14 Nisan 2010 Çarşamba

Erdoğan: Bu konunun sulandırılmasını kabul etmemiz mümkün değil

Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal’ın, yargıya ilişkin üç maddenin çıkarılması durumunda Anayasa değişikliği paketini destekleyecekleri, bu çerçevede AKP genel merkezini ziyaret edebilecekleri yolundaki açıklamalarını yanıtlarken adres olarak TBMM Genel Kurulu'nu gösterdi. Baykal'ı AKP'ye etmeyen, ancak "Bir katkıda bulunacaklarsa kapımız açık. Biz de kamera da yok" diyen Erdoğan, CHP'nin teklifi için "sulandırma" mesajı verdi. Erdoğan, Anayasa değişikliği teklifinin artık TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunduğunu söylerken "330-367 arasında kalırsa zaten referanduma gidecek. Milletimiz en isabetli kararı verecektir. Kimse bundan çekinmesin" dedi.

Başbakan Erdoğan , ABD'den dönüşünde havalimanında yaptığı basın toplantısında gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

- Bizim karşı önerimizin olması söz konusu değil. Bu sürece girdiğimiz andan itibaren ilgili arkadaşlarımı parlamento içi-dışı tüm siyasi partileri, STÖ’leri medyayı bilgilendirdik.

DEVLET İŞİ CİDDİYET İŞİDİR
- Bu görüşmeler neticesinde en ufak olumlu sinyal alamadık. Kendilerine verdiğimiz taslakla ilgili verilen cevapları hatırlayalım. Daha kapağını bile aralamadan ne dediler, Anayasa Mahkemesi’ne bunu götüreceğiz, dediler.

- Hemen ardından geçici 15. maddeyi mecliste görüşmeye varız dediler. Bir başka siyasi parti de seçimler öncesi böyle bir şey görüşemeyiz dediler.

- Devlet işi ciddiyet işidir. Parlamento en ciddi en onurlu kurumdur. Parlamentoyu temsil edenler dürüst davranmakla bu onurlu kurumu güçlendirirler.

- Sürece girdiğimiz andan itibaren arkadaşlarımız tüm siyasi partileri bilgilendirdi.

BU KONU SULANDIRMA KALDIRMAZ
- Bu konu sulandırma kaldırmaz.

- Geçmişte TBMM Başkanı’na aynı partilerin verdiği cevaplar var. Bunlar hep işi sulandıran arayışlar. Bunlara verecek ciddi cevabımız yok bizim.

- Pazartesi Genel Kurul’da artık konuşulmaya başlanacak. Milletvekillerimiz artık aklı selim ile tasarıyı değerlendirecektir. İnanıyorum ki hepsi o kulübede vicdanıyla baş başa kalarak, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, diyerek bu değişikliğin yapılması istikametinde kararını vereceğine inanıyorum.

Erdoğan, "ABD'ye giderken paketi ayırma teklif için ben de varım, demiştiniz. Süreçte ne oldu da fikrinizden vazgeçtiniz" sorusu üzerine, şöyle devam etti:

- Benim söylediklerimi saptırmayınız. Bize katkı sağlamak üzere geleceklerse biz buna varız dedik. Bize kimse şark kurnazlığıyla yaklaşmasın dedik. Bizler de onlar kadar kurnazız dedik. Burada değişen herhangi bir şey yok. Bizim kapımız her zaman açıktır. Bizim odamızda kamera filan da yoktur.

AHMET TÜRK’ÜN YUMRUKLANMASI SONRASI ÇIKAN OLAYLAR
- Bu olayı şiddetle kınadığımı ifade ettim. Sayın Türk’ü arayıp geçmiş olsun dedim. kendilerine şifa dileklerimi tekrarlıyorum.

- Bu tür şiddetle birçok siyasi lider karşılaştı. Bizim de başımıza farklı şekillerde benzer olaylar geldi.

- Sayın Türk olumlu açıklamalar yaparken öbür taraftan olayların olması meselenin nereye vardığını gösteriyor.

KAN KANLA TEMİZLENMEZ
- Sorumluluk taşıyanlar bu tür olayların üzerine gitmelidir. İstanbul’da bir otobüse Molotof kokteyli atılmasını kabul etmek mümkün değil.

- Kan kanla temizlenmez. İntikam hislerini nefret hislerini bir tarafa koyarsak attığımız adımlar çok daha güçlenerek ilerlemeye devam edecektir.

KURNAZLIK YAPTILAR
- İşin muhatabı bu safhada Cumhurbaşkanı değildi. Kurnazlığın bir yanı buydu.

- Sayın Cumhurbaşkanını siyasetin içine çekme girişimiydi. Biz de dedik ki Meclis Başkanı’na gidin. Sonra Meclis Başkanı’na gittiler.

- Komisyonda bunlar tartışıldı görüşüldü. 3 madde başlığıyla geldiler. Halbuki bunlar toplamda 11 maddeyi kapsayan bir yaklaşım tarzıydı.

- Biz “gelin vekiller olarak parlamentodan bunu geçirelim” dedik. Referanduma da varız dedik.

- Milletimiz hangi kararı verirse başımız gözümüz üzerine. Milletin kararı demokraside her şeydir. Milletimiz bu noktada en isabetli kararı verir diyoruz.

ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
- 24 Nisan öncesinde bu yapılan çalışmaya yönelik bizler özel temsilcim olarak Dışişleri Müsteşarıyla Sayın Sarkisyan’a mesajım oldu. Bu mesaja cevabı orada değerlendirdik.

- Görüşmeler devam edecek. Çalışmalardan ne çıkar bunu da göreceğiz.

- Biz Türkiye olarak uluslar arası hukukun gereği ahde vefa konusunda tavizimiz yok İsviçre’de ne imzalandıysa buna sadığız.

- Dağlık Karabağ konusuyla sınır kapıları konusu birbirine karıştırılmasın şeklinde bir yaklaşım var.

- İşgalin düzeltilmesini istiyoruz. Bu düzeltilirse biz adımı hemen atarız.