17 Ağustos 2017 Perşembe

HDP'nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde 3. gün: Birçok demokratik kurum nöbeti ziyaret etti..!

HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin İzmir’deki üçüncü günü geride kalırken, gün boyu yapılan ziyaretlerde ortak mücadele çağrısı yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) son durağı İzmir’de devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü gününü geride bırakırken, gün boyu yoğun ziyaretler ile yapılan tartışmalar gündeme damgasını vurdu. Gün içerisinde kadın örgütlerinden, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerinden, gençlik örgütlerine, hukukçulardan insan hakları savunucularına, Alevilerden CHP milletvekillerine kadar birçok kesim Gündoğdu Meydanı’nda polis bariyerleri ile çevrilen 80 metrekarelik alanda HDP’lilerle bir araya geldi.
Nöbetin ilk ziyaretçileri arasında yer alan Yeryüzü Kadınları, nöbetin daimi ziyaretçileri arasında olmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Yeryüzü Kadınları adına konuşan Ebru Dinç, direniş ruhu ile tüm renkleri ile bir arada olacaklarını söylerken, “Erkek adalet değil, gerçek adalet” istediklerini aktardı. “Tecavüzcülere, kadın katliamcılarına, istismarlarına iyi hal indirimi veren bir erkek egemen adalet söz konusu” diyen Dinç, ülkede yaşanan onca adaletsizliğin yanında süren bir savaş olduğunu belirterek, “Bu nöbetin kadınlar açısından yeni bir umut olacağına inanıyoruz” dedi. Nöbetin bir diğer ziyaretçisi olan Tevgera Jinen Azad (TJA) üyesi kadınlar da nöbetin yeni umutlar yeşerttiğini belirtti. TJA adına konuşan Maile Ariç, hak hukuk taleplerini dile getirdiklerini belirterek, yaşanan çatışma ve kutuplaştırma ortasında vicdan ve adaleti bir araya getirmek için alanda olduklarını söyledi.
‘ORTAK DİRENİŞE ÇAĞIRIYORUZ’
Ziyaretler Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) ve Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) İzmir şubelerinin ziyaretleri ile sürdü. “Hak, Hukuk, Adalet” ve ” Direne Direne Kazanacağız” sloganları atarak alana giren DİSK ve KESK birleşenlerini HDP’li milletvekilleri karşıladı. Karşılamada konuşan HDP’li Erdal Ataş, en önemli direniş alanlarından birinin emek alanı olduğunu belirtti. Son 1 yılda kazanılmış bütün haklara yönelik yoğun bir saldırı gerçekleştirildiğini ifade eden Ataş, “Yüz bine yakın emekçi işten atıldı. Bugün bizde HDP ve birleşenleri olarak bu ülkede haklarımıza yönelik yapılan bu saldırılar karşısında bir kampanya olarak bu nöbetimizi başlatmış bulunuyoruz. DİSK bütün bu saldırılar karşısında devrimci direnişlerini sergiliyorlar. Biz biliyoruz ki toplumun bütün muhalifleri ile ortak birleşme ile bu süreç aşılabilinir. Tüm dostlarımızı ortak direnişe çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
‘RAHAT ÇALIŞMAK İÇİN ADALET İSTİYORUZ’
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da, HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni desteklemek için alana geldiklerini belirtti. Alanın kuşatıldığını hatırlatan Sarı, “Biz sesimizle vicdan ve adalet nöbetini adalet talep edenden yana olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyoruz. İşçi sınıfının en büyük özeliği direnişleri sergilemek olduğunu o dönemde AKP hükümeti taşerona kadro sözü vermiş 2 yıl geçmesine rağmen hala yerine gelemediği için adalet istiyoruz. Biz daha özgün daha rahat çalışmak için adalet istiyoruz. Biz bu ülkede analar gözyaşı dökmesin diye adalet istiyoruz. Biz barışı savunmaya devam edeceğimiz için adalet istiyoruz. Yaşasın renklerin ve halkların kardeşliği” dedi.
‘BİZ EZİLENLER KAZANDIK’
