IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırısının
3’üncü yıldönümü dolayısıyla Şengal başta olmak üzere birçok yerde protesto
eylemleri yapıldı. Eylemlerde, uluslararası kurumların saldırıyı,
"insanlığa karşı işlenen suçlar" kategorisine aldığı hatırlatılarak,
Türkiye’nin ise saldırıyı halen kınamadığına vurgu yapıldı.
Gündem 03 Ağustos 2017 , Perşembe
IŞİD’in Şengal’e saldırdığı 3 Ağustos
2014 tarihinin yıldönümü dolayısıyla birçok kentte eylem düzenlendi. Soykırıma
en büyük tepki de saldırı esnasında Êzidîlerin sığındığı Şengal Dağı'ndan geldi.
Kolika’da bir araya gelen Êzidîler
Serdeşt'e kadar sembolik olarak 5 kilometre yürüyüş düzenledi.
‘Barzani fermana öncülük etti’
Yürüyüşün ardından konuşan Şengal
Demokratik Özerk Meclisi Eşbaşkanı Hecî Hesen katliamda Êzidî toplumunun
yaşadıklarına dikkat çekti. Yüzbinlerce Êzidî'nin yurtlarından koparıldığını,
katledildiğini, kadınlarının çarşılarda satıldığını belirten Hesen,
"Barzani ve Peşmerge bu fermana öncülük etti. Geri çekilme kararıyla o
kirli barbarlara izin verdiler, onlar da kadınlarımıza ve kardeşlerimize el
uzattı. Biz sağ kaldığımız sürece bunu unutmayacağız. Fermana sebep olan
insanların mahkemelerde yargılanmaları ve gereken cezayı almaları için sonuna
kadar mücadele edeceğiz" dedi.
Hesen, 200 bin insanın dağda
kuşatıldığını, HPG, YPG ve YPJ güçlerinin, 60 kayıp vermesine rağmen “insani
koridoru” açtığını hatırlattı. Hesen, Êzidî halkına ferman gününden bu yana
yardım eden ve kapısını açan Rojava halkını da asla unutmayacaklarını kaydetti.
Konuşmaların ardından fermanı anlatan şiirler okundu.
HDP: Êzıdî Kürtlerin yanındayız
Sivil toplum örgütleri ve siyasi
partiler de yaptıkları açıklamalarla Êzidî Soykırımını kınadı. HDP Merkez
Yürütme Kurulu (MYK), 73’üncü Ferman olarak Êzidî tarihine geçen saldırıya
ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Êzidî Soykırımı'nı lanetliyor; Şengal'de
katledilenleri anıyoruz" başlığıyla yapılan açıklamada, "3 Ağustos
2014’te IŞİD’e bağlı çeteler, Şengal’de aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların
da olduğu 5 binden fazla Êzidî Kürdü katletti. Binlercesini rehin aldı, 200
bine yakın insanı yerinden etti. Kadınlar kaçırıldı, pazarlarda satıldı,
köleleştirilmeye çalışıldı" denildi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi: “Bu
barbarca saldırı büyük bir yıkım ve nüfus hareketi ile neticelendi. Bu dönem,
Êzidîlerin katliamlar ve fermanlarla yazılmış tarihinde yeni bir kara sayfa,
73. Ferman olarak yer aldı. Mezopotamya coğrafyasında meskun bir topluluk olan
Êzidîler, tarih boyunca bölgeyi işgal eden güçler tarafından baskılara maruz
kaldılar, katliamlara uğratıldılar. Buna karşın direnerek kendi inançlarını,
kültürlerini, varlıklarını korudular.
IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Êzidîlere
yönelik gerçekleştirdiği katliam, Avrupa Parlamentosu tarafından 'Êzidî
Soykırımı' olarak tanındı. Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Araştırma Komisyonu,
BM Güvenlik Konseyi’ne 'katliamı soykırım olarak kabul edin' çağrısında
bulundu. Uluslararası kurumların hazırladıkları raporlarda 'insanlığa karşı
işlenen suçlar' kategorisine alınan bu katliam, Türkiye’de siyasi iktidar
tarafından henüz resmi olarak kınanmadı.
