Her hafta Galatasaray Lisesi önünde gerçekleşen Cumartesi Anneleri eyleminin 617. haftasında İsmail Şahin'in akıbeti soruldu. Saat 12.00'de başlayan eylemde, Cumartesi İnsanları’ndan İsmail Şahin'in eşi Kiraz Şahin'in 2015 yılında hayatını kaybettiği hatırlatılarak, Kiraz Şahin'in mücadelesinin taşıyıcısı olunduğu vurgulandı.
“Devlete inancımız kalmadı”
Eylemde söz alan kayıp Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya, Kiraz Şahin'le Galatasaray Meydanı’nda tanıştığını ifade etti. Kayıpları için mücadele verdiklerini ve sadece kemiklerini istediklerini belirten Taşkaya devlete inançlarının kalmadığını ekleyerek “Devletin hep sert yüzünü gördük. Keşke Kiraz Şahin devletin yumuşak yüzünü görseydi. Kemiklerine dokunabilseydi. Onlara hasret vefat etti” dedi.
Taşkaya'nın ardından söz Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin'e bırakıldı. Bilgin, Kiraz Şahin'in daha 20 yaşında iki küçük çocuğu ile birlikte bu meydanda olduğunu ifade etti. “İsmail Şahin'e biz sahip çıkacağız, onun fotoğrafını biz taşıyacağız. Kiraz Şahin rahat uyusun” diyen Bilgin mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.
Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak ise İsmail Şahin'in Beyoğlu Belediyesi işçisi olduğunu ve iş saatleri içinde kaybedildiğini hatırlattı. Dolayısıyla dönemin belediye başkanı olan Tayyip Erdoğan'ın da sorumlu olduğunu vurgulayarak “Cumhurbaşkanı sorumludur” dedi.
İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise her güne bir acının sığdığını ifade ederek bu meydanın bu yükü kaldıracağını ifade etti. Mücadele çağrısı yapan Tanrıkulu “Meclisteki kadınlar birbirlerini yumruklayıp kavga edeceklerine bu meydana gelsinler. Buradaki kadınların vicdanlarına seslensinler. Eğer onlarda vicdan varsa tabii. Belki ancak böyle kirlilikten kurtulurlar” dedi.
Ardından Kiraz Şahin'in ölmeden kısa bir süre önce yazdığı mektubu okundu. Mektupta 20 yaşında iki küçük çocuğu ile eşini bulmak için çabaladığını aktaran Şahin’in mektubunda, çocuklarının bu meydanda büyüdüğünü, torunun bu meydanda doğduğunu kendisinin ise bu meydanda yaşlandığını ifade eden cümleler yer aldı. Yürüttüğü mücadelede Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan'ın kendisine “Sen onu arama. Güzel bir kadınla kaçmıştır” dediğini aktaran Şahin, mektubunda yılmayacağını ve mücadeleyi sürdüreceğini vurgulamıştı.
“İsmail Şahin'e ne oldu?”
Mektubun okunmasının ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltlarında Kayıplara Karşı Komisyon adına hazırlanan basın metni okundu. Basın metninde Kiraz Şahin'in sesi olunacağı ifade edilerek İsmail Şahin'in kaybediliş süreci şöyle aktarıldı:
“36 yaşındaki 2 çocuk babası İsmail Şahin, Beyoğlu Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışıyordu. DİSK Genel-İş üyesiydi. 18 Ocak 1996 günü saat 06.30’da iki belediye çalışanı ile birlikte görev yaptığı 34 ATZ 59 plakalı temizlik aracında iş başı yaptı. Temizliğe İstiklal Caddesi ile başlayan araç on birinci nokta olan Mimar Sinan Üniversitesi’ne geldiğinde iş arkadaşları İsmail Şahin'in elindeki süpürgesi ile birlikte ortadan kaybolduğunu söyledi. Şahin Ailesi sürekli ağlayan bu kişilerin çelişkili bilgiler verdiklerini ve konuşmaktan korktuklarını fark etti. Aynı günlerde İsmail’in dört yaşındaki kızı annesine, babasını televizyonda polislerle gördüğünü söyledi. Aile Beyoğlu Belediyesi'ne başvurdu. İsmail Şahin'in mesai saatleri içerisinde kaybolduğunu ve bundan işveren olarak sorumlu olduklarını söyleyerek olayı araştırmalarını istedi. Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusu yaptı. Savcılığa suç duyurusunda bulunarak İsmail Şahin'in akıbetinin soruşturulmasını istedi. Aile tüm başvurularına rağmen dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşemedi. Kiraz Şahin’in 19 yıllık bütün girişimleri sonuçsuz kaldı. Devlet etkili bir soruşturma yapma, olayda sorumluluğu olanları ortaya çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmedi. İsmail Şahin'in başına ne geldiği bugüne kadar öğrenilemedi. Kayboluşunun 21. yılında Kiraz Şahin’in bıraktığı yerden soruyoruz: İsmail Şahin’e ne oldu?”