6 Eylül 2017 Çarşamba

Politik olmak Modern kölelik zincirlerini kırmak için kapitalizme karşı mücadele etmektir ..!

Varlık sebebini yaşama, tartışma, karar alma gücünü yitiren toplum, sürü topluluğu gibi her yöne savrulan toplumdur. Bu durum kullanılmalara, düşürülmelere, sömürülmelere doğru götürülmek anlamına gelir. Kapitalizmin en büyük tahribatlarından biri de, bireyi toplumu devlet işlerine müdahale etme, onu kendi çıkarları için değiştirip dönüştürme anlamına gelen politikasız bırakmaktadır.
Politika kendi birey ve sınıf varlığını korumayı bilme, tartışma ve karar alıp bu kararları uygulayabilme sanatıdır. Bir toplum veya birey bu sanattan yoksun bırakıldığı oranda ise, o artık köleleşmeye, sömürülmeye, asimilasyona terk edilmiş demektir. Toplum kendi varlığını sürdürebilmesi için tartışabilmesi yani, devlet işlerine karışması müdahale etmesi yani politika yapabilmesi, kendini ve çevresini bu yolla tanıyabilmesi demektir. Eğer aldığı kararları kendi uygulayabiliyor kararlarına göre yaşayabiliyorsa, toplum olarak özgürce yaşayabiliyor demektir.
Politik birey ve toplumlar demek, kendi özlerine göre yaşayan toplumlar demektir ki, kapitalizm gibi talancı, katliamcı bir sistemin hiçbir meşruluğu ve sürdürülebilirliği kalamaz. Bundandır ki sömürüden önce ilk işleri, bireyleri ve toplumları politikasız bırakmaktır. Buda toplumun kendi silahına göre yaşamasını değil, başkalarının silahlarına göre yaşamasını ifade etmek anlamına gelir. Dolayısıyla kendi varlık sebebini yitiren toplumlar, özgürlüğünü yitiren, çaresini yitiren toplumlar oluyorlar.

Tartışamıyor, kararları ortaklaştırıp uygulayamıyorsa birey ve toplumlar, demokratik politikada anlamını yitiriyor demektir. Zira politika bir yerde tartışarak karar almak ve bu doğrultuda örgütlenip devlet işlerine müdahale ederek özgürleşmektir. Politikadan mahrum bırakıldığımız oranda ise kendi varlığımızı koruyamaz, çaresizliğimiz hep bir çara haline gelir ki köleleşmeyi kendi ellerimizle kaçınılmaz kılmış oluruz. Nasıl ki kapitalizm birey ve toplumların varlığını yitirip çaresiz bıraktıysa, birey ve toplumlarda varlıklarını kazanmayı bilip, çare olabilmeyi başarabilmelidir. En büyük çaresizlik bilinçsizlik, örgütsüz olmak ve bunun sonucu ise kölece yaşamaktır.