HDP heyeti, Hakkari'nin Şemdinli
ilçesine bağlı 2 bin nüfuslu Altınsu köyünde asker ve polisin katılımıyla
başlatılan operasyonda işkenceye maruz bırakılan köylülerle bir araya geldi.
Köyde incelemelerde bulunan HDP’li
Irgat, kadınların tacize uğradığını ifade ederek, bazı köylülere şiş
saplandığını söyledi.
Yaklaşık 100 kişinin işkenceye maruz
kaldığını ifade eden Irgat, “Bir çatışma bahane edilerek sabaha karşı bütün
evlere rastgele giriliyor. Hortumla dövülenler, şiş saplananlar var. Medyada
sadece 36 kişinin adı geçiyor ama 100’e yakın insan darp edilmiş. Güvenlik
güçleri gittikleri her evde kadınları taciz etmişler. Ne bir gözaltı var ne bir
soruşturma” dedi.
Hakkari Valiliği’nin, “güvenlik
görevlilerine direnen kişilerin 'derdest' edilerek gözaltına alındı”
açıklamasını yalanlayan Akdoğan, işkence izlerinin hala taze olduğunu söyledi.
Akdoğan, “Valilik köylülerin
açıklamalarını yalanlamıştı. Ama 4üncü gün olmasına rağmen darp izleri
taptazeydi. Gelsin görsünler bu izleri. Biz ziyaret ettiğimiz her evde sosyal
medyadaki fotolarda gördüğümüz izlerin daha kötüsüne rastladık. 80 yaşındaki
bir annenin koluna dipçikle vurulmuş. Genç arkadaşların sırtı o fotolarda
gördüğümüzden çok daha kötü. Kadınlar yaşadıklarını anlatamadılar bile, öyle
sinkaflı küfürler edilmiş. Fiziki şiddetin yanında ruhi şiddetin de
uygulandığına müşahade ettik” ifadelerini kullandı.
HDP milletvekilleri Mizgin Irgat ve
Nihat Akdoğan, Parti Meclisi üyesi Özgür Zeydanoğlu ve Hakkari il örgütü
yöneticilerinden oluşan heyet, Şemdinli'nin Şapatan (Altınsu) köyündeki işkence
olayını incelemek için köyde incelemelerde bulundu.
HDP heyetinde yer alan Mizgin Irgat’ın
izlenimleri şöyle:
KADINLARA TACİZ
Köy HDP’ye oy veren bir köy ve düzenli
aralıklarla bu tür baskılara maruz kalıyorlar. Bir çatışma bahane edilerek
sabaha karşı bütün evlere rastgele giriliyor. Hortumla dövülenler, şiş
saplananlar var. Medyada sadece 36 kişinin adı geçiyor ama 100’e yakın insan
darp edilmiş. Darp raporlarında sıkıntı var. Başvuranlara rapor verilmemiş.
Verilen raporların da eksik olduğunu düşünüyoruz. Kadınlar, taciz edildiklerini
anlattılar. Güvenlik güçleri gittikleri her evde kadınları taciz etmişler. Ne
bir gözaltı var ne bir soruşturma.
SAVCI GÖRÜŞME TALEBİNİ KABUL ETMEDİ,
KAYMAKAM RANDEVU VERMEDİ
Savcı görüşme talebimizi kabul etmedi.
Kaymakam da randevu vermedi. Başhekimle görüşmek istedik, yerinde değildi. 100
kişinin rapor alması için girişimlerde bulunacağız. Doktorun hakaret ettiği
iddiası var. O doktora da ulaşamadık.
Köyü hiçbir devlet yetkilisi ziyaret
etmemiş. Hiçbir şekilde iletişime geçilmemiş. Valilik iddiaları kabul etmedi.
