İçlerinde Zülfü Livaneli, Banu Güven, Müjde Ar ve Fikret Kuşkan ve Akademisyen, şair, yazar, gazeteci ve hukukçuların yer aldığı 142 isim, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla 24 Kasım 2016 tarihinde tutuklanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı DBP’li Ahmet Türk’ün derhal serbest bırakılmasını talep etti.
74 yaşındaki Türk, 21 Kasım’da evinde polislerce gözaltına alınmış, 24 Kasım’da da ‘örgüt üyeliği’nden tutuklanarak İstanbul’daki Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
Kalp pili taşıyan Türk’ün aylık rutin kontrollerinin dahi yapılmadığını belirten avukatı Erdal Kuzu şunları söylemişti: “Sağ gözünde katarakt oluşmuş. Doktor kataraktın ilerlediğini ve mutlaka ameliyat olması gerektiğini söylemiş. Olsa bile sonrasında hijyen koşulları gerekiyor. Ne yazık ki cezaevinde bu mümkün değil.”
Türk’ü iki kez ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, cezaevi çıkışında “Ahmet Türk’ün sağlığı giderek daha kötüleşiyor. Acil ve adil bir karar alınmasını bekliyoruz” demişti.
Türk’ün Silivri’den Elazığ T Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği açıklanmıştı.
Evrensel’de yer alan habere göre 142 imzalı açıklamada, Türk’ün ülke siyasetinin önemli isimlerinden olduğu, siyasetin her alanında faaliyet yürüttüğü, demokrat ve barışçı kimliğiyle tanındığı hatırlatıldı.
Türk’ün tutuklanmasına gerekçe olarak belediye hizmetlerinin gösterildiği, oysa başkanlığı süresince yapılan onlarca incelemede kendisine olumlu rapor verildiğine dikkat çekildi.
Türk’ün kalbinde pille yaşamını sürdürdüğü, cezaevi koşullarının durumunu kötüye götüreceğinin açık olduğunun söylendiği çağrıda derhal tahliye istendi.
Bildiride şu ifadeler kullanıldı
“Ülke tarihimizin ve siyasetimizin önemli ismi Ahmet Türk, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürürken, görevinden alınarak tutuklanmış, önce İstanbul Silivri Cezaevi’ne daha sonra Elazığ Cezaevi’ne gönderilmiştir.
Siyasetin her alanında faaliyet yürütmüş olan Ahmet Türk, bu deneyimini, şiddetten arınmış bir siyasi nezaketle yıllarca sürdürmüş saygın bir siyasetçidir. Demokrat ve barışçı kimliğiyle tanınan Ahmet Türk, yaşamı boyunca da bu ilkelere bağlı kalmış ve çok geniş, farklı çevrelerin de ilgisini, sempatisini, saygısını haklı olarak kazanmış aydın bir kişiliktir.
Tutuklanma gerekçeleri belediye hizmetleriyle ilgilidir. Oysa başkanlığı süresince hakkında onlarca inceleme ve denetleme yapılmış ve sonucunda denetleyenlerce kendisine olumlu rapor verilerek teşekkür edilmiştir.
İlerleyen yaşı ve yaşadığı rahatsızlıklar dikkate alınmaksızın hukuksuz ve haksız yere tutuklanmıştır. Tutuksuz yargılamayı esas kabul eden bir hukuk sisteminde demokratik yollarla seçilmiş siyasetçilerin cezaevlerinde tecritte ve kötü koşullarda tutulmaları nedeniyle endişeliyiz.
Ahmet Türk kalbinde pille yaşamaktadır. Cezaevi koşullarının sağlık durumunu daha da kötüleştireceği açıkça ortadayken tutuklu yargılanmasında ısrar etmenin vahim sonuçlara neden olabileceğini düşünüyoruz.
