29 Ocak 2017 Pazar

Nancy de Devrim Şehitlerini Anma etkinliği Gerçekleştirdik..!

Fransanın Nancy Halkın Birliği okurları olarak 29 Ocak Pazar günü ACTİ derneğinde "Şehitlerimizin anılarını devrimi kavgayı büyüterek yaşatacağız " şiarıyla anma etkinliği gerçekleştirdik. Onlarca göçmen emekçilerinin katıldığı anma etkinliği, devrim ve sosyalizm savaşımında kaybettiklerimizin anısına saygı duruşuyla başladı. Ardından bir yoldaş devrim ve sosyalizm savaşımında kaybetmiş olduğumuz şehitleri anmak ve Onların değerlerini yaşatmanın ne anlama geldiği ilişkin yapmış olduğu konuşma ve başka yoldaşların soruları ve konuşmalarıyla devam etti.
Yoldaş konuşmasında; içinde geçmekte olduğumuz politik sürecin zorluğunun ancak , devrimci görevlere sıkıca sarılarak, sorumluluk bilinci içinde öne atılıp, şehitlerden öğrenerek aşılacağına vurgu yaparak, sözlerine başladı. Ardından, devrimci ve komünistlerin yürüyüşünde ölümleriyle simgeleşen şehitlerimiz anmak ve onlardan öğrenmenin, Onlar gibi feda ruhu içinde ileriye atılmak, buz kıran rolünü oynamanın her zamandan daha bir önem taşıdığına vurgu yaptı. Bu bakımdan şehitlerimizin devrimci ideallerini ve erdemlerini işçi sınıfı ve emekçi kitlelere, yeni genç kuşaklara taşıma görevi omuzlarımızda duruyor." sözleriyle konuşmasına devam etti.
Biliyoruz ki, Onların anılarına bağlı kalmak, onların amaç ve ideallerine bağlı kalmaktır! ". şehitlerimizi anma ve Onlara sahip çıkmada bize yol gösterecek olan anlayış budur. Bu içerik, engelleri sakınmasızca ve yaratıcılıkla aşma örgüt/devrim yolunda istikrarlı ve sıçramalı bir ilerleme, faşist karşı,devrime karşı militan proleter devrimcilik kişiliğini kuşanma olarak var edilmelidir.
Şehitlere tutkulu bağlılık, güçlü bir devrimci gelenektir. En zorlu etaplarda dahi, şehitlerin anılması, onların devrimci anılarının komünistler ve kitleler nezdinde körüklenmesinden asla vazgeçilmemiştir. Bu sayede şehitlerde simgelenen komünist ve temiz yoldaşlık değerlerin etkisinde kalarak pek çok kişi devrimci saflara katılmıştır. Onlarla birlikte anılan "ilk kurşun", işkencede ser verip sır vermeme gibi İbrahim Kaypakkaya yoldaş gibi militan tutumlar devrimci istikrar ve ataklık kavgasının seçkin sembolleri ve mücadele çağrıları olarak Türkiye devrimci hareketinin belleğinde silinmez izler bırakmışlardır.
Şehitlere bağlılık kazanılmış bir değer ve bir gelenek olmakla birlikte, ona daha yüksek bir bilinç, yoğunluk, kapsam ve içerik kazandırmak zorunludur. En başta onların daha derinden kavranması gerekiyor. Ölümü kucaklayışlarındaki ikircimsizlik ve devrimci netliği büyük bir sadelik ve doğallıkla yaratan proletaryanın sosyalizm davasına adanmışlık ve burjuva dünyasını kendi içinde en ince kıvrımlarına dek reddetme, yıkma eylemi özümlenmelidir. Her türlü tabulaştrmadan uzak, seçkin komünist kimlikleri ve kurucu özellikleriyle devrim ve komünizm davası için ortaya koydukları yaratıcılık, engel tanımazlık ve kilitlenmişlik özümlenmelidir. Yalnız faşist karşı-devrime değil onun ve ideolojisinin karşımıza çıkardığı her türlü güçlüğe karşı teslim olmak bilmeyen çemberleri bir bir yaran komünist irade ve başeğmezlikleri özümlenmelidir. Hangi yaş ve konumda olursa olsun, yenilenmeyi, devrimci tazelenmeyi, yüzü ileriye, her açıdan ileri, bilimsel ve gelişkin olana dönük olmayı nasıl simgeledikleri iyi kavranmalıdır. Şehitlerin yalnızca "son anları"yla değil bütün bu karakteristik özellikleriyle kavranışı, faşist karşı-devrim ve liberal reformist akımlar tarafından silikleştirilmeye çalışılan devrimci komünist kimliğe bir kez daha çifte su verecek ve çelikleşmesini sağlayacaktır.
