Ankara’da Yüksel Caddesi
direnişçilerinden Veli Saçılık, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın cezaevinde
devam ettirdikleri açlık grevini ve dışarıda sürdürülen eylemleri
değerlendirdi. Saçılık, sadece yasalarda yer alan haklarını istediklerini
hükümetin de kendilerine gözaltı, sopa ve işkenceyle karşılık verdiğini
söyledi. Ayrıca Saçılık, KESK’e, DİSK’e ve demokratik kitle örgütlerine de
OHAL’e karşı çıkmaları için çağrıda bulundu.
Yüksel Caddesi direnişçilerinden Veli
Saçılık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda sosyolog olarak çalışırken
KHK ile işinden ihraç edildi. Direnişe cezaevinde açlık greviyle devam eden
eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile birlikte başlayan Saçılık,
sayısız kez gözaltına alındı. Saçılık Yüksel Caddesi’ndeki direnişlerini ve
Nuriye ile Semih’in kritik aşamada sürdürdükleri açlık grevini PİRHA’ya
değerlendirdi.
“NURİYE VE SEMİH’İN SESİ OLACAĞIZ”
Direnişlerinin açlık greviyle endeksli
olduğunu belirten Saçılık, kanun ve yasalarda yer alan haklarını istediklerini,
hükümetin de kendilerine gözaltı, sopa ve işkenceyle karşılık verdiğini
kaydetti.
Direnişin bu kadar sürmemesi gerektiğini
söyleyen Saçılık, “Bu kadar haklı ve meşru bir direniş toplumda karşılığını bulmalıydı.
Aslında bir ölçüde buldu ama kitleselleşme konusunda bazı problemlerimiz oldu”
dedi. Hükümetin ‘yiyorlar’ tarzındaki yalanlarına rağmen Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça’nın kritik aşamada olduklarını ve şu anda hastanede açlık grevine devam
ettiklerini ifade eden Saçılık, Nuriye ve Semih’in sesi olacaklarını, onlar
için ve kendi işleri için direneceklerini kaydetti.
“ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ VE İŞİMİZİ
İSTİYORUZ”
Saçılık, eylemlerinin ne zaman
biteceğine ilişkin şunları söyledi:
“Ne zaman Nuriye ve Semih açlık grevini
kendi iradeleriyle bitirirlerse o zaman direnişimiz biter. Ancak bu direnişin
burada bitmesi önemli değildir. Neticede ülkede OHAL var, KHK’ler var. Gün be
gün herkes yeniden işinden atılıyor. Buna karşı bizim eylemimiz her alanda ve
her şekilde sürecektir. Yani bu eylemin şeklen bitmesi gelecekteki
eylemlerimizi tamamen bitireceğimiz anlamına gelmez. Biz özgürlük ve demokrasi
istiyoruz. İşimizi istiyoruz. Bunu alana kadar da mutlaka eylemlerimiz
sürecektir.”
“KESK TARİHSEL BİR DİRENİŞ SERGİLEYEMEDİ”
KESK ve DİSK kitle örgütlerinin genel
anlamda OHAL ve KHK’ye tepki verme anlamında problemli davrandıklarını söyleyen
Saçılık, şunları belirtti:
“Daha geçen gün 500 KESK’li ve 1000’e
yakın DİSK’li işlerinden ihraç edildi. Ama buna karşı ne bir basın açıklaması
ne de bir direniş göremedik. Tarihsel bir saldırı var diye tespit etmişti KESK,
ama tarihsel bir direniş sergileyemedi. Bu günden sonra sergileyebilir mi
bilmiyorum. Ama bunun böyle gitmeyeceği kesin. Çünkü her an yeni KHK’ler
çıkacak ve her an yeni arkadaşlarımız işlerinden ihraç edilecekler. Biz bu OHAL
terörünü, bu baskıyı, bu şiddeti kabul etmiyoruz.”
DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI YAPTI
Demokratik kitle örgütlerinin de OHAL
baskısını ve terörünü kabul etmemeleri gerektiğinin altını çizen Sosyolog Veli
Saçılık, “Ben tekrardan KESK’e, DİSK’e, TMMOB’a bütün demokratik kitle
örgütlerine çağrı yapıyorum. OHAL hepimize yönlendirilmiş bir saldırıdır.
KHK’ler bizim işimize, ekmeğimize göz koymaktır. Buna karşı biz mücadele
etmeliyiz. Sadece Yüksel’de değil, Yüksel’e niçin gelmiyorsunuz sorusu değil,
‘Niçin sokağa çıkmıyorsunuz? Niçin bu OHAL’e karşı yaratıcı ve dirençli fiili
ve meşru mücadeleyi sergilemiyorsunuz?’ diye soruyorum. Herkes de bunu mutlaka
kendisine sormalı.” dedi.