17 Eylül 2017 Pazar

Kartal’da binler Eğitimde AKP karanlığına ‘DUR’ demek için Sokağa Çıktı..!

Alevi Bektaşi Federasyonu ve Eğitim-Sen'in çağrısıyla Kartal Meydanı'nda gerçekleşen "Laik, Bilimsel, Anadilde Eğitim” mitinge katılan kitle Kartal Ahmet Şimşek Koleji önünde toplandı ve miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kolunun en önünde "Geleceğimize sahip çıkıyoruz. Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim" yazılı pankart taşındı. HDP, CHP Milletvekillerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, siyasi parti ve sosyalist örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen mitingde, KHK zulmüne karşı 193 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek sloganlarını atıldı ve HDP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğrul ‘un cenazesine yapılan ırkçı saldırı lanetlendi.
ARTIK YETER!
Miting, devrim şehitler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. İlk konuşma Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan tarafından yapıldı. Kitleyi, “Geleceğimizi, çocuklarımızı, protokollerle Ensarlara, karanlığa teslim etmeyeceğiz diyenlere merhaba” diyerek selamlayan Aydoğan, 4+4+4 eğitim yasası geçtiğinden yana Eğitim-Sen öğretmenleri olarak eşit, parasız, laik, bilimsel ve anadilde eğitim mücadelesi verdiklerini vurguladı. Çocuklara onurlu bir gelecek bırakma mücadelesi veren Eğitim-Sen’li öğretmenlere, KESK’lilere her darbe dönemi olduğu gibi faşizmin saldırılarına uğradıklarını hatırlayan Aydoğan, “Darbe’nin lütfu’ diyenler, ellerine geçen bu lütfu bizleri ihraç ederek, açığa alarak, tutuklayarak, sürgün ederek hayata geçiriyoruz” dedi. KHK ihraçlarına karşı 193 gündür açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya selam gönderen Aydoğan, tüm baskılara, zulme, korku, imparatorluğuna rağmen dayanışmayı, mücadeleye devam ettiklerini kaydetti.
Aydoğan, “Biz Eğitim-Sen’li öğretmenler olarak çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakma mücadelesine devam edeceğiz. Cihadın değil, bilimsel, felsefenin, evrimin müfredatına sahip çıkacağız. Protokol adı altında okullarımıza giren cemaatlere karşı öğrencilerimize sahip çıkacağız. Kindar nesil çağrısına karşı, özgür bir nesil yaratmak için geleceğimize sahip çıkacağız. Çocuk yaştaki evlilik ve çocuk işçiliğine karşı aydınlığa sahip çıkacağız” diye konuştu. 15 yıllık AKP iktidarı boyunca hiçbir öğrenci aynı eğitim sistemi ve aynı müfredatla mezun olamadığına dikkat çeken Aydoğan, “Artık yeter, çocuklarımızın hayatı, geleceği, AKP’nin yapboz tahtası değil. Biz öğretmen kindar nesil, yeni rejim inşasına karşı laikliğin, bilimsel eğitim mücadelesini vermeye devam edeceğiz” diyerek tüm kesimleri bu mücadeleye göğüs vermeye çağırdı.