Ama olay valiliğin açıklamasının tam tersi. Burada işkence söz konusu. Gözaltı
olsa dahi işkence kabul edilemez. Bu köyde yıllardır yaşayan siviller darp
ediliyor. Aralarında bir tane bile yabancı kişi yok. Köylülere saldırıyorlar ve
buna da gözaltı diyorlar. Savcı kararı bile olmadan girdikleri evler var.
Köylüleri saatlerce yüz üstü yerde yatırmışlar. Yetkiyi aşan uygulamalar
yapıyorlar.
‘DÜŞMANLIK GÜDÜSÜYLE HAREKET EDİLMİŞ’
Köylüler seslerinin duyulmasını istiyor.
“Bizi katletmek istiyorlar” diyorlar. “Kimliğimize, siyasi tercihimize yönelik
bir saldırı var” diyorlar. Bir annenin fasulye bahçesi yerinden sökülmüş.
Düşmanlık güdüsüyle saldırı gerçekleşmiş. Sıradan bir olay değil.
BAKAN SOYLU’YA ÇAĞRI
İdari, adli bir soruşturma yapılması,
darp raporlarıyla davaya dönüştürülmesi gerekiyor. Ziyareti raporlaştıracağız.
Kamuoyuyla paylaşacağız. İçişleri Bakanlığı'na çağrı yapıyoruz. Bu, bakanlığın
sorumluluğunda gelişen bir olaydır.
Hekimin hukuka aykırı hareketi söz
konusu. Tabipler Odasına başvuracağız. Köylülerin suç duyurularının takipçisi
olacağız. Kamuoyuna da çağrı yapıyoruz. Bu uygulama Şemdinli’nin bir köyüne
bağlı, lokal bir mesele değil. İdeolojik, sonrasını hesaba katmayan, keyfi bir
uygulamadır. Kolluk istediği gibi hem manevi hem maddi şiddet uygulamıştır,
tehdit etmiştir. Bir suç varsa adli makamlar devreye girer, delili varsa yargılar,
cezalandırır. Burada yargısız infaz hayata geçmiştir.
Nihat Akdoğan’ın izlenimleri şöyle:
Valilik köylülerin açıklamalarını
yalanlamıştı. Ama 4üncü gün olmasına rağmen darp izleri taptazeydi. Gelsin
görsünler bu izleri. Biz ziyaret ettiğimiz her evde sosyal medyadaki fotolarda
gördüğümüz izlerin daha kötüsüne rastladık. 80 yaşındaki bir annenin koluna
dipçikle vurulmuş. Genç arkadaşların sırtı o fotolarda gördüğümüzden çok daha
kötü. Kadınlar yaşadıklarını anlatamadılar bile, öyle sinkaflı küfürler edilmiş.
Fiziki şiddetin yanında ruhi şiddetin de uygulandığına müşahade ettik.
‘DARP RAPORLARINDA SIKINTI VAR’
Kaymakamla, savcıyla ve başhekimle
görüşmek istedik. Kaymakam reddetti. Savcı konunun hassasiyeti açısından
bizimle görüşmek istemediğini ifade etti. Nasıl tesadüfse, başhekim de izne
ayrılmış. Sadece başhekim yardımcısıyla görüştük. Çektiğimiz fotoğrafları
gösterdik. Bu insanların darp raporlarını verin dedik. Raporlar konusunda
sıkıntılar var.
KÖYLÜ ÖFKELİ
Çok büyük bir öfke var. Birçok kereler zulümle
karşı karşıya geldiler. Ama “ilk defa bu kadar sinkaflı, adice küfredildiğini
gördük” diyorlar. Kadınlara bu kadar hakaret edilmesi, ayrıca büyük bir
kızgınlık yaratmış. AKP Hükümeti'nin uygulamalarına ciddi bir tepki var. Bu
meselenin peşini bırakmayacaklarını, takipçisi olacaklarını söylüyorlar.
Biz de bu konuda onlara her türlü hukuki
desteği vereceğiz. Kapsamlı bir rapor hazırlayacağız. Bu uygulamayı onlar gibi
biz de kabullenemiyoruz.