İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler
Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği F
Oturumu, 252. haftasında. Bu hafta, 2016 yılında hapishane koşulları nedeniyle
hasta olan ve tahliye edilmedikleri için yaşamlarını yitiren tutsakları
hatırlatan İHD, bu politikanın değiştirilmesini istedi.
'UYGULAMAYACAKSANIZ NEDEN KANUN VAR?'
Komisyon üyesi Avukat Zeynep Ceren
Toprak, tüm başvurulara rağmen hapishanelerde hak ihlallerinin sürdüğünü
belirtti, "Bu ülkenin bir Ceza İnfaz Yasası var. Yasa da tutuklu ve
hükümlülerin haberleşmeden sağlığa kadar tüm hakları düzenlenmiş durumda. Hasta
tutsaklarla ilgili 'cezaevinde kalamayacak durumda ise tahliye edilmeli' hükmü
yer alıyor. Ancak bu hakların hiç biri uygulanmıyor. Yasaya göre çıplak arama
da, kelepçeli muayene de hukuksuz. O zaman neden bu kanun var?" diye
sordu.
Haftanın açıklamasını Taylan Bekin
okudu. Hapishanelerdeki insanlık dışı uygulamalara dikkat çeken Bekin,
tutuklandığında her hangi bir sorunu olmayan çok sayıda tutsağın tecrit,
izolasyon, yalnızlaştırma ve kişiliksizleştirme politikaları nedeniyle bir süre
sonra ciddi hastalıklara yakalandıklarını belirtti. Yetersiz beslenme, güneş
ışığından yok derecede yararlanma, temiz ve hijyenden uzak ortamda yaşama
zorunluluğu nedeniyle hasta olmanın neredeyse imkansız olduğunu söyleyen Bekin,
hasta olan tutsakların sağlık durumlarının da kısa süre sonra ağırlaştığını
kaydetti.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler
Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası ve ulusal sözleşmeye imza
attığını hatırlatan Bekin, bu yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ifade
etti.
Kim olursa olsun, nerede, hangi koşulda
bulunursa bulunsun temel haklarından mahrum edilemeyeceğini vurgulayan Bekin,
"Bu nedenle, her mahpus önce insan, sonra mahpustur" dedi.
Bekin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı
verileri başta olmak üzere, elde edilen bilgilere göre 2016 yılında
hapishanelerde 47 tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Bekin, şu çağrıyı yaptı: "2017
Yılında, hapishanelerde olabilecek ölümlerin engellenmesi için devlet
yöneticileri ve yasa koyucuların insan hak ve özgürlüklerini temel almasını
istiyoruz. Ağır hasta mahpusların durumlarını görmezden, bilmezden gelerek
gündeme almama politikalarına artık son verilmesini istiyoruz. Hasta
mahpusların gerekli ve yeterli tedaviye kavuşturulmasını, durumları ağır olanların
bir an evvel serbest bırakılmasını istiyoruz."
Ölüm nedeni olarak "intihar
ettiği" iddia edilen tutsakların isimleri şöyle: Hakan Ekinci, Behcet
Emdi, Mehmet Emin Doğan, Burak Açıkalın, İrfan Kızılaslan, Mehmet Ali İnal,
Dursun Kaynar, Seyfettin Yiğit, Ömer Çubuklu, Mustafa Akal, İsmail Çakmak,
Segvan Yaman, Aydın İpkin, Ceyhun Sönmez, Kadri Oğuz, Mehmet Uzunkaya, Sennur
Güven, Alpaslan Gökhan Demir, Ramis K., Bulut Tantu, Ahmet Sadık, Mesut Narin,
İlyas Durdu, Erdal Ahi, Haydar Duymaz, Barış Kılıç, Muhittin Gültekin, Sedat
Kaynar.
Hasta olmasına rağmen tedavi hakkı engellenen ve zamanında tahliye
edilmediği için yaşamını yitiren tutsaklar ise şöyle: Ünal Tokmaklı, Ahmet Ok,
Ali Şaşkın, Hasan Hayri Alp, Gazi Biçer, Rıza Yıldırım, Alp Buğday, Erkan
Aydoğan, Ferhat Sarıhan, Ramazan Beyazpirinç, Yunus Emre Yılmazlar.