
İstanbul Taksim'de bir araya gelen hak
savunucuları, tutuklu bulunan insan hakları savunucularının bu süreçte
yaşadıklarını ve hak örgütlerine dönük karalama kampanyalarını konuştu.
"Hak Savunucularına Yönelik
Soruşturma & Tutuklamalar Süreci Bilgi ve Değerlendirme Raporu"nu
paylaşan örgütler hukukçular ve avukatlarla bir araya gelerek yaşanan sürecin
keyfiliğine dikkat çekti.
HIVOS, Yurttaşlık Derneği, Kadın
Koalisyonu, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Eşit Hakları
İzleme Derneği (ESHİD), Hak İnisiyatifi VE İHOP'un ortak düzenlediği toplantıda
hak örgütlerinin misyonu, tutuklu bulunan insan hakları savunucuları hakkında
bilgiler ve yaşanan hukuksuzluklar tartışıldı.
Medya ve lobi faaliyetleriyle hak
örgütleri hakkında yapılan karalama kampanyaları ve hedef göstermeleri
hatırlatan hak savunucuları, üstlendikleri toplumsal rolün amacını
hatırlattılar: "Türkiye’nin üyesi olduğu BM, Avrupa Konseyi, AGİT
tarafından kabul edildiği üzere hak savunucuları, yerel, ulusal, bölgesel ve
uluslararası alanda ‘bireysel olarak ya da diğerleriyle birlikte insan
haklarının ve temel özgürlüklerin geliştirilmesi, korunması ve hayata
geçirilmesini desteklemek ve bunun için gayret göstermek için’ hareket eden
kişilerdir. Hak savunucuları, hiçbir ayrım gözetmeksizin insan haklarının
herkes için evrensel olduğunu kabul ederler ve insan haklarını barışçıl
yöntemlerle savunurlar."
POLİS BASKININDAN İTİBAREN HAK
İHLALLERİ:
- Baskın sırasında el konulan
bilgisayar, cep telefonları ve sair bilişim cihazının el konulduğu sırada
mevcut içeriklerini tespit etmeye yönelik hiçbir işlem yapılmadı.
- Polis hak savunucularının gözaltına
alındığına dair kimseyi bilgilendirmediği gibi, yakınlarına veya avukatlarına
haber vermelerine de izin vermedi.
- Gözaltına alındıkları, 5 Temmuz akşam
saatlerinde şans eseri ortaya çıktı. Saat 09:30 civarında gözaltına
alınmalarına rağmen, gözaltı tutanağında gözaltına alınma saati 14:30 olarak
yazıldı.
- Gözaltının gerçekleştiği gün, gece
yarısına doğru, gözaltına alınanlardan sekizinin Anadolu yakasındaki farklı
karakollara ikişerli gruplar halinde dağıtıldığı söylendi, ancak tam olarak
nerede tutuldukları açıklanmadı.
- Gözaltına alındıktan yaklaşık 30 saat
sonra, 6 Temmuz Perşembe günü 14:30 sularında, yakınlarına haber vermeleri için
nihayet izin verildi. İnsan hakları savunucularının hangi karakollarda
tutuldukları ve dosya üzerinde bir kısıtlılık kararı olduğu ancak bu saatten
sonra öğrenildi.
- Kısıtlılık kararı sebebiyle,
avukatlar, isnat edilen suçlama hakkında karakollardan sözlü ve yazılı bir
bilgi alamadılar, ancak ziyaretleri için hazırlanan tutanaklarda “terör” ve
örgüt adı olarak da “A” ibaresinin yazıldığını tespit ettiler.
- Gözaltı süresi, yedi gün olarak ifade
edildi ve bu süre resmi kayıtlara göre 5 Temmuz saat 14:30’dan itibaren
işlemeye başladı.
- Daha ilk anda soruşturma dosyasının
üzerinde kısıtlılık (gizlilik) kararı alındı. Dolayısıyla, hak savunucularının,
gözaltına alınmalarının gerekçesi anlaşılamadı; varsa dayanaklar ve deliller
incelenemedi.
- Gözaltının altıncı günü olan 10 Temmuz
Pazartesi akşamı önce İstanbul’da, yaşayan hak savunucularının evleri, aynı
gece sabaha karşı da diğer şehirlerde yaşayan hak savunucularının evleri
arandı. Akabinde soruşturma savcısı tarafından bu gerekçe ileri sürülerek yedi
gün ek gözaltı süresi daha alındı.
- 15 Gözaltının üçüncü gününden itibaren
Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü’nde
son derece havasız ve gün ışığı olmayan bir ortamda tutulan hak savunucuları,
en çok üç kişinin kalabileceği yerlerde bazen beş, bazen altı kişi tutulduğu
için pek çok kere oturdukları yerde uyumaya çalışmak zorunda kaldılar.
- Gözaltında sağlık muayenesi için,
yasal düzenlemeler gereği bir sağlık kuruluşuna götürülmeleri gerektiği halde,
pek çok kere “hekim” olarak tanıtılan kişiler emniyet müdürlüğüne gelip ilaç
isteyip istemediklerini sormakla yetindi. Sağlık muayenesi bu koşullarda
“yerine” getirildi. Türkçe bilmeyen hak savunucularının, sağlık muayenelerinin
neredeyse tamamı, avukatlarının ısrarlı taleplerine rağmen tercüman olmaksızın
gerçekleştirildi
- Ali Gharavi gözaltındayken iki kere
bayılmasına rağmen, gerekli detayda bir tam teşekküllü tıbbi tetkik
gerçekleştirilmedi, kendisi avukatlarının tercüman temin etmelerine rağmen,
İngilizce bilmeyen bir doktora tercüman olmaksızın götürüldü ve baştan savma
biçimde muayene edildi. İlgili bir sağlık raporu da avukatlarına taleplere
rağmen sunulmadı
- Mevcut rahatsızlıkları nedeniyle özel
bir beslenme rejimine tabi olmaları gereken hak savunucularına, avukatlarının
ısrarlı talepleri ve dayanak tıbbi raporlara rağmen, gerekli uygun gıdalar
sağlanmadı ve bunların dışarıdan alınıp verilmesi ve/veya aldırılması önerileri
de reddedildi.