HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin
İzmir’deki üçüncü günü geride kalırken, gün boyu yapılan ziyaretlerde ortak
mücadele çağrısı yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) son
durağı İzmir’de devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü gününü geride
bırakırken, gün boyu yoğun ziyaretler ile yapılan tartışmalar gündeme damgasını
vurdu. Gün içerisinde kadın örgütlerinden, siyasi partilere, sivil toplum
örgütlerinden, gençlik örgütlerine, hukukçulardan insan hakları savunucularına,
Alevilerden CHP milletvekillerine kadar birçok kesim Gündoğdu Meydanı’nda polis
bariyerleri ile çevrilen 80 metrekarelik alanda HDP’lilerle bir araya geldi.
Nöbetin ilk ziyaretçileri arasında yer
alan Yeryüzü Kadınları, nöbetin daimi ziyaretçileri arasında olmaktan mutluluk
duyduklarını dile getirdi. Yeryüzü Kadınları adına konuşan Ebru Dinç, direniş
ruhu ile tüm renkleri ile bir arada olacaklarını söylerken, “Erkek adalet
değil, gerçek adalet” istediklerini aktardı. “Tecavüzcülere, kadın
katliamcılarına, istismarlarına iyi hal indirimi veren bir erkek egemen adalet
söz konusu” diyen Dinç, ülkede yaşanan onca adaletsizliğin yanında süren bir
savaş olduğunu belirterek, “Bu nöbetin kadınlar açısından yeni bir umut
olacağına inanıyoruz” dedi. Nöbetin bir diğer ziyaretçisi olan Tevgera Jinen
Azad (TJA) üyesi kadınlar da nöbetin yeni umutlar yeşerttiğini belirtti. TJA
adına konuşan Maile Ariç, hak hukuk taleplerini dile getirdiklerini belirterek,
yaşanan çatışma ve kutuplaştırma ortasında vicdan ve adaleti bir araya getirmek
için alanda olduklarını söyledi.
‘ORTAK DİRENİŞE ÇAĞIRIYORUZ’
Ziyaretler Kamu Emekçileri Sendikalar
Konfederasyonu (KESK) ve Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) İzmir şubelerinin
ziyaretleri ile sürdü. “Hak, Hukuk, Adalet” ve ” Direne Direne Kazanacağız”
sloganları atarak alana giren DİSK ve KESK birleşenlerini HDP’li
milletvekilleri karşıladı. Karşılamada konuşan HDP’li Erdal Ataş, en önemli
direniş alanlarından birinin emek alanı olduğunu belirtti. Son 1 yılda
kazanılmış bütün haklara yönelik yoğun bir saldırı gerçekleştirildiğini ifade
eden Ataş, “Yüz bine yakın emekçi işten atıldı. Bugün bizde HDP ve birleşenleri
olarak bu ülkede haklarımıza yönelik yapılan bu saldırılar karşısında bir
kampanya olarak bu nöbetimizi başlatmış bulunuyoruz. DİSK bütün bu saldırılar
karşısında devrimci direnişlerini sergiliyorlar. Biz biliyoruz ki toplumun
bütün muhalifleri ile ortak birleşme ile bu süreç aşılabilinir. Tüm
dostlarımızı ortak direnişe çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
‘RAHAT ÇALIŞMAK İÇİN ADALET İSTİYORUZ’
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da,
HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni desteklemek için alana geldiklerini belirtti.
Alanın kuşatıldığını hatırlatan Sarı, “Biz sesimizle vicdan ve adalet nöbetini
adalet talep edenden yana olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyoruz. İşçi
sınıfının en büyük özeliği direnişleri sergilemek olduğunu o dönemde AKP
hükümeti taşerona kadro sözü vermiş 2 yıl geçmesine rağmen hala yerine
gelemediği için adalet istiyoruz. Biz daha özgün daha rahat çalışmak için
adalet istiyoruz. Biz bu ülkede analar gözyaşı dökmesin diye adalet istiyoruz.
Biz barışı savunmaya devam edeceğimiz için adalet istiyoruz. Yaşasın renklerin
ve halkların kardeşliği” dedi.