Bizler, onu tanıyor, biliyor ve aşağıda imzası bulunanlar olarak, sağlık durumu da dikkate alınarak Ahmet Türk’ün derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
İçlerinde Zülfü Livaneli, Banu Güven, Müjde Ar ve Fikret Kuşkan ve Akademisyen, şair, yazar, gazeteci ve hukukçuların yer aldığı 142 isim, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla 24 Kasım 2016 tarihinde tutuklanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı DBP’li Ahmet Türk’ün derhal serbest bırakılmasını talep etti.
74 yaşındaki Türk, 21 Kasım’da evinde polislerce gözaltına alınmış, 24 Kasım’da da ‘örgüt üyeliği’nden tutuklanarak İstanbul’daki Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
Kalp pili taşıyan Türk’ün aylık rutin kontrollerinin dahi yapılmadığını belirten avukatı Erdal Kuzu şunları söylemişti: “Sağ gözünde katarakt oluşmuş. Doktor kataraktın ilerlediğini ve mutlaka ameliyat olması gerektiğini söylemiş. Olsa bile sonrasında hijyen koşulları gerekiyor. Ne yazık ki cezaevinde bu mümkün değil.”
Türk’ü iki kez ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, cezaevi çıkışında “Ahmet Türk’ün sağlığı giderek daha kötüleşiyor. Acil ve adil bir karar alınmasını bekliyoruz” demişti.
Türk’ün Silivri’den Elazığ T Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği açıklanmıştı.
Evrensel’de yer alan habere göre 142 imzalı açıklamada, Türk’ün ülke siyasetinin önemli isimlerinden olduğu, siyasetin her alanında faaliyet yürüttüğü, demokrat ve barışçı kimliğiyle tanındığı hatırlatıldı.
Türk’ün tutuklanmasına gerekçe olarak belediye hizmetlerinin gösterildiği, oysa başkanlığı süresince yapılan onlarca incelemede kendisine olumlu rapor verildiğine dikkat çekildi.
Türk’ün kalbinde pille yaşamını sürdürdüğü, cezaevi koşullarının durumunu kötüye götüreceğinin açık olduğunun söylendiği çağrıda derhal tahliye istendi.
Bildiride şu ifadeler kullanıldı
“Ülke tarihimizin ve siyasetimizin önemli ismi Ahmet Türk, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürürken, görevinden alınarak tutuklanmış, önce İstanbul Silivri Cezaevi’ne daha sonra Elazığ Cezaevi’ne gönderilmiştir.
Siyasetin her alanında faaliyet yürütmüş olan Ahmet Türk, bu deneyimini, şiddetten arınmış bir siyasi nezaketle yıllarca sürdürmüş saygın bir siyasetçidir. Demokrat ve barışçı kimliğiyle tanınan Ahmet Türk, yaşamı boyunca da bu ilkelere bağlı kalmış ve çok geniş, farklı çevrelerin de ilgisini, sempatisini, saygısını haklı olarak kazanmış aydın bir kişiliktir.
Tutuklanma gerekçeleri belediye hizmetleriyle ilgilidir. Oysa başkanlığı süresince hakkında onlarca inceleme ve denetleme yapılmış ve sonucunda denetleyenlerce kendisine olumlu rapor verilerek teşekkür edilmiştir.
İlerleyen yaşı ve yaşadığı rahatsızlıklar dikkate alınmaksızın hukuksuz ve haksız yere tutuklanmıştır. Tutuksuz yargılamayı esas kabul eden bir hukuk sisteminde demokratik yollarla seçilmiş siyasetçilerin cezaevlerinde tecritte ve kötü koşullarda tutulmaları nedeniyle endişeliyiz.
Ahmet Türk kalbinde pille yaşamaktadır. Cezaevi koşullarının sağlık durumunu daha da kötüleştireceği açıkça ortadayken tutuklu yargılanmasında ısrar etmenin vahim sonuçlara neden olabileceğini düşünüyoruz.
Bizler, onu tanıyor, biliyor ve aşağıda imzası bulunanlar olarak, sağlık durumu da dikkate alınarak Ahmet Türk’ün derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”