18 Ocak 2017 Çarşamba

Hrant Dink Katledileli 10.Yıl Oldu Ermeni, Kürt, Rum, Alevi Düşmanlığında Değişen Birşey Yok…!

Bilindiği üzere TC devleti 1923 yılında Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasının ardından kuruldu. Kemalist Cumhuriyet, ilk dönemlerde Osmanlı'nın mirasını birçok konuda reddederken, . katliamlar ve ulus ve halkaların inkar edilip yok sayılmasında ateşli bir mirasçısı ve devamcısı olduğunu ilan etmekten geri kalmadı.
“Türk”, “Müslüman”, “Sünni” olmayanlara düşmanlık, Osmanlının sahip çıkılan mirasın en değerli parçaları oldu
Kemalist Cumhuriyet'te, kendinden önceki İttihat Terakki ve Abdülhamit yönetimleri de Kürde , Ermeni'ye Rum'a, Yahudi'ye, Alevi'ye düşmandı.
Nitekim Hrant Dink, bu tarihsel kin ve düşmanlığın kurbanlarından biridir. 1915'te 1 milyondan fazlası katledilip soykırıma uğrayan atalarının kaderine eklenen bir halkadır.
Devrimci bir ermeni aydını olarak Hrant Dink, devletin bütün kurum ve mekanizmalarının ortak olduğu kolektif bir cinayetin hedefi olmuştur. Cinayetin organizatörü Türk Genelkurmayı'dır. Polis de işin içindedir, jandarma da... MİT de bilmektedir onun öldürüleceğini, valiler de... Tetiği sadece devletin bu tür kirli işlerde kullandığı sivil faşist piyonlar çekmemiştir. Hrant'ı hedef gösteren kontrgerilla medyası da işin içindedir, onu sürekli tehdit ve taciz eden Ergenekoncular da...
Hrant Dink , TC devletinin uydurduğu resmi tarih yalanlarından birine dokunmuştur. Fakat bir Ermeni olarak onun asıl büyük “suçu”, atalarına karşı işlenen soykırım suçunu yok sayıp unutturmaması, bunun hesabının halkların kardeşliği temelinde sorulmasını savunuyor olmasıdır. Başına her an her şeyin gelebileceğini bilen bir 'güvencin tedirginliği' içinde olmasına ve tehditlere rağmen davasından vazgeçmemesi, duruşundan taviz vermemesidir. Tarihte ve bugün kendisine bütün baş eğmeyenler gibi Hrant'ın bu kararlı duruşu da katliamcı TC devletine dert olmuştur.
Devlet onu katlederek, zaten bir avuç kalmış olan Ermenileri, başkaldıran r Kürtleri, kendine muhalif olan devrimci-demokrat ve sosyalistleri korkutup sindirmeyi amaçlamıştır, neki sonuç tam tersi olmuştur. Bir Hrant daha faşist çetelerce hunharca katledilmişken İstanbul'un göbeğinde altı delik pabuçlarıyla bir kaldırıma düşmüştür. Ama cenazesinin kaldırıldığı gün o cadde ve sokakları “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz” diyen yüz binler doldurmuştur.
Hrant Dink, kurulması için yıllarını harcadığı halklar arasındaki kardeşlik köprüsünü ne yazık ki ölümüyle cenazesinin kaldırılmasında kurmuştur. Halklar arasındaki bu kardeşlik köprüsünün bugün daha da büyütülüp “Hepimiz Ermeniyiz!” sloganının yanına daha gür olarak halkların eşitliği, özgürlüğü ve kardeşliği şiarını haykırmalıyız.
Hrant Dink Ölümsüzdür..!
Yaşasın Halkalırn Eşitlik ve Özgürlük Kavgası..!