Türkiyeliler, Yunanistan’da ev almaya 15 Temmuz’daki devlet içi çatışmadan sonra hız verdi.
Eronges Ltd Yönetici Ortağı Cenk Tanman, Yunanistan faaliyetlerini sürdüren Zoniro SA adlı şirketin Türkiye temsilciğini yapıyor. Türklerin Yunanistan’a olan yoğun ilgisi nedeniyle ‘Komşuda Ev Al. Com’u 16 Temmuz tarihinde açıyor. Çok fazla talep olduğunu, günde 7-8 kişinin site üzerinden kendisini aradığını aktaran Tanman, konuyu Dünya gazetesine anlattı. Savaş ve siyasi atmosfer nedeniyle insanların tedirginliği devam ederse rakamın daha da yükseleceğini belirten Tanman, Kanada ve Amerika’da ev alanların oraya gidip yaşamaya başladığını ancak halihazırda Yunanistan’da ev satın almak isteyenlerin hiçbirinin gidip Atina’da yaşamayı düşünmediğini, ancak bir B planı amacıyla bu alımları yaptığını belirtti.
Tanman, “Genelde bir yerimiz olsun, oturma iznimizi alalım düşüncesindeler. Böylece vize ile uğraşmak zorunda kalmayacaklar. Bir sıkıntı olursa da çocuklarımızı orada okuturuz gibi bir B planıyla hareket ediyorlar” dedi.
Birçok ülkenin vatandaşlık verdiğini ancak Yunanistan’ın tercih edilmesinde fiyatların uygun olmasının dışında, anne baba, çocukların yanı sıra kayınvalide ve kayınpedere de oturma izni vermesinin etkili olduğunu söyleyen Tanman, “Coğrafi ve kültür olarak yakın. Bundan dolayı da tercih sebebi oluyor” dedi.
Ankara yerine Atina
Türklere Türkiye sınırına yakın adalarda gayrimenkul satışının ancak kurul aracılığıyla bir yılı bulan bir süreç içinde yapıldığını bu nedenle adalardan pek satış yapmadıklarını kaydeden Cenk Tanman, yoğun olarak Atina ve çevresinde çok fazla satış yaptıklarını söyledi. Turizm bölgesi olarak da Myconos’un tercih edildiğini kaydeden Tanman, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerden talep aldıklarını belirterek, Yunanistan’a yönlendirdiklerinin yüzde 10’un gayrimenkul aldığını söyledi.
Yunanistan’ın dışında Amerika, Portekiz gibi ülkelerde gayrimenkul satmaya başladıklarını ifade eden Tanman, Yunanistan’ın daha da öne geçeceğini, hatta bazı küçük ve orta ölçekli Türk gayrimenkul yatırımcılarını da Yunanistan’a proje geliştirmesi için götürdüklerini açıkladı.
Türkiye’deki güvensizlik
Türkiyeliler, daha çok yüksek getiri getirdiği için Myconos ve Santorini gibi popüler adalardaki fiyatı 500 bin euro ile 1.5 milyon euro arasında değişen lüks tatil evlerini de tercih ediyor. Analist Konstantinos Sideris, Kathimerini’ye verdiği demeçte, komşu ülkedeki güvensizliğin birçok Türk’ü Temmuz 2016’dan bu yana Yunananistan’a yönlendirdiğini, bundan dolayı Türkiye’den talep artışının hızlandığını söyledi. Sideris, tatil evi pazarında faaliyet gösteren bir şirket olan Algean Property’nin 2016 yılında bir önceki yıla göre işlerini epeyi arttırdığını belirtti.
Atina’da fiyat aralığı 250 bin euro ile 300 bin euro arasında olan konutların ağırlıkla satılık olduğu görülüyor. İlanlara bakıldığında Atina merkezde yakın deniz manzaralı 122 metrekarelik bir daire 297 bin eurodan satılırken, yine Atina’da 115 metrekare 2+1 ve 25 metrekarelik terası bulunan başka bir daire ise 275 bin eurodan satılıyor. Amaliada kasabasından 35 dönüm arsa üzerinde kurulan bir villanın fiyatı ise 3.5 milyon euro.
