Son on senede Venezuelalılar’ın aldığı günlük besin miktarı BM standartlarının üzerine çıkarken, ülkede yetersiz beslenenlerin miktarı üçte iki oranında düştü.
Venezuela’da Bolivarcı devrimin, ülkenin yoksullarına sağladığı faydalardan birisi daha verileriyle ortaya çıktı. Ulusal Beslenme Enstitüsü’nün verilerine göre son on yılda Venezuelalılar’ın günlük aldıkları kalori miktarı, Birleşmiş Milletler standartlarının üzerine çıktı.
Hugo Chavez’in ilk defa seçildiği 1998 yılında Venezuelalılar günde ortalama 2200 kalorilik besin tüketiyorlardı. Yeni verilere göre 2008 yılında bu rakam 2800 kalorinin üzerine çıktı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, günlük 2300 kalori tüketilmesini tavsiye ediyor. Ülkede yetersiz beslenme oranı da 1998’deki yüzde 21’den, 2007’de yüzde 6’ya kadar geriletildi.
Nasıl başarıldı?
Chavez hükümeti, iktidara geldiğinden bu yana tarımda önemli adımlar attı. Devletin yatırımı ciddi miktarda artarken, küçük ölçekli üreticiye verilen kredi miktarları artırıldı, milyonlarca hektar kullanılmayan toprak yeniden dağıtıldı ve bazı yaşamsal besinlerde fiyat denetimi sağlandı.
En az bunlar kadar önemli bir başka adım, ülke genelinde devletin sübvanse ettiği düşük fiyatlardan tüketiciye besin maddelerinin ulaştırılmasını sağlayan iki büyük ağ kurulması oldu. Bu iki ağın ülke genelinde 6 binin üzerinde kafeteryası bulunuyor. Benzer uygulamalar özelleştirilmiş şekillerde de yürütülüyor. Yakın zamanda ülkenin ulusal besin maddesi olan, bir çeşit mısır olan arepayla yapılmış yemeklerin piyasa fiyatının üçte birine satıldığı bir restoranlar zinciri kuruldu.
Ancak halen gıda üretimi ve dağıtımında ağırlığı bulunan özel şirketlerin fiyat spekülasyonları nedeniyle dönem dönem bazı mallarda kısa süreli kıtlıklar yaşanabiliyor.
Ülkenin zirai depo ve silolarından sorumlu olan Carlos Osorio, hükümetin her bir besinin üretimi, işlenmesi ve saklanmasında devlete ait şirketlerin kurulması sürecinde olduğunu belirtiyor. Osorio, özel şirketlerin sabitlenmiş fiyatlardan aldıkları malları Kolombiya sınırında kaçakçılık yoluyla ya da karaborsada aşırı pahalanmış fiyatlardan satarak büyük kârlar elde ettiklerine dikkat çekiyor. Osorio, gıda maddelerinin dağıtımının özel sektörün elinde kalmasını engellemenin hedeflerinde olduğunu söylüyor.