Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık
grevi 192. gününde devam ederken Yüksel Caddesi’ndeki eylemin 311. gününde, 28
Eylül'deki duruşma için çağrı yapıldı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç
edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın açlık grevi 192.
güne girdi. Hem iki eğitimciye destek olmak hem de işlerine geri dönmek için
kamu emekçilerinin Ankara Yüksel Caddesi'nde sürdürdükleri "İşimizi geri
istiyoruz" eylemi ise 311. gününde devam etti. Yüksel Caddesi'nde etrafı
polis bariyerleriyle sarılı olan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yapmak
isteyen; aralarında Düzce’de işinden ihraç edildikten sonra aylardır direnen
mimar Alev Şahin’in de olduğu emekçiler, Konur Sokak'ta bir araya geldi.
Sokak girişini kalkanlarla kapatan
polis, grubun geçişine izin vermedi. Bunun üzerine Konur Sokak ile Yüksel
Caddesi'nin kesiştiği yerde kalkanların önünde açıklama yapmak isteyen
emekçiler, "Nuriye ve Semih'in açlık grevi eylemi 191'inci gününde Nuriye
Semih işe geri alınsın" ve "Nazife Onay serbest bırakılsın"
pankartı açtı. "Nuriye, Semih işe geri alınsın", "Yaşasın açlık
grevi direnişimiz", "Emekçiyiz haklıyız kazanacağız"
sloganlarını atan emekçilere saldıran polis, pankartları yırtarak eylemcileri
Konur Sokak’tan uzaklaştırdı.
Korkutacaklarını sanıyorlar
Saldırının ardından kısa bir açıklama
yapan Alev Şahin, önceki gün yaşananları hatırlatarak, "Dün kolu kırılan,
trafik kazası geçiren, beyin kanaması riski taşıyan arkadaşlarımız oldu. Nuriye
ve semih demekten vazgeçmedik. Böyle yaparak bizi korkutacaklarını sanıyorlar,
Nuriye ve Semih’ten vazgeçireceklerini sanıyorlar, halkımızın açlığına,
susuzluğuna susacağımızı sanıyorlar. Yanılıyorlar, binler olup Nuriye, Semih'in
28 Eylül'deki duruşmasına katılacağız. Nuriye ve Semih'i aldıktan sonra da bu
düzen son bulana kadar mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, önceki
gün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya getirilmemişti.
Avukatlarının beraat talebini reddeden mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmanın
28 Eylül’de Sincan Kapalı Cezaevi Duruşma Salonu'nda görülmesine karar
vermişti.