Birikimi olan taşıdı
Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında arttı. Yani Türkiye’de birikimi olan yurt dışına taşıdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2016 yılı Kasım ayı ’Uluslararası Yatırım Pozisyonu Verileri’ni açıkladı. Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında artışla 219,7 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,0 oranında azalışla 572,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2015 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında azalışla 124,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, portföy yatırımları 2015 yıl sonuna göre 2,4 milyar dolar azalma gösterdi.
Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2015 yıl sonuna göre yüzde 13,5 oranında azalışla 34,8 milyar dolar olurken, borç senetleri alt kalemleri olan yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 11,9 oranında azalışla 28,0 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurtiçi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 10,5 artışla 38,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Türk vatandaşları çekiyor
2016 Kasım sonu itibarıyla, diğer yatırımlar altında yer alan yurtdışında yerleşik Türk vatandaşlarının Merkez Bankası’ndaki kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları 2015 yıl sonuna göre yüzde 36,2 oranında azalışla 0,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, yurtdışı yerleşiklerin yurtiçi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2015 yıl sonuna göre yüzde 1,6 oranında azalışla 32,1 milyar dolar oldu.
Beyin göçü devam ediyor
Türkiye’den ‘beyin göçü’ devam ediyor; yurt dışına gitmek isteyen akademisyen sayısında ‘görülmemiş bir artış‘ yaşanıyor.
Amerikan haber sitesi Politico, Türkiye’de akademinin durumu ve ülkeden giden akademisyenler hakkında kapsamlı bir makale yayımladı. Makalede, binlerce öğretim üyesinin görevden alınması sonrası son dönemde yurt dışına giden akademisyen sayısının ciddi biçimde arttığı vurgulandı. “Giderek baskıcı hale gelen atmosfer, soruşturmalardan ve akademik bağımsızlığın düzenli biçimde erozyona uğratılmasından kaçmak isteyen yüzlerce kişinin Batılı ülkelere, özellikle de Avrupa’ya gitmesine yol açtı” denildi.
Makalenin öne çıkan bölümleri şöyle:
* Akademisyenlerin başka ülkelerde iş bulmasına yardım eden kuruluşlar, Politico’yla görüşmelerinde Türkiye’den gelen taleplerin ‘daha önceden görülmemiş boyutta’ olduğunu belirtti. Buna göre, Scholar Rescue Fund (Akademisyen Kurtarma Fonu) adlı kuruluşun listesindeki isimlerin büyük çoğunluğu şu an Türkiyeli.
* Aynı şekilde, Bonn’daki Alexander von Humboldt Vakfı’nın 2016’da tehdit altındaki sığınmacı akademisyenlere yardım için başlattığı Alman Philipp Schwartz Girişimi de son dönemde en çok başvuruyu Türkiye’den almış. İkinci turda başvuruların yüzde 46’sı Türkiye’den gelmiş.
* AB ile Jean Monnet bursu gibi yıllardır devam eden akademik ortaklıklar son buldu. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Kati Piri, “Bu konuda çok sayıda yazı yazdık ve Avrupa Komisyonu Türkiye’ye bu faaliyetlere devam etmesi, darbeden dolayı akademisyenleri cezalandırmaması için büyük baskı yaptı” dedi.
* Akademisyenler üzerindeki baskı, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, Barış İçin Akademisyenler bildirisinin ardından arttı. Erdoğan, imzacı akademisyenleri ‘terörist’ diye niteleyerek onlara karşı bir soruşturma kampanyası tetikledi.
* “Gitmek kolay bir karar değil. Beyin göçünün parçası olanlar sadece evlerini kaybetmenin yasını tutmuyor; akademisyen ve entelektüellerin toplu göçüyle Türkiye’nin otokrasiye gömülüşünün hızlanmasından korkuyorlar” ifadesini kullandı.