Soykırımdan sonra Türkiye’ye göç etmek
zorunda kalan Êzidîler, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerinin
desteğiyle kurulan kamplarda kaldılar. DBP’li belediyelere atanan kayyumlar
tarafından bu kamplardan bazıları kapatıldı. Son olarak Mardin Midyat’taki AFAD
Kampı’nda kalan Êzidîlerin, soykırımın üçüncü yılında kamptan çıkarılmak
istenmesi tesadüf değil, düşmanca bir zihniyetin sonucudur.
Katliamın üçüncü yılında Êzidîlerin
maruz kaldıkları zulmün yarattığı etkileri azaltmak için bölge devletlerinin ve
uluslararası toplumun üzerine düşenleri yerine getirmesi gereklidir.
Şengal’in Êzidîsizleştirilmesine müsaade
edilemez. IŞİD saldırısından büyük hasar gören Şengal’de insani yaşam
koşullarının oluşturulması, yerinden-yurdundan ayrı bırakılmış Şengalli
Êzidîlerin geri dönüş imkanlarının yaratılması ve güvenlik endişelerinin
giderilmesi ilk yapılması gerekenler arasındadır.
HDP olarak, tarihleri boyunca baskı,
zulüm ve soykırım uygulamalarına maruz kalan Êzidî Kürtlerin yanındayız. Soykırımın
üçüncü yılında IŞİD tarafından hunharca katledilen Êzidîleri saygı ile
anıyoruz."
Adana
HDP Adana Kadın Meclisi, Êzidî
Katliamı’nı kınamak için il binasında basın toplantısı düzendi. Çok sayıda
kadının katıldığı açıklamada, “Êzidî kadın kırımı ve soykırımını unutmadık,
unutmayacağız” pankartı asıldı. Bir dakikalık sessizlik eylemi ardından
açıklama yapan İl Eşbaşkanı Gülseren Tural, soykırımı lanetledi.
Soykırımı aynı zamanda kadın kırımı
olarak adlandırdıklarını belirten Tural, “HDP Kadın Meclisi olarak dünyanın
dört bir yanında kadınların katledilmesine, kadınlarının yaşamalarını tehdit
eden cins şiddeti ve artarak devam eden saldırılara karşı dünya kadınları ile
birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
Mersin
HDP Mersin Kadın Meclisi de, parti binasında
basın açıklaması yaptı. “Êzidî kadınlar yalnız değildir” dövizleri açan
kadınlar adına konuşan İl Eşbaşkanı Hatice Şahin, her savaş ve katliamda
kadınların hedef alındığını dile getirdi. Şahin, “Yaklaşık 3 bin Êzidî kadın
İŞİD barbarları tarafından esir alındı yine birçok kadın İŞİD barbarlarının
eline düşmemek için kendilerini kayalıklardan attı. Bu vahşete göz yumanları,
sessiz kalanları asla unutmayacağız. Bu soykırım suçunu işleyenleri
yargılanması için mücadele edeceğiz” dedi.
3 Ağustos tarihinin aynı zamanda “Kadın
Kırımı ve Soykırıma karşı Eylem Günü” olduğunu belirten Şahin, “Biz kadınlar
‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ şiarı ile soykırımı durduracağız, yaşamı
özgürleştireceğiz. 3 Ağustos Êzidî soykırımını unutmadık unutmayacağız.
Soykırım bir insanlık suçudur” diye konuştu.
Antalya
HDP Antalya Kadın Meclisi de, Muratpaşa
İlçesi Atalos Heykeli önünde bir araya geldi. Polisin yoğun ablukası altında
toplanan kadınlar, fermanı sembolize eden beyaz kıyafetler giydi. Bir dakikalık
sessizlik eylemi gerçekleştiren kadınların açıklaması “OHAL” gerekçesiyle polis
engeline takıldı. Kadınlar, açıklamaya izin verilmemesini, alkış ve zılgıtlarla
protesto etti.
Urfa
HDP Urfa İl binasında bir araya gelen
Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, IŞİD’in Êzidî yurdu Şengal'e saldırıyı
kınadı. Kadınlar adına konuşan İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, mezhep ve din
savaşlarının merkezi olan Ortadoğu'da Êzidî toplumunun tarihin en vahşi
katliamı ile yüz yüze kaldığını belirterek, her katliamda olduğu gibi yine
hedef olanın kadınlar olduğunu söyledi.
