
AKP faşizmi dışarıyı teslim almak için
öncelikle içeride emekçilerin öncüsü devrimci tutsakları teslim almayı
amaçlıyor. Bunun için 12 eylül askeri faşist darbesini aratmayan faşist baskı
ve yasaklar, işkence ve zulüm uygulanıyor. Devrimci tutsaklar, teslimiyet
ihaneti boşa çıkarmak ve faşist teslim alma saldırısını püskürtmek için,
bedenlerini barikat ederek direnişi örüyorlar. AKP faşizmi zindanlarda devrimci
tutsaklardan intikam almak istiyor. Bunu da FETOcu darbecileri öne sürerek,
emekçilerin bilincini bulandırmaya çalışıyor.
Hak ihlallerinin tavan yaptığı
cezaevlerinde tutsaklar işkence, sürgün ve keyfi uygulamalara karşı açlık
grevinde. İşkence merkezine dönüşen Tarsus Cezaevi’nde açlık grevinde olan 12
tutsağa katılımlar olurken, bir açlık grevi haberi de, Seydişehir T Tipi Kapalı
Cezaevi’nden geldi. Van T Tipi Cezaevi’nden sürgün edilen tutsakların açlık
grevinde olduğu öğrenildi.
İşkence ve darp iddialarıyla gündemden
düşmeyen Van T Tipi Cezaevi’nde ailelerinden habersiz 18 Ağustos’ta Konya
Seydişehir T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen tutsakların 17 gündür açlık grevinde
olduğu öğrenildi. 10 siyasi tutsağın 24 Ağustos’ta açlık grevine başladığı
öğrenilirken, tutsaklardan biri olan Yılmaz Uçar’ı 6 Eylül’de ziyaret eden
kardeşi Ekim Uçar cezaevinde yaşananları aktardı.
Keyfi tutumlar protesto ediliyor
Açlık grevinde bulunanların
cezaevlerinde yaşanan baskıların son bulması ve başka cezaevine nakil talebi
ile açlık grevine girdiklerini belirten Uçar, “Telefon ve görüş yasağı olduğu
için açlık grevini ancak bayram görüşüne gittiğimizde yani 13’ncü gününde
öğrenebildik. Bu gün itibari ile açlık grevi 16’ncı gününe girdi” dedi.
Tutsakların psikolojik baskıya uğradığını belirten Uçar, “Sürekli hücre cezası
veriliyor” dedi. Tutsaklara tekmil dayatıldığını belirten Uçar, cezaevinde
askeri disiplinin uygulanmaya çalışıldığı belirterek, kamuoyuna dayanışma
çağrısında bulundu.
12 kadın tutsağın 15 Ağustos’tan beri
açlık grevinde olduğu Tarsus Kapalı Kadın Cezaevi’nde ise, 5 tutsak daha açlık
grevine katıldı. Almanya’nın Bremen kentinde yaşayan Mehmet Şahin, cezaevinde
bulunan kardeşi Yazgül Şahin’in verdiği bilgileri aktararak, tutsakların
işkenceye uğradığını aktardı. Ailesinin kardeşi ile bir aydır göreşemediğini ve
ancak bir hafta önce konuşabildiğini belirten Şahin, kardeşinin ailesine
anlattığı işkenceyi şu şekilde anlattı: “Kardeşimin koğuşundaki 3 kadın tutsak
darp edilerek götürülüyor, 3 gün getirilmiyor, getirildiklerinde de
durumlarının çok kötü olduğu görülüyor ve işkenceye maruz kaldıkları
anlaşılıyor. Birkaç gün sonra gardiyanlar aynı kadınları tekrar götürmek istediklerinde,
kardeşim ve diğer tutsaklar bu kadınların canlı olarak geri getirilmeyeceğini
bildikleri için engellemeye çalışıyor. Kadın tutsaklardan bazıları ‘Eğer bu
kadınlar geri götürülürse kendimizi yakarız’ diyerek, durumu engellemeye
çalışıyor. Bu durumda gardiyanlar kadınları götürmekten vazgeçiyor.”
Cezaevinde 12 tutsakla başlayan açlık
grevine, 5 tutsağın daha katıldığını belirten Şahin, tutsaklar için dışarıdaki
tepkilerin ve direnişin yetersiz kaldığını vurgulayarak, “Tutsaklar içerideki
zor koşullara rağmen büyük direniş gösteriyorlar ama dışarıda duyarsızlık var”
dedi.
Dışarıda devrimci tutsakların direnişine
omuz vermeden faşist teslimiyet ve ihaneti parçalamak güç olacaktır. O halde
zindanlarda yükselen direniş seslerine dayanışma eylemleriyel yanıt verelim ve
içeride dışarıda zindan dayatmasını boşa çıkaralım.
Teslimiyet İhanete Direniş zafere
Götürür..!