Türkiyeliler, Yunanistan’da ev almaya 15 Temmuz’daki devlet içi çatışmadan sonra hız verdi.
Eronges Ltd Yönetici Ortağı Cenk Tanman, Yunanistan faaliyetlerini sürdüren Zoniro SA adlı şirketin Türkiye temsilciğini yapıyor. Türklerin Yunanistan’a olan yoğun ilgisi nedeniyle ‘Komşuda Ev Al. Com’u 16 Temmuz tarihinde açıyor. Çok fazla talep olduğunu, günde 7-8 kişinin site üzerinden kendisini aradığını aktaran Tanman, konuyu Dünya gazetesine anlattı. Savaş ve siyasi atmosfer nedeniyle insanların tedirginliği devam ederse rakamın daha da yükseleceğini belirten Tanman, Kanada ve Amerika’da ev alanların oraya gidip yaşamaya başladığını ancak halihazırda Yunanistan’da ev satın almak isteyenlerin hiçbirinin gidip Atina’da yaşamayı düşünmediğini, ancak bir B planı amacıyla bu alımları yaptığını belirtti.
Tanman, “Genelde bir yerimiz olsun, oturma iznimizi alalım düşüncesindeler. Böylece vize ile uğraşmak zorunda kalmayacaklar. Bir sıkıntı olursa da çocuklarımızı orada okuturuz gibi bir B planıyla hareket ediyorlar” dedi.
Birçok ülkenin vatandaşlık verdiğini ancak Yunanistan’ın tercih edilmesinde fiyatların uygun olmasının dışında, anne baba, çocukların yanı sıra kayınvalide ve kayınpedere de oturma izni vermesinin etkili olduğunu söyleyen Tanman, “Coğrafi ve kültür olarak yakın. Bundan dolayı da tercih sebebi oluyor” dedi.
Ankara yerine Atina
Türklere Türkiye sınırına yakın adalarda gayrimenkul satışının ancak kurul aracılığıyla bir yılı bulan bir süreç içinde yapıldığını bu nedenle adalardan pek satış yapmadıklarını kaydeden Cenk Tanman, yoğun olarak Atina ve çevresinde çok fazla satış yaptıklarını söyledi. Turizm bölgesi olarak da Myconos’un tercih edildiğini kaydeden Tanman, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerden talep aldıklarını belirterek, Yunanistan’a yönlendirdiklerinin yüzde 10’un gayrimenkul aldığını söyledi.
Yunanistan’ın dışında Amerika, Portekiz gibi ülkelerde gayrimenkul satmaya başladıklarını ifade eden Tanman, Yunanistan’ın daha da öne geçeceğini, hatta bazı küçük ve orta ölçekli Türk gayrimenkul yatırımcılarını da Yunanistan’a proje geliştirmesi için götürdüklerini açıkladı.
Türkiye’deki güvensizlik
Türkiyeliler, daha çok yüksek getiri getirdiği için Myconos ve Santorini gibi popüler adalardaki fiyatı 500 bin euro ile 1.5 milyon euro arasında değişen lüks tatil evlerini de tercih ediyor. Analist Konstantinos Sideris, Kathimerini’ye verdiği demeçte, komşu ülkedeki güvensizliğin birçok Türk’ü Temmuz 2016’dan bu yana Yunananistan’a yönlendirdiğini, bundan dolayı Türkiye’den talep artışının hızlandığını söyledi. Sideris, tatil evi pazarında faaliyet gösteren bir şirket olan Algean Property’nin 2016 yılında bir önceki yıla göre işlerini epeyi arttırdığını belirtti.
Atina’da fiyat aralığı 250 bin euro ile 300 bin euro arasında olan konutların ağırlıkla satılık olduğu görülüyor. İlanlara bakıldığında Atina merkezde yakın deniz manzaralı 122 metrekarelik bir daire 297 bin eurodan satılırken, yine Atina’da 115 metrekare 2+1 ve 25 metrekarelik terası bulunan başka bir daire ise 275 bin eurodan satılıyor. Amaliada kasabasından 35 dönüm arsa üzerinde kurulan bir villanın fiyatı ise 3.5 milyon euro.
