Fransanın Nancy Halkın Birliği okurları
olarak 29 Ocak Pazar günü ACTİ derneğinde "Şehitlerimizin anılarını
devrimi kavgayı büyüterek yaşatacağız " şiarıyla anma etkinliği
gerçekleştirdik. Onlarca göçmen emekçilerinin katıldığı anma etkinliği, devrim
ve sosyalizm savaşımında kaybettiklerimizin anısına saygı duruşuyla başladı.
Ardından bir yoldaş devrim ve sosyalizm savaşımında kaybetmiş olduğumuz şehitleri
anmak ve Onların değerlerini yaşatmanın ne anlama geldiği ilişkin yapmış olduğu
konuşma ve başka yoldaşların soruları ve konuşmalarıyla devam etti.
Yoldaş konuşmasında; içinde geçmekte
olduğumuz politik sürecin zorluğunun ancak , devrimci görevlere sıkıca
sarılarak, sorumluluk bilinci içinde öne atılıp, şehitlerden öğrenerek
aşılacağına vurgu yaparak, sözlerine başladı. Ardından, devrimci ve
komünistlerin yürüyüşünde ölümleriyle simgeleşen şehitlerimiz anmak ve onlardan
öğrenmenin, Onlar gibi feda ruhu içinde ileriye atılmak, buz kıran rolünü
oynamanın her zamandan daha bir önem taşıdığına vurgu yaptı. Bu bakımdan
şehitlerimizin devrimci ideallerini ve erdemlerini işçi sınıfı ve emekçi
kitlelere, yeni genç kuşaklara taşıma görevi omuzlarımızda duruyor."
sözleriyle konuşmasına devam etti.
Biliyoruz ki, Onların anılarına bağlı
kalmak, onların amaç ve ideallerine bağlı kalmaktır! ". şehitlerimizi anma
ve Onlara sahip çıkmada bize yol gösterecek olan anlayış budur. Bu içerik,
engelleri sakınmasızca ve yaratıcılıkla aşma örgüt/devrim yolunda istikrarlı ve
sıçramalı bir ilerleme, faşist karşı,devrime karşı militan proleter devrimcilik
kişiliğini kuşanma olarak var edilmelidir.
Şehitlere tutkulu bağlılık, güçlü bir
devrimci gelenektir. En zorlu etaplarda dahi, şehitlerin anılması, onların
devrimci anılarının komünistler ve kitleler nezdinde körüklenmesinden asla
vazgeçilmemiştir. Bu sayede şehitlerde simgelenen komünist ve temiz yoldaşlık
değerlerin etkisinde kalarak pek çok kişi devrimci saflara katılmıştır. Onlarla
birlikte anılan "ilk kurşun", işkencede ser verip sır vermeme gibi
İbrahim Kaypakkaya yoldaş gibi militan tutumlar devrimci istikrar ve ataklık
kavgasının seçkin sembolleri ve mücadele çağrıları olarak Türkiye devrimci
hareketinin belleğinde silinmez izler bırakmışlardır.
Şehitlere bağlılık kazanılmış bir değer
ve bir gelenek olmakla birlikte, ona daha yüksek bir bilinç, yoğunluk, kapsam
ve içerik kazandırmak zorunludur. En başta onların daha derinden kavranması
gerekiyor. Ölümü kucaklayışlarındaki ikircimsizlik ve devrimci netliği büyük
bir sadelik ve doğallıkla yaratan proletaryanın sosyalizm davasına adanmışlık
ve burjuva dünyasını kendi içinde en ince kıvrımlarına dek reddetme, yıkma
eylemi özümlenmelidir. Her türlü tabulaştrmadan uzak, seçkin komünist
kimlikleri ve kurucu özellikleriyle devrim ve komünizm davası için ortaya
koydukları yaratıcılık, engel tanımazlık ve kilitlenmişlik özümlenmelidir.
Yalnız faşist karşı-devrime değil onun ve ideolojisinin karşımıza çıkardığı her
türlü güçlüğe karşı teslim olmak bilmeyen çemberleri bir bir yaran komünist
irade ve başeğmezlikleri özümlenmelidir. Hangi yaş ve konumda olursa olsun,
yenilenmeyi, devrimci tazelenmeyi, yüzü ileriye, her açıdan ileri, bilimsel ve
gelişkin olana dönük olmayı nasıl simgeledikleri iyi kavranmalıdır. Şehitlerin
yalnızca "son anları"yla değil bütün bu karakteristik özellikleriyle
kavranışı, faşist karşı-devrim ve liberal reformist akımlar tarafından
silikleştirilmeye çalışılan devrimci komünist kimliğe bir kez daha çifte su
verecek ve çelikleşmesini sağlayacaktır.
