Sosyal medya paylaşımları nedeniyle KKTC
sınır-dışı edildikten sonra gözaltına alınarak savcılığa çıkarılan ünlü modacı
Barbaros Şansal'ın "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama"
suçundan tutuklanması talep edildi.
Uçaktan inerken apronda bir grup
tarafından saldırıya uğrayan Barbaros Şansal, emniyetteki işlemlerinin ardından
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Şansal, saat 17.15
sıralarında polisler eşliğinde adliyenin savcılık katına çıkarıldı. Barbaros
Şansal, kendisini saatlerdir adliyede bekleyen avukatı Efkan Bolaç ile birlikte
soruşturmayı yürüten Basın savcılarından Umut Tepe'ye ifade verdi.
SADECE BİR TWEET'İ KABUL ETTİ
Şansal savcılığa verdiği ifadesinde,
suçlanan paylaşımlardan bir tweet'i kabul ederek "Buradaki amacım üç
farklı inanca sahip insanların mağdur edildiğine ilişkindir. Kesinlikle
ayrımcı, nefret ve kin dili kullanılmamıştır" dedi.
'AYRIMCILIĞA KARŞI BİR HİCİV OLARAK
PAYLAŞTIM'
Şansal, söz konusu videoyu ise saat
00.13 sıralarında yeni yıl mesajı olarak paylaştığını belirterek "19 Ekim
2015'te Reportare isimli internet sitesinde bir röportaj vermiştim. Bu
röportajın başlığı da 'B... boğul Türkiye' idi. Videoda bu kelimeyi ayrımcılığa
karşı bir hiciv olarak paylaştım. Hackerler tarafından bana telefonda
hakaretler başladı. Bu nedenle tüm hesaplarımı ve iletişimimi tamamıyla
kapattım. 1 Ocak 2017'den sonra hiçbir iletişim aracım yoktur. Suçlamayı kabul
etmiyorum" dedi
TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Şansal ifadesinin ardından TCK'nin
216/1.maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya
aşağılama" suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Nöbetçi İstanbul 14. Sulh Ceza
Hakimliği'ne sevk edilen Barbaros Şansal ifadesinde, "Suçsuzum. Serbest
bırakılmayı talep ediyorum" dedi. Mahkeme, Şansal'ın "atılı suçun
niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut
delillerin varlığı, sosyal medyada paylaştığı videolar somut delil olmakla, atılı
suçun yasada öngörülen üst sınırı, şüpheli tarafından yapılan sosyal medya
paylaşımlarının halkta oluşturduğu infial nazara alınarak bu aşamada adli
kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından. Halkı
kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan tutuklanmasına" karar
verdi. Şansal, Silivri Cezaevi'ne gönderildi.(DHA)
Zindan çit
‘cunta’ uygulaması: HDP’lilerin saçları zorla
kazındı!
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik siyasi soykırım operasyonları
kapsamında Mersin’de geçtiğimiz hafta tutuklanarak Mersin Cezaevi’ne götürülen
siyasetçiler, avukatları ile görüştü. Avukatlar, tutsakların cezaevinin keyfi
muamelelerine maruz kaldıkları aktardı. Avukat Sebahat Gençtarih Cebe,
görüştüğü müvekkillerinin hepsinin saçlarının kesildiğini ifade ederek,
“Sorduğumuzda hepsinin saçlarını 3 numaraya kendi istekleri dışında kesildiğini
öğrendik. Cezaevi yönetimine sorduğumuzda hapishanenin uygulamasının bu
olduğunu ilettiler. Aynı şekilde beraber götürüldükleri diğer tutukluların ilk
götürüldükleri gün askeri nizamda sayım vermedikleri için 50 ila 60 gardiyan
tarafından çok kötü şekilde darp edildiklerini, fakat hastaneye de sevk
edilmediklerini öğrendik” diye konuştu.
‘Tutsaklar gardiyanların insafına bırakıldı’
Uygulamanın hukuksuz olduğunu belirten Cebe, yaşananların “cunta dönemi”
ile benzer olduğunu söyledi. Cebe, tutsakların gardiyan ve cezaevi
yönetimlerinin insafına bırakıldığını kaydetti. Müvekkillerinin darp ve kötü
muameleye maruz kaldığını dile getiren Avukat Ali Bozan da, 3 kişilik koğuşlara
8 kişinin konulduğunu söyledi.
Kişi başına bir odun
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi de, Tarsus C Tipi Kadın Kapalı
Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. Tutsakların ısınma
ihtiyaçları için kişi başına bir odun verildiğine vurgu yapılan raporda, “Kadın
mahpusların kaldığı cezaevinde 40 kişilik odalarda 85 kişi tutulmaktadır.
Kontenjan aşımından dolayı mahpusların çoğu yerde yatmaktadır” denildi.
Tutsakların, günde sadece iki kova içme suyu verilerek, susuz bırakıldığının
belirtildiği raporda, “Cezaevi idaresi tarafından mahpusların banyo ve diğer
zaruri gereksinimleri için sıcak su ve ısınma ihtiyaçlarını karşılamak için
kişi başı sadece 1 tane odun verilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Hastaneye sevkler yapılmıyor
Yine tutsakların sağlık ihtiyaçlarının karşılanmadığına dikkat çekilen
raporda, “Mahpusların sağlık sorunları ilişkin büyük engellerle karşı karşıya
kalmaktalar. Hastaneye gitme ve revire kalmaya ilişkin talepler çoğunlukla
çeşitli nedenlerle reddedilmekte veyahut uzun süre bekletilmektedirler. Cezaevi
idaresi tarafından mahpusların özel ihtiyaçların dışarıdan getirilmesi
engellenmekte, cezaevi kantininden alınılması dayatılmaktadır” denildi.
Raporda, Kürtçe tercüman olmadığı için tutsakların Kürtçe yazdığı mektupların
gönderilmediği ve dışarıdan gelen Kürtçe mektupların tutsaklara verilmediği
belirtildi.