Birikimi olan taşıdı
Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında arttı. Yani Türkiye’de birikimi olan yurt dışına taşıdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2016 yılı Kasım ayı ’Uluslararası Yatırım Pozisyonu Verileri’ni açıkladı. Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında artışla 219,7 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,0 oranında azalışla 572,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2015 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında azalışla 124,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, portföy yatırımları 2015 yıl sonuna göre 2,4 milyar dolar azalma gösterdi.
Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2015 yıl sonuna göre yüzde 13,5 oranında azalışla 34,8 milyar dolar olurken, borç senetleri alt kalemleri olan yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 11,9 oranında azalışla 28,0 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurtiçi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 10,5 artışla 38,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Türk vatandaşları çekiyor
2016 Kasım sonu itibarıyla, diğer yatırımlar altında yer alan yurtdışında yerleşik Türk vatandaşlarının Merkez Bankası’ndaki kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları 2015 yıl sonuna göre yüzde 36,2 oranında azalışla 0,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, yurtdışı yerleşiklerin yurtiçi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2015 yıl sonuna göre yüzde 1,6 oranında azalışla 32,1 milyar dolar oldu.
Beyin göçü devam ediyor
Türkiye’den ‘beyin göçü’ devam ediyor; yurt dışına gitmek isteyen akademisyen sayısında ‘görülmemiş bir artış‘ yaşanıyor.
Amerikan haber sitesi Politico, Türkiye’de akademinin durumu ve ülkeden giden akademisyenler hakkında kapsamlı bir makale yayımladı. Makalede, binlerce öğretim üyesinin görevden alınması sonrası son dönemde yurt dışına giden akademisyen sayısının ciddi biçimde arttığı vurgulandı. “Giderek baskıcı hale gelen atmosfer, soruşturmalardan ve akademik bağımsızlığın düzenli biçimde erozyona uğratılmasından kaçmak isteyen yüzlerce kişinin Batılı ülkelere, özellikle de Avrupa’ya gitmesine yol açtı” denildi.
Makalenin öne çıkan bölümleri şöyle:
* Akademisyenlerin başka ülkelerde iş bulmasına yardım eden kuruluşlar, Politico’yla görüşmelerinde Türkiye’den gelen taleplerin ‘daha önceden görülmemiş boyutta’ olduğunu belirtti. Buna göre, Scholar Rescue Fund (Akademisyen Kurtarma Fonu) adlı kuruluşun listesindeki isimlerin büyük çoğunluğu şu an Türkiyeli.
* Aynı şekilde, Bonn’daki Alexander von Humboldt Vakfı’nın 2016’da tehdit altındaki sığınmacı akademisyenlere yardım için başlattığı Alman Philipp Schwartz Girişimi de son dönemde en çok başvuruyu Türkiye’den almış. İkinci turda başvuruların yüzde 46’sı Türkiye’den gelmiş.
* AB ile Jean Monnet bursu gibi yıllardır devam eden akademik ortaklıklar son buldu. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Kati Piri, “Bu konuda çok sayıda yazı yazdık ve Avrupa Komisyonu Türkiye’ye bu faaliyetlere devam etmesi, darbeden dolayı akademisyenleri cezalandırmaması için büyük baskı yaptı” dedi.
* Akademisyenler üzerindeki baskı, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, Barış İçin Akademisyenler bildirisinin ardından arttı. Erdoğan, imzacı akademisyenleri ‘terörist’ diye niteleyerek onlara karşı bir soruşturma kampanyası tetikledi.
* “Gitmek kolay bir karar değil. Beyin göçünün parçası olanlar sadece evlerini kaybetmenin yasını tutmuyor; akademisyen ve entelektüellerin toplu göçüyle Türkiye’nin otokrasiye gömülüşünün hızlanmasından korkuyorlar” ifadesini kullandı.
