Açlık grevindeki tutuklu Eğitimciler
Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın Avukatı Murat Yılmaz, iki eğitimcinin
yargılandığı davanın ikinci duruşmasının iki hafta sonraya yani 28 Eylül tarihine
ertelenmesini eleştirdi. Önceki gün görülen ilk duruşmaya getirilmedikleri için
savunma da yapamayan eğitimcilerin durumunun her geçen gün kötüye gittiğini
ifade eden Yılmaz, iki haftanın eğitimciler için uzun bir süre olduğunu
söyleyerek derhal serbest bırakılmalarını istedi.
GETİRİLMELERİNİN ÖNÜNDE BİR ENGEL YOKTU
KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri
dönmek için başlattıkları açlık grevi 191 günü geride bırakan Nuriye Gülmen ve
Semih Özakça, yargılandıkları davanın önceki günkü ilk duruşmasına jandarmanın
“personel yok”, “kaçırılabilirler” gerekçesiyle getirilmedi. Duruşmaya iki gün
kala avukatları gözaltına alınan iki eğitimci, duruşmaya getirilmeyince savunma
da yapamadı. Mahkeme de tahliye taleplerini reddetti. Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça’nın Avukatı ve KHK ile kapatılan ÇHD Ankara Şube Başkanı olan Murat
Yılmaz ile davanın ilk duruşmasında yaşananları konuştuk.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın
duruşmaya getirilmeleri önünde bir engel olmadığını ifade eden Yılmaz, dava
günü adliye içi ve önünde yaşanan yoğun polis ablukasının, “Güvenliği
sağlayamayız” gerekçesini boşa düşürdüğünü ifade etti.
TEPKİYİ ENGELLEMEK İSTİYORLAR
Mahkemenin ikinci duruşmayı 28 Eylül
tarihine ertelediğini ifade eden Yılmaz, bu sürenin sanıldığı kadar kısa bir
süre olmadığına dikkat çekti. Gülmen ve Özakça’nın durumunun giderek
kötüleştiğini aktaran Yılmaz, bu nedenle duruşmaya getirilmeleri ve sorguları
yapıldıktan sonra tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi. Davanın Sincan
Cezaevindeki mahkeme salonlarına taşınmasına da değinen Yılmaz, bunun toplumun
tepkisini engellemek olduğunu dile getirdi. Sincan Cezaevindeki salonların
kalabalık sanıklı salonlar olduğunu dile getiren Yılmaz, 3 sanıklı bir davanın
ilk kez orada olacağını söyledi.
Yılmaz, “Umut ediyoruz ki; artık hukuksuzluğa
son verilerek tahliye edilirler. Kaçma, kaçırılma gibi bir durumları yok. Ölümü
göze almış ancak yaşamak isteyen, Yüksel Caddesi’nden ayrılmayarak açlık grevi
yapan iki müvekkilimizin de kaçması düşünülemez” dedi.