Ardından ise nöbet ziyaretini Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi (TÖP-G) aldı. HDP’lilerle bir araya gelen TÖP-G üyeleri adına girişim temsilcilerinden Erkan Bakmaz çok tarihsel bir süreçten geçildiğini dile getirdi. En tarihseli günleri 16 Nisan referandumu sürecinde geçirdiklerini hatırlatan Bakmaz, “Biz buraya bütün ezilenler bir araya gelerek hayır kazandık. Hepimiz biliyoruz meşruluğu kalmamış bir hükümet ile karşı karşıyayız. Bizi çevreleyen bir sisteme alternatif üretmeye buradayız. Kurtuluş yok ya hep beraber ya hiç birimiz en önemli sözleri bu dönemde yaşıyoruz” diye konuştu.
‘YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Nöbeti ziyaret edenler arasında Özgür Basın emekçileri de yer aldı. Evrensel Gazetesi, dihaber, BirGün Gazetesi, Artı Gerçek Televizyonu ve Gazete Şujin çalışanlarının ziyaretinde basına dönük baskı ve basın özgürlüğü gündeme geldi. Özgür Basın emekçileri adına konuşan Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Emine Uyar, yaşanan süreçte ilk olarak baskı altına alınan kurumların başında gazeteciliğin geldiğini dile getirdi. OHAL uygulamalarından sonra birçok televizyon, radyo, haber yayını yapan internet sitelerinin kapatıldığını söyleyen Uyar, iktidarın halkın haber alma alanlarının daraltıldığını söyledi. Türkiye’de yaşanan gerçeklerin duyulmasın diye gazetecilerin engellendiğini ifade eden Uyar, “Bu hiçbir zaman mümkün olmayacak. Adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz. Basın özgürlüğünden halkın haber alma hakkından asla vazgeçmeyeceğiz. Çeşitli gerekçeler ile arkadaşlarımız her gün bir iki gazeteci gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Bütün bunlara rağmen biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Buradaki vicdan ve adalet nöbetinin demir kafesler içerisinde ve gölgelikten yoksun bir şekilde sürdürülüyor olması bu ülkenin ayıbıdır. Bizler hiçbir zorluktan geri durmayız” dedi.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DA NÖBETTE
Nöbetin gün içindeki diğer ziyaretçileri ise insan hakları savunucuları oldu. İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Halkların Köprüsü Derneği ve İmece Derneği nöbeti ziyaret edenler arasında yer aldı. İnsan Hakları Derneği İzmir Şube Başkanı Ali Aydın, herkesin adalete ihtiyacı olduğunu belirterek, insan hakları için mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Halkların Köprüsü üyesi Ercan Ergiçay da halklar arasında barışı eşitliği sağlamak için kurulmuş bir dernek bu yüzden adalet ve vicdan nöbetinde olduklarını aktardı. İMECEDER yöneticisi Günseli Kaya da, “İnsanlık mücadelesini bir iktidarla yok edilebileceğini sananlar bilsinler ki yanılıyorlar. Tarih bu gün yazılmaz tarih o dönem geçtikten sonra yazılır. O tarihi sadece yazan direnenlerdir”
HUKUKÇULAR: ADALET SADECE HUKUK SALONLARINDA ARANMAZ
Ardından ziyarette bulunan Özgürlükçü Hukuk Platformu (ÖHP) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) heyetleri de taleplerini dile getirdi. ÖHP Temsilcisi Mehmet Bayraktar, HDP’nin Gündoğdu’daki nöbetinin açık cezaevi koşulları altında olduğunu belirtti. Türkiye tarihinin en karanlık dönemini yaşadıklarını ifade eden Bayraktar, Türkiye’de yaşanılanları Nazi Almanyası’nda yaşananlara benzetti. ÖHP Temsilcisi Fatma Demirel ise, “Hukuk adalet salonlarından dört duvar arasından ibaret değil sokaklarda da aranır. Burada da açık bir cezaevindeyiz. Faşizme teslim olmayacağız mutlaka ama mutlaka kazanacağız” diye konuştu.

Ardından ziyarette bulunan Yeşiller Sol Gelecek Partisi üyeleri ve Alevi Bektaşi Federasyonu üyeleri de taleplerini dile getirerek nöbete katılanlarla birlikte deyişler seslendirdi.