Sürücü, "Kimi kadın esir düşmemek
için kendini kayalıklardan attı. Aç, susuz kaldılar, ancak topraklarını terk
etmediler. Çetelerin elinden kurtulan, ancak Türkiye'de AFAD kamplarında
kalmaya mecbur bırakılan Êzidîlerin yaşadıkları, DAİŞ esaretindekilerden farkı
yok. AFAD kamplarında AKP, MHP faşizminin boyunduruğunda yaşamaya çalışan
Êzidîleri yalnız bırakmamak, Türkiye'de dayatılan kölelik hukukuna da karşı
çıkmak demektir" şeklinde konuştu.
İstanbul
Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele
Platformu da Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya,
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit,
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir,
Cumartesi Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve birçok kadın kurumu katıldı.
Kadınlar, Şengal ve bölgede yaşanan
kadın kırımını bir dakika sessiz kalarak protesto etti. Kadınlar adına Kürtçe
ve Türkçe hazırlanan açıklama okundu. Türkçe açıklamayı okuyan Ayşe Berktay,
Şengal soykırımı sonrası Êzidîlerin en fazla Türkiye'ye göç ettiğini
hatırlattı.
Göç edenlerin ilk dönem DBP'li
belediyelerin kurduğu kamplara alındığını ve burada kendi inanç ve kültürlerini
özgürce yaşadıklarına dikkat çeken Berktay, "Ancak belediyelere hükümet
tarafından kayyumların atanmasından hemen sonra kamplar apar topar kapatılmış,
kimisi AFAD kamplarına yerleştirilmiş ve çoğu da AFAD kamplarındaki gayri
insanı koşullarından dolayı deniz aşırı ülkelere ikinci bir zorunlu göçe
zorlanmıştır. AFAD'ın kampları sivil toplumun, muhalif partilerin ve kadın
hareketlerinin ziyaretine kapatılmış durumdadır" dedi.
'Mücadelemiz sürecek'
Ortadoğu halkları ve Êzidî'ler
üzerindeki DAİŞ tehdidi devam ettiği için tüm kadınların risk altında olduğunu
kaydeden Berktay, 3 Ağustos'un "Kadın kırımı ve soykırımına karşı
uluslararası eylem günü" ilan edilene kadar mücadele edeceklerini
belirtti.
Halklar ve inançlar soykırımı kınadı
Demokratik Alevi Derneği (DAD) ise,
Beyoğlu'nda bulunan Dersim Araştırmaları Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan DAD İstanbul
Eşbaşkanı Nergiz Güzel, "Êzidî halkının sesine kulak vermek insan olmanın
gereğidir" dedi. Uluslararası toplumu ve demokratik kamuoyunu duyarlı
olmaya çağıran Güzel, "Soykırım sırasında kaybolan Êzidîlerin tespit edilmesini,
köle pazarlarında satılan kadın ve çocukların kurtarılmasını, bir daha
başlarına yeni fermanlar, soykırımlar gelmemesi için kendi özerk yönetimlerini
oluşturmalarını savunuyoruz" diye kaydetti.
Mardin
Mardin’de TJA, HDP, DBP, Barış Anneleri
ve Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu basın açıklaması
düzenledi. HDP Mardin il binasında düzenlenen toplantıda konuşan DBP PM Üyesi
Semire Kut, “On binlerce yıllık tarihine yetmiş üç fermanı sığdıran Êzidîler,
21.yüzyılın en korkunç soykırımına uğramakla kalmadı; binlerce kadın ve çocuk
radikal çete örgütü IŞİD tarafından kaçırılarak alıkonuldu. Aradan geçen üç
yılda dünyanın farklı coğrafyalarında farklı ayrımcılık uygulamalarına maruz
kalan halkların başında yine Êzidîler gelmektedir” dedi.
Açıklamanın ardından kadınlar katledilen
Êzidî kadınlar için 1 dakika sessiz kaldı.
Şırnak
Bir açıklama da Şırnak’ta yapıldı. HDP
Cizre ilçe binasında bir araya gelen Şırnaklı kadınlar adına konuşan HDP PM
Üyesi Nuran İmir, IŞİD’in Ortadoğu’daki varlığını sürdürdüğü sürece kadınlar
olarak özgür olmadıklarını vurgulayarak, “Soykırım ve kadın kırımı bir insanlık
suçudur; suçlular hesap verene kadar adalet arayışımız son bulmayacaktır” dedi.
Kadınlar Êzidî kadınlar için 1 dakikalık sessiz kaldı.