10 Eylül 2017 Pazar

DBP: Yeni çöktürme planı halka dönük katliamlar..!

DBP 9 Eylül’de Diyarbakır’da Parti Meclisi (PM) toplantısını gerçekleştirdi. Gündemdeki konuların tartışıldığı toplantının sonuç bildirgesi açıklandı. DBP PM toplantısının sonuç bildirgesi şöyle;
“Dünya ölçeğinde ulus devletler, yaşadıkları krizden çıkışın arayışı içine girmiş bu arayış başta Ortadoğu coğrafyası olmak üzere birçok coğrafyayı kaosa sürüklemiştir. Ortadoğu'da bir yandan ulus devletler sarsılırken, diğer yandan da ulus devletlerin yeniden yapılandırılması ve güçlendirilmesi için ittifaklar yapılmaktadır. Şimdilerde Ortadoğu’nun kadim halkalarından olan ve dört parçaya ayrılmış Kürtlerin statü-özgürlük sorunu devletçi oluşumların temel çelişkisi haline gelmiştir. Kürt özgürlük mücadelesi, 21. Yüzyılda Ortadoğu’nun savaş ve kaos siyasetinin içinde çözüme ve kalıcı barışa dair alternatif sistem geliştirmiş, demokratik-yerel halklara dayanan, demokratik ulus perspektifi ile yaşam ile bağı güçlü olan sistemin, tekliğe dayanan ulus devletçi sistemlerin panzehiridir. Rojava başta olmak üzere ezilen halkların kazanımları faşist, gerici ve despot yönetimler tarafından boğulmaya çalışılmakta, örgütlenmesinin önüne geçilmek istenmektedir. Kürt halkının özgürlük mücadelesi bu noktada ezilen diğer tüm halklar için de bir umut kaynağı, aynı zamanda kaostan çıkışın temel paradigması durumuna gelmiştir.
'Kürt talepleri, ulus devlet anlayışına mahkum edilmeye çalışılmaktadır’
Bu temelde 25 Eylül’de Güney Kürdistan'da yapılması planlanan referandumu Kürtlerin özgürlük ve statü talebini küçük bir ulus devletçik ile boğma çabası olarak görüyoruz. Ortadoğu da sorunların çözümü özellikle yüz yıllardan beri devam eden Kürt sorununu, miladı dolmuş ulus devletler kurarak değil halkların ortak iradesine dayalı demokratik ulus paradigmasına dayalı çözüm yöntemleriyle ancak mümkün olabilir. Halkların demokratik birlikteliklerine dayalı çözüm yöntemleri 21. Yüz yılda ulus devletlerden daha kazanımcı olacağı inancımızı yeniden vurguluyoruz. 21. yüzyılda Kürt halkının demokratik, eşitlik ve özgürlük talepleri, ulus devlet anlayışına mahkum edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Demokratik ulus yaşadığımız sorunların kökeninde gördüğümüz ulus devlet yapılanması karşısında insanca yaşamanın tek alternatifidir. Temelinde Kürdistan toplumunun kendini özgür Kürt bireyleri olarak gerçekleştirmesinin tek ve kaçınılmaz zihniyet yapılanmasıdır. Bununla birlikte özellikle belirtmemiz gereken temel özellik de demokratik ulusun ucu açık bir tanımlama olmasıdır. Bağımsızlığı salt devlette bağlamak yerine, devleti küçülten, toplumun yerinde yönetimini esas alan konfederal sistemler ile kazanacağını ayrıca Ortadoğu’nun girdiği kaotik ortamda da çıkışın yol haritası olacağı inancındayız. Yine Kürtlerin yüzyıllardır statüsüz yaşamaları coğrafi olarak birbirlerinden yapay sınırlarla ayrıştırılmış durumlarından temel çıkışın ulusal kongrenin toplanması ve bu eksende yürütülen ulusal birlik çalışmalarının önemli olduğu belirlenmiş, ulusal birliğin Ortadoğu krizinde Kürtlere kazandıracağı tek yol haritası olduğu bir kez daha su yüzüne çıkmıştır.
‘Devletin yeni çöktürme planı; halka dönük katliamlar’
Türkiye’deki gelişmeler de parti meclisimizce değerlendirilmiş, Kürtlere, demokrasi güçlerine, emekçilere, kadınlara dönük soykırım temelli yönelimlerin devam ettiği, son dönemde Hakkari de, Lice de sivil halka dönük katliamların çöktürme planı kapsamında yürütüldüğü, buna karşın halkların, demokrasi güçlerinin, kadınların, emekçilerin açığa çıkardığı ve büyüttüğü demokratik direniş hattının kazanmaya yakın olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecritin ağırlaştırılarak devam etmesinin, halklara savaş ve çatışma dışında hiç bir faydasının olmayacağı gibi, başta kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarının çözümü önünde engel teşkil edeceği yeniden bilince çıkarılmalı, bunun içinde tecrit uygulamasının bir an önce sonlandırılması için etkin mücadele yürütülmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Partimizin bu dönemde, “toplumu aydınlatma” temelli rolunu daha aktif oynayacağı kararlılığı vurgulanmıştır. Bu eksende yerellerde halk eğitimleri, demokratik siyasetin yürütücü kadrolarının eğitimi çalışmalarının, yürütüleceği belirtilmiştir.

Yerel demokrasinin temel ayaklarından biri de belediyelerdir. Belediyeler halk iradesinin yerel temsilliyeti, “yer”e ait olan değerlerin ortak bileşkesidir.Demokratik Bölgeler Partili belediyelerden 94'ü bir yıllık süre içinde iktidar tarafından gasp edilerek el konulmuştur. 70 belediye eşbaşkanımız tutuklanmış 6 belediye eş başkanımız ise ‘ceza' almıştır. Yerel demokrasiye, yerinden yönetime, halk iradesine dönük bu saldırılara karşı yerel yönetimlerin rolünün devam edeceği, halk iradesinin esas alınacağı bir kez daha kararlı bir şekilde vurgulanmıştır. “