Almanya'ya, Almanca bilmeden eş durumundan yerleşmek tarihe karıştı. Entegrasyon sürecinin daha hızlı ve olumlu sonuçlanabilmesi adına, ülkeye yerleşecek her yabancının Almanca öğrenmesi şart koşuluyor.
Aile birleşimi için, Almanya’ya yerleşecek yabancılarda günlük hayatını idame etirebilecek kadar almanca bilme şartı aranıyor. Farklı ülkelerin vatandaşları Alman makamlarca belirlenen, ve en basit düzey olarak kabul edilen A1 Almanca bilgisi sertifika sınavına katılmak zorunda.
Ülkeye giriş için ön koşul
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Entegrasyon sürecindeki ön koşul almanca öğrenmek
Avrupa Birliği uyum süreci gereğince Almanya’ya yerleşmek isteyen yabancıların almanca öğrenme zorunluluğu bulunuyor. Eski yıllarda olduğu gibi almanca bilmeden ülkeye yerleşmek tarihe karıştı. Son Türkiye ziyareti sırasında konuyu dile getiren Almanya Başbakanı Angela Merkel, almanca bilmenin Almanya’da yaşamanın ilk şartlarından biri olması gerektiğini belirtti. Özellikle evlilik üzerinden Almanya'ya yerleşecek olanlar dil bilgilerini ispatlamadan ülkeye kabul edilmiyor. Eğitim ve iş hayatından, en basit günlük ihtiyaçların karşılanabilmesine kadar her şeyde yeterli almanca bilmenin gerekliliğine dükkat çeken yetkililer entegrasyon sürecinin ancak bu şekilde olumlu sonuç verebileceğini belirtiyorlar.
Peki ne kadar almanca bilmek gerekiyor? Hangi seviyede olunmak zorunda? Roman Truhler Düsseldorf Goethe Enstitüsü'nde Güney Kore, Suudi Arabistan ve Libyalıların oluşturduğu 12 kişilik yeni başlayanlar sınıfında ders veriyor. Truhler’in sınıfında, evlilik dolayısıyla ülkeye yerleşmek isteyen kimse bulunmuyor."Kursun bitiminde günlük hayatta kullanılabilecek cümle kalıpları öğrenilmiş olacak." diyen Truhler, ister evlilik, ister üniversite eğitimi için olsun, kurs bitiminde, herkesin günlük hayatını idame ettirebilecek kadar almanca öğrenebileceğini belirtiyor.
Almanca kursları ve zorunlı sınav
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:
Günlük ihtiyaçları karşılamak, yol sorabilmek, alışveriş yapmak gibi temel ihtiyaçlar için getirilen almanca bilme şartının önemi, bürokratik işlemlerin için de isteniyor. Derdini anlatamayan ve yerine getirilmesi gereken işleri halledemeyen kişilerin, devlet dairelerinde yaşadıkları zorlukların önüne geçilmek isteniyor.
Almanca dil kursu, günde beş saatten, 4 hafta devam ediyor. Ve iki basamağı tamamlayan yabancı, dil sınavına katılabilecek seviyeye geliyor. 2008 yılından bu yana yaklaşık 60 bin kişi Almanya'dan alldığı eşinin yanına gidebilmek için, almanca sınavına girdi. Bu sayının 15 binini Türkler oluşturuyordu. Kosova, Makedonya ve Tayland’lılar da sınava en fazla katılan yabancılar arasında.
"Meslektaşlarımın anlattıklarına göre, Türkiye’de yapılan sınavlara katılmak için, adaylar uzak illerden gelmek zorunda kalıyor. Ailece geliniyor ve mecburen uzun kuyruklarda bekleniliyor” diyen Düsseldorf Goethe Enstitüsü müdürü psikolog Sigrid Axt , sınavın katılımcılar üzerinde büyük bir baskıya sebep olduğunu vurguluyor.
Sınav engel olarak görülüyor
Göçmenlerle ilgili bir internet sayfasının yöneticisi olan Ekrem Şenol, yaptığı araştırmada katılımcıların, almanca sınavının evlilikle Almanya’ya yerleşmek isteyenlere engel çıkarmak için hazırlandığını düşündüklerini ortaya çıkardı. Şenol, yasal süreçte almanca öğrenmenin gerekliliğine inanansa da madalyonun diğer yüzüne de dikkat çekerek, insanların Almanya'ya ayak basmadan istenmediklerini hissedebildiklerini dile getiriyor.
Almanya'ya yerleşmek için şart koşulan almanca testinin iş bulmayı kolaylaştıracağının bir garantisi yok. Amacın entegrasyon sürecinin kolaylaştırılması olduğunu belirten Sigrid Axt, yeni bir hayatın başlangıcı için Almanca sınavının önemli olduğunu vurguladı.
DW Türkçe / 01.10.04