‘BİZ EZİLENLER KAZANDIK’
Ardından ise nöbet ziyaretini Toplumsal
Özgürlük Parti Girişimi (TÖP-G) aldı. HDP’lilerle bir araya gelen TÖP-G üyeleri
adına girişim temsilcilerinden Erkan Bakmaz çok tarihsel bir süreçten
geçildiğini dile getirdi. En tarihseli günleri 16 Nisan referandumu sürecinde
geçirdiklerini hatırlatan Bakmaz, “Biz buraya bütün ezilenler bir araya gelerek
hayır kazandık. Hepimiz biliyoruz meşruluğu kalmamış bir hükümet ile karşı
karşıyayız. Bizi çevreleyen bir sisteme alternatif üretmeye buradayız. Kurtuluş
yok ya hep beraber ya hiç birimiz en önemli sözleri bu dönemde yaşıyoruz” diye
konuştu.
‘YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Nöbeti ziyaret edenler arasında Özgür
Basın emekçileri de yer aldı. Evrensel Gazetesi, dihaber, BirGün Gazetesi, Artı
Gerçek Televizyonu ve Gazete Şujin çalışanlarının ziyaretinde basına dönük
baskı ve basın özgürlüğü gündeme geldi. Özgür Basın emekçileri adına konuşan
Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Emine Uyar, yaşanan süreçte ilk olarak baskı
altına alınan kurumların başında gazeteciliğin geldiğini dile getirdi. OHAL
uygulamalarından sonra birçok televizyon, radyo, haber yayını yapan internet
sitelerinin kapatıldığını söyleyen Uyar, iktidarın halkın haber alma alanlarının
daraltıldığını söyledi. Türkiye’de yaşanan gerçeklerin duyulmasın diye
gazetecilerin engellendiğini ifade eden Uyar, “Bu hiçbir zaman mümkün
olmayacak. Adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz. Basın özgürlüğünden halkın haber
alma hakkından asla vazgeçmeyeceğiz. Çeşitli gerekçeler ile arkadaşlarımız her
gün bir iki gazeteci gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Bütün bunlara rağmen
biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Buradaki vicdan ve adalet nöbetinin demir
kafesler içerisinde ve gölgelikten yoksun bir şekilde sürdürülüyor olması bu
ülkenin ayıbıdır. Bizler hiçbir zorluktan geri durmayız” dedi.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DA NÖBETTE
Nöbetin gün içindeki diğer ziyaretçileri
ise insan hakları savunucuları oldu. İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan
Hakları Vakfı (TİHV), Halkların Köprüsü Derneği ve İmece Derneği nöbeti ziyaret
edenler arasında yer aldı. İnsan Hakları Derneği İzmir Şube Başkanı Ali Aydın,
herkesin adalete ihtiyacı olduğunu belirterek, insan hakları için mücadele
edilmesi gerektiğini vurguladı. Halkların Köprüsü üyesi Ercan Ergiçay da
halklar arasında barışı eşitliği sağlamak için kurulmuş bir dernek bu yüzden
adalet ve vicdan nöbetinde olduklarını aktardı. İMECEDER yöneticisi Günseli
Kaya da, “İnsanlık mücadelesini bir iktidarla yok edilebileceğini sananlar
bilsinler ki yanılıyorlar. Tarih bu gün yazılmaz tarih o dönem geçtikten sonra
yazılır. O tarihi sadece yazan direnenlerdir”
HUKUKÇULAR: ADALET SADECE HUKUK
SALONLARINDA ARANMAZ
Ardından ziyarette bulunan Özgürlükçü
Hukuk Platformu (ÖHP) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) heyetleri de
taleplerini dile getirdi. ÖHP Temsilcisi Mehmet Bayraktar, HDP’nin
Gündoğdu’daki nöbetinin açık cezaevi koşulları altında olduğunu belirtti.
Türkiye tarihinin en karanlık dönemini yaşadıklarını ifade eden Bayraktar, Türkiye’de
yaşanılanları Nazi Almanyası’nda yaşananlara benzetti. ÖHP Temsilcisi Fatma
Demirel ise, “Hukuk adalet salonlarından dört duvar arasından ibaret değil
sokaklarda da aranır. Burada da açık bir cezaevindeyiz. Faşizme teslim
olmayacağız mutlaka ama mutlaka kazanacağız” diye konuştu.
Ardından ziyarette bulunan Yeşiller Sol
Gelecek Partisi üyeleri ve Alevi Bektaşi Federasyonu üyeleri de taleplerini
dile getirerek nöbete katılanlarla birlikte deyişler seslendirdi.