“Yüreklerimizin göklerinde çelik bir yıldız olan
Yoldaşlara sözümüz var
Dindireceğiz özgürlüğe olan hasreti
Zulmün olduğu her noktaya
Tüm haklarımızla kazanacağız zaferi
Biz partinin yıldızı genç yapıcılar
Cüceleştirirken ölümü
Aydınlık düşlere sere serpe koyuverdik bilincimizi
Geçti artık boyun eğme dönemi
Yazgımız Kazanmaktır.”
Brecht ”
Bir insanın örgütlü yaşamı seçmesi, devrimcilikte karar kılması ve onun
yeniden doğuşu, yeni bir kişilik kazanması demektir. Bu geçiş, sıradanlıkla
devrimcilik arasında niteliksel bir farkı işaret eder. Devrimci kimlikten
sıradanlığa, düzene doğru değişim bir tükeniştir, devrimcinin ideolojik
intiharıdır. Bu nedenle insan kalmak, insani değerleri korumak ve geliştirmek,
devrimci kalmak bir yaşam biçimidir. Kapitalizme her alanda karşı duruş ve
devrimci bir eylemdir. Yaşamlarını devrimle bütünleştirmiş, bu uğurda ölümü
hiçe sayanlarımız ise ideallerini, hayallerini, yarattıkları değerlerini,
devrimci olan özelliklerini arkasındakilere bıraktıkları için ölümsüzdürler. Bu
nedenle, devrim ve sosyalizm mücadelesi yürütenlerde, mücadele içinde yaşamaya
devam ederler. İnsan olmakla devrimci olmak, yaşamakla direnmek arasında sıkı
bir bağ vardır ve bu bağ doğru olarak kurulmak zorundadır.
Hedefimiz, inancı, kararlılığı koparıp alma inadını yansıtır. Devrimci
kavganın tam orta yerinde, mücadelenin ön cephesinde bu umutlarımıza sarılırız
her uğurlamada. Kazanmaya kilitlidir umutlarımız. Kazanma, koparıp alma
kararlılığımızı, umudumuzun gücünü M-L ideolojimizin doğruluğundan,
sağlamlığından ve işçi ve emekçilerin eyleminin, mücadelesinin meşruluğundan
alır, oradan besleniriz. Karşı devrimin işçi sınıfı ve emekçilerin devrimci,
sosyalist ideolojilerine, mücadelelerine saldırganlığı ve düşmanlığı bu
nedenledir.