Kuşkusuz şehitlere duyulan saygı ve
bağlılık belirli an ve günlere sıkıştırılamaz. Ancak bu, onların ölüm
yıldönümlerini her yıl daha güçlü bir biçimde anma, her buluşmada daha ileri
bir kitleselIik ve militanlıkla yer alma görevini de dışlamaz. Her komünist,
komünizm sempatizanı ve antifaşist, şehitlerin devrime bağlılıklarını,
ödedikleri bedeli, onlara olan borcun ölçüye vurulamaz olduğunu asla
unutmamalıdır. Şehitleri anma etkinliklerine katılım faşist karşı-devrimin saldırısı
ne kadar yoğun olursa olsun, şehitlere layık biçimde katılarak sürdürülmelidir.
Anmalar örgütü ve devrimi örgütlemenin , geliştirmenin kaldıracı, yeni komünist
çevreler oluşturmanın ebesi olarak değerlendirilmelidir.
Çünkü Onların inancı, en yok edici
silahlardan daha güçlüydü. İşkencehanelerde, idam sehpalarında, çatışmalarda,
gösterilerde, direnişlerde, ölüm oruçlarında, barikatlarda, feda eylemlerinde
ve dağlarda, işçi sınıfı ve halklarımızın kurtuluşu için feda ettiler
hayatlarını. Korkuyu ve ölümü paçavraya çevirdiler. Çaresizliğin, boyun eğişin,
suskunluğun zincirlerini paramparça ettiler. Kalplerindeki büyük devrim ve halk
sevgisinin ve cesaretin ateşiyle tutuşturdular hayatı.
Oğullarınız ve kızlarınızdı onlar.
Arkadaşlarınız ve kardeşlerinizdi. Umudunuz ve yüz akımıızdı. Onurumuz ve
gülüşümüzdü Lenindi,Roza Lüksemburgdu, M.Suphi ve 14 yoldaşıydı,Mahir Çayamdı,
Deniz gezmişti,Simnan Cemgildi, Mzlumdoğandı, .AliHaydardı,
Kaypakkayaydı,İrfandı, Münirdi, Yüceldi, Aliydi, Mustafaydı, Meraldi, Ahmet
Muharremdi, Nuraydı, Toramandı, Altılardı, Kemaldi, Ali Ekberdi,Neclaydı, ve
daha burada adlarını ı burada sayamadığımız onlarca şehidimiz, yok edilememiş
insanlığımız ve kirlenmemiş vicdanımızdılar.
Örgütümüz Ocak ayında , devrim ve
sosyalizm kavgasının o ölümsüz bayraktarlarını birkez daha anıyor.
Onları anmak; sömürüye zulme, işsizliğe,
yoksulluğa baş kaldırmaktır. Onları anmak, umudu ve özgürlüğü bir bayrak gibi
dalgalandırmaktır.
Öyleyse, işçiler,emekçiler,emekçi
kadınlar ,gençler, yoldaşlar!
İşçi sınıfımızın, yoksul emekçilerin,
çile çekenlerin, zulüm ve eza görenlerin, boyunduruk altında tutulanların
kurtuluşu uğruna ölümsüzlüğe yürüyen devrim şehitlerimizin anılarına sahip
çıkıp onlardan öğrenmeli ve onların ideallerine sıkıca sarılmalıyız.
Ve onların yaktığı devrim ateşini
harlamak için ,Onların yaşamlarında öğrenerek ideallerini zafere taşımak için
devrimci görevlere sıkıca sarılarak ileri atılmalıyız. Ve en önemlisi de,
onların şerefle taşıdığı devrim ve komünizm bayrağını cesaretle yükseltmeliyiz.
KP-İÖ saflarına katılarak halklarımızın faşist diktatörlüğe ve emperyalist
düşmanlarına kahredici darbeler vurmak için silkelenip ayağa kalkmalı ve
gidişata dur demeliyiz.. sözleriye konuşmasını sonlandırdı.
Devrim Ve Sosyalizm İçin Toprağa Düşenler
Ölümsüzdür!
Şehitlerimiz Devrim Ve Sosyalizm
savaşımımızda Yaşıyorlar!
Dökülen her damla kanın Hesabını,
Mutlaka Soracağız !
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Fransa-Nancy Halkın Birliği Okurları