Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink'in suikast sonucu öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın
onuncu celsesinin ilk duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
35 sanıklı davanın duruşmasına dönemin
tutuklu sanıklardan İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat
Yılmazer, Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbarat geldiği dönemde Trabzon İl
Emniyet Müdürü öldürüldüğünde de İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek
katıldı.
Tutuksuz sanıklardan Dink'in
öldürüleceğine ilişkin istihbarat geldiği dönemde İstihbarat Daire Başkanı olan
Sabri Uzun ile Dink öldürüldüğünde Trabzon İl Emniyet Müdürü olan Reşat Altay
duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanıklardan Yasin Hayal, Özkan
Mumcu, Hamdi Egbatan, Ogün Samast, Osman Gülbel bulundukları cezaevlerinden Ses
ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Ali Fuat Yılmazer'in savunması
Elif Akgül’ün Bianet’te yer alan
haberine göre, davaya Yılmazer'in savunmasıyla devam edildi. Yılmazer, iki
buçuk yıldır tutuklu olduğunu ifade ettiği savunmasında 1989'dan 2014 Ocak'ında
emekli olana kadar çalıştığı süre boyunca hakkında herhangi bir adli ya da
idari soruşturma olmadığını, hakkındaki tüm soruşturmaların emekliliğinin
ardından televizyon programında yaptığı konuşmalar olduğunu dile getirdi.
"Sorumluluk Trabzon ve İstanbul'da
Yılmazer'in savunması özetle şöyle:
- İddianamede adı geçen silahlı terör
örgütüne ilişkin hiçbir izahat yok. Yöneticisi olduğum iddia edilmiş. Biz
tutuklanarak susturulmak istendik. Bu dava ilk başladığında gerçeğe çok daha
yakındı. Bugün dava amacından saptırılmıştır.
- Bugün “kumpas” denen Ergenekon, balyoz
soruşturmaları için emir veren bizzat dönemin başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan'dır.
- Dink cinayetiyle ilgili Trabzon
emniyet görevlilerinin ve koruma önlemi almayan İstanbul'un sorumluluğu var.
Benim değil.
- Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE)
[Erhan Tuncel] Personel Şube'nin ve Trabzon İstihbarat'ın sorumluluğunda. Benim
Tuncel'in elemanlıktan çıkarıldığından haberim yok.
"Dink de Pamuk gibi
korunmalıydı"
- 11 nolu F3 raporu ekindeki F4 raporunu
imha ettiğim iddiası var. Bunu ben değil ancak Bilgi İşlem Şubesi yapabilir.
Dosyada bir tane 9 No'lu F4 var. Onda da yurtdışında olduğum için benim parafım
yok, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün atadığı vekilin [Tamer Bülent Demirel] parafı
var.
- Herkes biliyor tehdit atmosferi
İstanbul'da oluşmuş. Bize gelmemiş. Olaylar İstanbul ilgili. Orhan Pamuk
kararına bakın.
- Koruma görevi istanbuldadır. Bilgi
paylaşımı illerin sorumluluğundadır. Müfettiş raporları İstanbul ile ilgili.
Benimle ne ilgisi var? Orhan Pamuk nasıl korunduysa Hrant Dink de aynı şekilde
İstanbul Emniyeti tarafından korunmalıydı. Bu niye yapılmamış.
"Engin Dinç'in Trabzon
Jandarmasıyla izahatı olmayan ilişkisi var"
- Ben hayatımda Trabzon'a hiç gitmedim.
Oradan görüştüğüm hiç kimse yok. Ama Engin Dinç'in var. Trabzon Jandarma
İstihbarat'tan Metin Yıldız'la hiç de izahı mümkün olmayan ilişkileri var.
Cinayet günü telefon konuşması var. Ama bunlar değerlendirilmiyor
- Benim adıma tanzim edilmiş Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü raporu yok. Bu raporlar Engin Dinç'in cinayeti bizzat
örgütleyen, planlayan jandarma istihbaratla ilişkisini anlatıyor. Bir tane
aleyhime beyan yok.
Duruşma öğle arasınının ardından
Yılmazer'in savunmasıyla devam edecek.
Ali Fuat Yılmazer kimdir?
1989-2014 arasında polislik yaptı.
Uzmanlık alanı aşırı sağ ve irticai faaliyetlerdi.
2005 yılı Temmuz ayından itibaren
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olarak göreve
başladı. Dink cinayeti işlendiğinde bu görevini sürdürüyordu.
Yasin Hayal’in gerçekleştirdiği eylem ve
gerçekleştirmeyi tasarladığı eylemler C Şube’nin çalışma alanındaydı. Dink
cinayetiyle ilgili olarak hazırlanan istihbarat raporları, Yılmazer’in görev
yaptığı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na
gönderildi.
Yılmazer, Dink cinayeti soruşturması
kapsamında savcıya verdiği ifadede Dink’e karşı yapılan eylemlerden haberdar
olduğunu, İstihbarat Daire Başkanlığı arşivlerinde, Dink’le ilgili açılmış
dosyalar olduğunu söyledi.
Cinayetle ilgili bilgilerin veri
girişini yapmadığı, istihbarat bilgilerini ilgili mercilere iletmediği iddia
ediliyor. Yılmazer’in, "silahlı örgüt kurmak" suçundan 22,5 yıl,
"tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi
isteniyor.
Mayıs 2015'te Dink cinayetinde sorumluğu
olan kamu görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında da hakkında tutuklama
kararı verilen Yılmazer hakkında “FETÖ/PDY (Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel
Devlet Yapılanması) soruşturması” kapsamında 10 dava var. Yılmazer 6 davadan
tutuklu.