Kuşkusuz şehitlere duyulan saygı ve bağlılık belirli an ve günlere sıkıştırılamaz. Ancak bu, onların ölüm yıldönümlerini her yıl daha güçlü bir biçimde anma, her buluşmada daha ileri bir kitleselIik ve militanlıkla yer alma görevini de dışlamaz. Her komünist, komünizm sempatizanı ve antifaşist, şehitlerin devrime bağlılıklarını, ödedikleri bedeli, onlara olan borcun ölçüye vurulamaz olduğunu asla unutmamalıdır. Şehitleri anma etkinliklerine katılım faşist karşı-devrimin saldırısı ne kadar yoğun olursa olsun, şehitlere layık biçimde katılarak sürdürülmelidir. Anmalar örgütü ve devrimi örgütlemenin , geliştirmenin kaldıracı, yeni komünist çevreler oluşturmanın ebesi olarak değerlendirilmelidir.
Çünkü Onların inancı, en yok edici silahlardan daha güçlüydü. İşkencehanelerde, idam sehpalarında, çatışmalarda, gösterilerde, direnişlerde, ölüm oruçlarında, barikatlarda, feda eylemlerinde ve dağlarda, işçi sınıfı ve halklarımızın kurtuluşu için feda ettiler hayatlarını. Korkuyu ve ölümü paçavraya çevirdiler. Çaresizliğin, boyun eğişin, suskunluğun zincirlerini paramparça ettiler. Kalplerindeki büyük devrim ve halk sevgisinin ve cesaretin ateşiyle tutuşturdular hayatı.
Oğullarınız ve kızlarınızdı onlar. Arkadaşlarınız ve kardeşlerinizdi. Umudunuz ve yüz akımıızdı. Onurumuz ve gülüşümüzdü Lenindi,Roza Lüksemburgdu, M.Suphi ve 14 yoldaşıydı,Mahir Çayamdı, Deniz gezmişti,Simnan Cemgildi, Mzlumdoğandı, .AliHaydardı, Kaypakkayaydı,İrfandı, Münirdi, Yüceldi, Aliydi, Mustafaydı, Meraldi, Ahmet Muharremdi, Nuraydı, Toramandı, Altılardı, Kemaldi, Ali Ekberdi,Neclaydı, ve daha burada adlarını ı burada sayamadığımız onlarca şehidimiz, yok edilememiş insanlığımız ve kirlenmemiş vicdanımızdılar.
Örgütümüz Ocak ayında , devrim ve sosyalizm kavgasının o ölümsüz bayraktarlarını birkez daha anıyor.
Onları anmak; sömürüye zulme, işsizliğe, yoksulluğa baş kaldırmaktır. Onları anmak, umudu ve özgürlüğü bir bayrak gibi dalgalandırmaktır.
Öyleyse, işçiler,emekçiler,emekçi kadınlar ,gençler, yoldaşlar!
İşçi sınıfımızın, yoksul emekçilerin, çile çekenlerin, zulüm ve eza görenlerin, boyunduruk altında tutulanların kurtuluşu uğruna ölümsüzlüğe yürüyen devrim şehitlerimizin anılarına sahip çıkıp onlardan öğrenmeli ve onların ideallerine sıkıca sarılmalıyız.
Ve onların yaktığı devrim ateşini harlamak için ,Onların yaşamlarında öğrenerek ideallerini zafere taşımak için devrimci görevlere sıkıca sarılarak ileri atılmalıyız. Ve en önemlisi de, onların şerefle taşıdığı devrim ve komünizm bayrağını cesaretle yükseltmeliyiz. KP-İÖ saflarına katılarak halklarımızın faşist diktatörlüğe ve emperyalist düşmanlarına kahredici darbeler vurmak için silkelenip ayağa kalkmalı ve gidişata dur demeliyiz.. sözleriye konuşmasını sonlandırdı.
Devrim Ve Sosyalizm İçin Toprağa Düşenler Ölümsüzdür!
Şehitlerimiz Devrim Ve Sosyalizm savaşımımızda Yaşıyorlar!
Dökülen her damla kanın Hesabını, Mutlaka Soracağız !
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!

Fransa-Nancy Halkın Birliği Okurları