Eronges Ltd Yönetici Ortağı Cenk Tanman, Yunanistan faaliyetlerini sürdüren Zoniro SA adlı şirketin Türkiye temsilciğini yapıyor. Türklerin Yunanistan’a olan yoğun ilgisi nedeniyle ‘Komşuda Ev Al. Com’u 16 Temmuz tarihinde açıyor. Çok fazla talep olduğunu, günde 7-8 kişinin site üzerinden kendisini aradığını aktaran Tanman, konuyu Dünya gazetesine anlattı. Savaş ve siyasi atmosfer nedeniyle insanların tedirginliği devam ederse rakamın daha da yükseleceğini belirten Tanman, Kanada ve Amerika’da ev alanların oraya gidip yaşamaya başladığını ancak halihazırda Yunanistan’da ev satın almak isteyenlerin hiçbirinin gidip Atina’da yaşamayı düşünmediğini, ancak bir B planı amacıyla bu alımları yaptığını belirtti.
Tanman, “Genelde bir yerimiz olsun, oturma iznimizi alalım düşüncesindeler. Böylece vize ile uğraşmak zorunda kalmayacaklar. Bir sıkıntı olursa da çocuklarımızı orada okuturuz gibi bir B planıyla hareket ediyorlar” dedi.
Birçok ülkenin vatandaşlık verdiğini ancak Yunanistan’ın tercih edilmesinde fiyatların uygun olmasının dışında, anne baba, çocukların yanı sıra kayınvalide ve kayınpedere de oturma izni vermesinin etkili olduğunu söyleyen Tanman, “Coğrafi ve kültür olarak yakın. Bundan dolayı da tercih sebebi oluyor” dedi.
Ankara yerine Atina
Türklere Türkiye sınırına yakın adalarda gayrimenkul satışının ancak kurul aracılığıyla bir yılı bulan bir süreç içinde yapıldığını bu nedenle adalardan pek satış yapmadıklarını kaydeden Cenk Tanman, yoğun olarak Atina ve çevresinde çok fazla satış yaptıklarını söyledi. Turizm bölgesi olarak da Myconos’un tercih edildiğini kaydeden Tanman, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerden talep aldıklarını belirterek, Yunanistan’a yönlendirdiklerinin yüzde 10’un gayrimenkul aldığını söyledi.
Yunanistan’ın dışında Amerika, Portekiz gibi ülkelerde gayrimenkul satmaya başladıklarını ifade eden Tanman, Yunanistan’ın daha da öne geçeceğini, hatta bazı küçük ve orta ölçekli Türk gayrimenkul yatırımcılarını da Yunanistan’a proje geliştirmesi için götürdüklerini açıkladı.
Türkiye’deki güvensizlik
Türkiyeliler, daha çok yüksek getiri getirdiği için Myconos ve Santorini gibi popüler adalardaki fiyatı 500 bin euro ile 1.5 milyon euro arasında değişen lüks tatil evlerini de tercih ediyor. Analist Konstantinos Sideris, Kathimerini’ye verdiği demeçte, komşu ülkedeki güvensizliğin birçok Türk’ü Temmuz 2016’dan bu yana Yunananistan’a yönlendirdiğini, bundan dolayı Türkiye’den talep artışının hızlandığını söyledi. Sideris, tatil evi pazarında faaliyet gösteren bir şirket olan Algean Property’nin 2016 yılında bir önceki yıla göre işlerini epeyi arttırdığını belirtti.
Atina’da fiyat aralığı 250 bin euro ile 300 bin euro arasında olan konutların ağırlıkla satılık olduğu görülüyor. İlanlara bakıldığında Atina merkezde yakın deniz manzaralı 122 metrekarelik bir daire 297 bin eurodan satılırken, yine Atina’da 115 metrekare 2+1 ve 25 metrekarelik terası bulunan başka bir daire ise 275 bin eurodan satılıyor. Amaliada kasabasından 35 dönüm arsa üzerinde kurulan bir villanın fiyatı ise 3.5 milyon euro.