‘YER YÜZÜ HAKKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Sahneye çıkan Alevi kurumları ve yöneticileri adına söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Muhittin Yıldız, “Biz Aleviler bu toprakların kadim inançlarından biriyiz. Bu memleketin her daim barış dili olduk, nefesi olduk, vicdanları olduk. Bu nedenle kimsenin ötekileştirilmediği, dilini, inancını, dinini, cinsiyetini yok saymadığı bir gelecek için her türlü asimilasyona karşı duracağımızı buradan beyan ediyoruz” diye konuştu. Devlettin inançlardan, ibadetten elini çekmesini isteyen Yıldız, devlet okullarının her inanca, dile, renge, topluma; eşit, açık, bilimli yuvalar olması gerektiğinin altını çizdi. Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan ırkçı-faşist saldırıyı lanetleyen Yıldız, “Hatun ananın hakka yürüme erkanında sonra yaşananlar, insanlık adına utanç vericidir” dedi. Alevi kurumları olarak, AKP ve Sarayın ülkeyi karanlığa götürdüğünü, ırkçı, tekçi, İslamcı faşist bir rejim uygulandığını, eğitimde adaletin olmadığını defalarca ilettiklerini hatırlatan Yıldız, “Her yüzü hakkın yüzü oluncaya dek, aşkın yüzü hakkın yüzü oluncaya dek, hak mücadelesini sürdüreceğiz” diye konuştu
‘SARAYLAR, KALELER YIKILIR AMA İNSANLIK AYAKTADIR’
AKP/Erdoğan rejimini protesto etmek amacıyla yapılan üç dakikalık bir sessizlik sonrası, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Eğitim –Sen adına ortak açıklama sanatçı Orhan Akkaya tarafından okundu. ‘’AKP/Devlet 15 yıllık siyasetiyle göstermiştir ki, derya kumundan desti olmaz, zulüm ile abad olunamaz” diyerek sözlerine başlayan Alkaya, “İnsanlığın hafızası yağmalanamaz. Kapılara mühür vurulabilir ama insanlık mühürlenemez, binalar, kayyum atanabilir ama vicdanlara kayyum atanamaz ve insanlığın kadim tarihi bilir ki saraylar, kaleler yıkılır ama insanlığın her zaman ayakta kalır” dedi. “Yeni Osmanlıcı” metoduyla uygulamaya konulmak istenilen eğitim programının, Diyanet İşleri Başkanlığının gözetiminde, eğitim bilimiyle hiçbir alakası olmayan Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından yapıldığına işaret eden Alkaya, yeni olarak lanse edilen programın, “Osmanlı Sübyan Mekteplerinden Yeniçeri ağası” zihniyetiyle şekillenmiş dinci, gerici bir oyun olduğunu vurguladı.
CENAZELERE DAHİL TAHAMMÜL EDEMEYEN TOPLUM PROFİLİ
Bu Eğitim sistemi ile hedeflenen toplum profilin Ankara İncek mezarlığına görünen profil olduğuna işaret eden Alkaya, “Nefesi kesilmiş bir cana bile düşmanlık eden, mezarlıkları mafya babalarını, katilleri, hırsızları yatırıp 80 yaşındaki Hatun anneyi ret edenlerdir. Bu eğitimle hedeflenenler; sokakta kadınlara tekme atan, savaştan kaçıp ülkesine sığınan Suriyeli Emani’ye tecavüz ederek öldüren karakterler yaratmaktadır” diye konuştu.
TALEPLER:
Çocukların yağmayı, talanı, cihadı, itaat etmeyi değil, barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı öğreten bir eğitim sistemi istediklerini kaydeden Akkaya, talepleri şöyle sıraladı: “AKP’nin yeni dediği eğitim programı iptal edilsin, demokratik katılım ve bilimsel yöntemle yeni laik, demokratik, bilimsel, parasız, ve anadilde eğitim hak olarak kabul eden bir eğitim programı istiyoruz, 12 Eylül Anayasasının yürürlükten kaldırılarak, devletin inançları yönettiği değil, hizmet ettiği, eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğünün esas alındığı bir düzenleme istiyoruz. Cemevlerinin statüsü kabul edilsin. Koçgiri, Dersim, Ortaca, Kırıkhan, Elbistan, Hekimhan, Malatya, 4 Eylül 1978, Sivas, Maraş, Çorum, Madımak, Gazi, Ümraniye ve Gezi katliamları hakkındaki dosyalar, arşiv, yargılama, gibi belgelerin açılarak gerekli süreçlerin yeniden işletilmesini istiyoruz.’’
Açıklamaların ardından deyişlerin seslendirdiği mitingde, Kürtçe, Türkçe şarkılar eşliğinde halaylar çekildi.