Erdoğan her bakımdan yozlaşmış ve
çürümüş partisine dinamizm kazandırmak için yoğun bir çaba gösteriyor. Böylece
“metal yorgunluğu”nun yeni bir silkinişle atılabileceği, AKP’nin yeniden “eski
enerjisine” kavuşabileceği ileri sürülüyor. İleri sürülenlere bakılırsa parti
Fethullahçılardan, yolsuzluklara bulaşmışlardan, isteksiz ve yorgunlardan vb.
kurtulursa önümüzdeki üç seçimden başarıyla çıkabilir ve tek adam tek parti
diktatörlüğünün zaferi mühürlenmiş olur.
“Yenilenmiş” AKP’nin neler yapmak
istediğini Erdoğan’ın ağzından her gün uzun tıratlarla dinliyoruz. AKP’nin
“başarılı, güzel günlerinde”ne yaptığını ve bugün ne yapmakta olduğunu da
yaşayıp görüyoruz. İlk dönemleri hızlı özelleştirmeler, emperyalist tekellere
ve yerli işbirlikçilere çekilen peşkeşlerle, işçi ve emekçi hareketine
saldırılarla vb. geçmişti. “Ustalık ve olgunluk dönemlerinde” bu işlere
artırarak devam ettiler. Ama artık Rabia ile Cola”yı bir araya getirmeyi, ey
Merkel, ey Almanya deyip Siemens’e ihale vermeyi, ey Amerika ile Atatürk Orman
Çiftliğini ABD’ye peşkeş çekmeyi tereyağından kıl çeker gibi halletmeyi başarır
olmuşlardı.
Perşembenin gelişi Çarşambada belli
olduğu gibi “Eski güzel günlerde yaptıkları” bundan sonra yenilenerek
yapacaklarının güvencesidir. Onlar için “yeni” eski yaptıklarını daha büyük bir
enerjiyle yapacak kadro yenilenmesi ve biat etmişlerin yda daha az
yıpranmışların öne çıkarılması anlamına gelmektedir. Eski “doymuşların” biraz
kenara çekilmeleri, aralarında “yeni açlara” yer açmaları isteniyor. Yoksa
“başkan babaları” kendi varlığı için hayati ilan ettiği seçimleri
kazanamayacak, kurmaya çalıştıkları camdan şato tuzla buz olacaktır. Bütün bu
faşist gerici çabaların ülke halkların demirden bir cendere içine alınmasını
hedeflediğini artık bugün daha geniş kesimlerin görme olanı doğmuştur.
Neki saray şefi ve şürekası ulaşmak
istedikleri tek adam tek parti diktatörlüğüne kolayca varamayacaklarını az çok
anlamış durumdalar. HDP Eş Başkanlarını zindana attılar. Şimdi ana muhalefet
partisinin genel başkanını içeri tıkmakla tehdit ediyorlar. Halkın geniş
kesimlerinde biriken hoşnutsuzluğun kendilerini silip süpürecek bir öfkeye
dönüşmesinden ölesiye korkuyorlar. Tüm cilalama ve parlatma çabalarına karşın
ekonomiden istenen iyi sinyaller gelmiyor ve biriken sorunların bir krize
evrilmesi ihtimali soğuk terlerin dökülmesine neden oluyor. Tüm “yerli ve
milli” demagojilerine karşın uluslararası tekellerin önünde secdeye gelmeye
devam ediyorlar. Onlara göre Batılı politikacılar kötü, onları dikkate almayan
tekeller iyidir. Böylece ülkenin emperyalizme köleliği daha fazla
pekiştiriliyor.
Ancak faşist baskıya, şiddete, zulme
dayanan yönetimleri terörünü artırdıkça karşı çıkma ve direnme eğilimleri de o
denli güçleniyor ve yaygınlaşıyor. Şu an açık bir kitle hareketinin olmaması
kimseyi yanıltmamalıdır. Kitleler fırsatını bulduklarında tepkilerini şimdilik
daha çok yasal ve meşru yönden göstermeyi uygun bulmaktadırlar. Gayrimeşru
referandumun sonuçları, milyonların katıldığı adalet mitingi, işçi ve
emekçilerin haklarını aramak için hazırlıkları ve seçtikleri eylem biçimleri bu
davranış biçiminin kanıtları durumundadır. Bütün bu belirtiler ortaya koyuyor
ki toplum kendisine giydirilmek istenen deli gömleğini kabul etmeyecektir.
AKP iktidarının yapmak istediği açıktır:
Dinsel ideoloji ve geleneklerle tahkim edilmiş faşist gericiliğin kopkoyu bir
faşizme dönüşmesi için toplumun tüm direnme noktaları tahrip edilmek
istenmektedir. Ama bu gidişe karşı çıkan güçlerin mücadelesi ve direnişi
giderek büyür ve gelişirken, iktidarın kendi iç çelişkileri ve çıkmazları
artmakta ve yoğunlaşmaktadır. Bugün AKP’yi toparlama organize etme ve diri
tutma çabalarının yoğunluğu bu gerçeğin dışa vurumundan başka bir şey değildir.
Başkan ve adamlarının gücü aşınmaktadır ve onların hiç bir çabası bu gidişi geriye
çeviremeyecektir. Zaman ve koşullar iktidarın gücünü aşındırırken, muhalefetin
olanaklarını büyütmekte ve güçlendirmektedir. Kararlı ve dirençli bir
muhalefetin kazanması için koşullar her geçen gün biraz daha
olgunlaşmaktadır.Birleşik emekçi kitle hareketinin biraz daha toparlanması
sonuç almayı daha da kolaylaştıracaktır.