Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen
Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları
açlık grevinde 160’ıncı gününde. İkili, 29 Temmuz’dan bu yana zorla Sincan
Cezaevi Hastanesinde tek başlarına tutuluyor.
Avukat Ebru Timtik, Adalet Bakanlığı’nın
10 Ağustos’ta refakatçi onayını vermesinin ardından cezaevi savcısından da dün
izin çıktığını söyledi. Özakça’nın annesi Sultan Özakça ve Gülmen’in kardeşi
Beyza Gülmen bugün refakatçi olmak için Sincan Cezaevi Hastanesi’ne gidecek.
Müvekkillerinin hastaneye
götürülmeleriyle avukatların fiziki yardım imkanlarının da kısıtlandığını
belirten avukat Timtik şunları söyledi:
“Avukat görüşlerinde aramıza masa
koydular. Ayağa kalkmalarına bile yardım edemiyorduk. Bu zamana dek onları tek
başlarına yaşamlarını idame ettirmek zorunda bırakarak tuttular. Temizlikleri
çok önemli. Ne kadar temizlik yaptılar bilemiyorum, temizlikten ötürü
enfeksiyon riski oluşmuşsa bu saate kadar oluşmuştur.”
Refakatçi talebinin uzun zaman sonra
kabul edildiğini, bunun da iki eğitimcinin sağlığının önemsenmediği anlamına
geldiğini belirten Timtik şöyle devam etti:
“Gözaltına alındıklarında Semih Özakça
nezarethanede yüzlerce insanın kullandığı battaniyeleri yere sererek yatmıştı.
‘Sağlıklarına dikkat ediyoruz’ durumunu hiçbir zaman yaşamadık. Adalet
Bakanlığı’nın 10 Ağustos’ta onay vermesine rağmen refakatçiyi almadılar. ‘Savcı
izin verecek yoksa almayız’ dediler. Savcı dün izin verdi ama bugün hastaneye
gittiğimiz zaman bir problem çıkacak mı bilmiyoruz. Eğer sorun olmazsa
refakatçiler 24 saat Gülmen ve Özakça ile kalacak.