Birikimi olan taşıdı
Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında arttı. Yani Türkiye’de birikimi olan yurt dışına taşıdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2016 yılı Kasım ayı ’Uluslararası Yatırım Pozisyonu Verileri’ni açıkladı. Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, 2016 Kasım sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2015 yıl sonuna göre yüzde 4,5 oranında artışla 219,7 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,0 oranında azalışla 572,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2015 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında azalışla 124,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
2016 Kasım sonu itibarıyla, portföy yatırımları 2015 yıl sonuna göre 2,4 milyar dolar azalma gösterdi.
Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2015 yıl sonuna göre yüzde 13,5 oranında azalışla 34,8 milyar dolar olurken, borç senetleri alt kalemleri olan yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 11,9 oranında azalışla 28,0 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurtiçi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 10,5 artışla 38,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Türk vatandaşları çekiyor
2016 Kasım sonu itibarıyla, diğer yatırımlar altında yer alan yurtdışında yerleşik Türk vatandaşlarının Merkez Bankası’ndaki kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları 2015 yıl sonuna göre yüzde 36,2 oranında azalışla 0,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, yurtdışı yerleşiklerin yurtiçi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2015 yıl sonuna göre yüzde 1,6 oranında azalışla 32,1 milyar dolar oldu.
Beyin göçü devam ediyor
Türkiye’den ‘beyin göçü’ devam ediyor; yurt dışına gitmek isteyen akademisyen sayısında ‘görülmemiş bir artış‘ yaşanıyor.
Amerikan haber sitesi Politico, Türkiye’de akademinin durumu ve ülkeden giden akademisyenler hakkında kapsamlı bir makale yayımladı. Makalede, binlerce öğretim üyesinin görevden alınması sonrası son dönemde yurt dışına giden akademisyen sayısının ciddi biçimde arttığı vurgulandı. “Giderek baskıcı hale gelen atmosfer, soruşturmalardan ve akademik bağımsızlığın düzenli biçimde erozyona uğratılmasından kaçmak isteyen yüzlerce kişinin Batılı ülkelere, özellikle de Avrupa’ya gitmesine yol açtı” denildi.
Makalenin öne çıkan bölümleri şöyle:
* Akademisyenlerin başka ülkelerde iş bulmasına yardım eden kuruluşlar, Politico’yla görüşmelerinde Türkiye’den gelen taleplerin ‘daha önceden görülmemiş boyutta’ olduğunu belirtti. Buna göre, Scholar Rescue Fund (Akademisyen Kurtarma Fonu) adlı kuruluşun listesindeki isimlerin büyük çoğunluğu şu an Türkiyeli.
* Aynı şekilde, Bonn’daki Alexander von Humboldt Vakfı’nın 2016’da tehdit altındaki sığınmacı akademisyenlere yardım için başlattığı Alman Philipp Schwartz Girişimi de son dönemde en çok başvuruyu Türkiye’den almış. İkinci turda başvuruların yüzde 46’sı Türkiye’den gelmiş.
* AB ile Jean Monnet bursu gibi yıllardır devam eden akademik ortaklıklar son buldu. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Kati Piri, “Bu konuda çok sayıda yazı yazdık ve Avrupa Komisyonu Türkiye’ye bu faaliyetlere devam etmesi, darbeden dolayı akademisyenleri cezalandırmaması için büyük baskı yaptı” dedi.
* Akademisyenler üzerindeki baskı, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde, Barış İçin Akademisyenler bildirisinin ardından arttı. Erdoğan, imzacı akademisyenleri ‘terörist’ diye niteleyerek onlara karşı bir soruşturma kampanyası tetikledi.
* “Gitmek kolay bir karar değil. Beyin göçünün parçası olanlar sadece evlerini kaybetmenin yasını tutmuyor; akademisyen ve entelektüellerin toplu göçüyle Türkiye’nin otokrasiye gömülüşünün hızlanmasından korkuyorlar” ifadesini kullandı.