da dedim. Suikastçi
Mert Altıntaş FETÖ'cü olabilir, El Nusracı olabilir ya da olmayabilir ama
önemli olan polis olmasıdır. Bir cihatçı polis olabiliyor. Bunu sormayayım
istiyorlar, 15 Temmuz gerçeğini konuşmayalım istiyorlar. Ben bir gazeteci
olarak bir konuyla ilgili şüphelerimi, kanaatimi dile getiriyorum. Bunları dile
getirmek ifade özgürlüğüdür. Kimse benden terörist çıkarma faaliyeti içine
girmesin" diye konuştu.