Batılı emperyalist devletlerle Rusya
arasında başta Ukrayna olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde artan gerilime
şimdi de nükleer silahlanma ekleniyor. Uzun bir süredir Rusya’yı Doğu Avrupa’da
çevrelemek için bölgedeki ülkeleri silahlandıran ve askeri tatbikatlar yapan
NATO, üye ülkelere gönderdiği “gizli” bir yazıda Rusya’nın 1987’de SSCB Devlet
Başkanı Michael Gorbaçov ve ABD Başkanı Ronald Reagen tarafından imzalanan Orta
Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı ihlal ettiğini ve buna karşı önlemlerin
alınmasını istedi.
Almanya’da yayımlanan Süddeutsche
Zeitung gazetesi ile NDR ve WDR televizyon kanalları tarafından birlikte
haberleştirilen NATO’nun üye ülkelere gönderdiği “Gizli” ibareli belgede,
Rusya’nın söz konusu anlaşmaya uymadığı belirtilerek, üye ülkelerin buna karşı
önlemler alması çağrısı yapıldı. Söz konusu anlaşma 500 ve 5 bin 500 kilometre
kısa ve orta menzilli olan nükleer başlıklı füzelerin kullanılmasını
yasaklıyor.
30 MADDELİK ÖNLEM SIRALAMASI
NATO, Rusya Devlet Başkanı Putin’in bu
anlaşmayı ihlal etme aşamasına geldiğini ileri sürerek, bu silahları kullanması
durumunda nasıl önlemlerin alınması gerektiğini de sıraladı.
Toplam 38 madde halinde sıralanan
önlemler arasında NATO üyesi ülkelerinde Rusya’yı korkutmak için nükleer
silahlanma da yer alıyor. Daha çok Rusya’nın elindeki nükleer başlıklı
silahları kullanması durumunda hangi önlemlerin alınması gerektiği bildirildi.
Bunlar arasında üye ülkelerin uyarı sistemleri yerleştirmesi, deniz altı
savunma sisteminin güçlendirilmesi ve Avrupa hava sahası üzerindeki güvenlik
önlemlerinin artırılması bulunuyor. Ayrıca büyük bombalama uçakları olan B-2 ve
B-52’nin Avrupa’da daha fazla kullanılması da öneriler arasında yer alıyor.
Başta eskiden SSCB bünyesinde bulunan küçük
Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere, bütün üye ülkelere Rusya’ya karşı uyarıların
yapıldığı gizli belgede, ABD’nin buna tepki olarak Orta Menzilli Nükleer
Kuvvetler Anlaşması’nı bozması ise önerilmiyor.
Ancak anlaşmanın ihlale gerekçe
gösterilerek Rusya’ya karşı daha fazla yaptırımların gündeme getirilmesi en
gerçekçi yol olarak görünüyor. Süddeutsche Zeitung’da yer alan habere göre, ABD
yönetiminin gelişmeleri yakından izlediği ancak Devlet Başkanı Donald Trump’ın
kongre baskısı altında olduğu için konunun henüz gündeme getirilmediği ifade
edildi.
NATO BELGENİN VARLIĞI KABUL ETTİ
Konunun her iki ülke arasında yeniden
gündeme gelmesi durumunda tehlikeli bir boyut kazanabileceği de ileri
sürülüyor. Brüksel’deki NATO karargahı söz konusu gizli belgenin varlığını
kabul ederken, Rusya’dan çözüm için hangi olumlu adımların atılmasının
beklendiği dile getirilmekle yetinildi. 1980’li yıllarda başta Almanya olmak
üzere Batı Almanya’da geniş tepki çeken ABD ve Rusya’nın karşılıklı orta ve
kısa menzilli nükleer başlıklı füzeler yerleştirme planlarına karşı yüz
binlerce insan sokağa çıkmıştı. Artıdan her iki ülke bir araya gelerek nükleer
silahların kullanılmayacağı konusunda anlaşmaya varmıştı. Ardından Rusya SS-20,
ABD’de de Pershing nükleer raketleri imha etmişti.
ABD VE RUSYA ANLAŞMAYI İHLAL ETTİ
Söz konusu haberde yer alan bilgilere
göre, ABD yönetiminin Moskova’nın 2008’den bu yana anlaşmayı ihlal ettiğine
inandığı belirtildi. Aynı şekilde Moskova da ABD’nin anlaşmaya uymadığını dile
getiriyor. Taraflar arasında oluşan bu güvensizliğin ardından ABD, geçtiğimiz
aylarda NATO’nun da devreye girmesi ve konuyu gündemine almasını istemişti.
Gizli belgenin bu talep üzerinden hazırlandığı tahmin ediliyor.
Her iki ülke arasında başta Ukrayna
olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde süren paylaşım mücadelesinin
sertleşmesiyle birlikte, tarafların rezervde tuttukları nükleer silahları
yeniden gündeme getirmesi büyük bir olasılık olarak görülüyor. Hem ABD hem de
Rusya yönetimi nükleer silahları modernleştireceğini açıklamıştı. Bu da nükleer
silahlara karşı mücadelenin yeniden halkların gündemine güçlü bir şekilde
geleceğini gösteriyor.