1 Nisan 2010 Perşembe

Faşist baskı ve terör sökmedi, sökmeyecek!

Sermaye devleti faşist baskı ve terörüne bir yenisini daha ekledi.

31 Mart sabahı erken saatlerde İzmir, Ankara, Samsun ve Bursa'da gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonlarla onlarca sınıf devrimcisi gözaltına alındı.

Sermaye devleti devrimci sınıf çalışmamıza azgınca saldırmaya devam ediyor. Bugün sabah saatlerinde gerçekleştirilen operasyonlarla birçok çalışanımızın evine ve kurumlarımıza baskınlar düzenlendi. Baskınlar sırasında birçok Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) çalışanı gözaltına alındı.

Şimdiye kadar elimize ulaşan bilgilere göre Ankara, Samsun, İzmir ve Bursa'da gerçekleştirilen baskınlarda 20'ye yakın devrimci gözaltında tutuluyor.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonlar Ankara'da saat 06.30 sularında eşzamanlı olarak Mamak İşçi Kültür Evi, Sincan İşçi Derneği ve BDSP'lilerin kaldıkları evlere düzenlendi. Baskınlar sonucunda Ankara BDSP çalışanları Deniz Gündoğdu, Tolga Çınar, Onur İnce, Hızlan Erpak, Özgür Karagöl, Erhan Erikli gözaltına alındı.

Bursa'da sabah 07.15'te evi basılan BDSP çalışanı Can Kızıltan, hakkında tutuklama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Evin bulunduğu sokağı ablukaya alan sermayenin kolluk güçleri kapı ve balkon camlarını kırarak zorla içeri girdiler. Yaklaşık 15-20 sivil polis evin her tarafını talan ederek didik didik aradı. Sermayenin faşist kolluk güçleri yaklaşık iki saat süren aramadan sonra evde bulunan Eksen Yayıncılık'a ait kitap ve CD'lere el koydu. Kızıltan ise önce Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne ardından da Ankara'ya götürüldü. BDSP çalışanlarının avukatlarıyla görüşmesine dönük sınırlama getirildi.

İzmir'de gerçekleştirilen baskınlar sırasında da 10 devrimci gözaltına alındı. Erol Özdemir, Songül Akbalık, Semra Akbalık, Halil İbrahim ... , Burcu Koçlu, Volkan Çat, Gökçe Köksal, Erdal Bektaş, Muharrem Kurşun ve Emine Burcu Eker'in eşzamanlı operasyonlarla gözaltına alınmasına gerekçe olarak “Alaattin Karadağ ile ilgili eylemlere katılmak”, “molotof kokteylli eylem yapmak”, “Alaattin Karadağ ile ilgili yazılamalar yapmak” gösterildi.

Samsun'da gözaltına alınan BDSP'linin de Ankara'ya götürüldüğü belirtildi.

Avukatlar aracılığıyla edindiğimiz bilgilere göre de yeni gözaltılar için listeler oluşturulmuş durumda.

Ankara, İzmir ve Bursa ve Samsun'da gerçekleştirilen baskın ve gözaltı terörü sermaye devletinin devrimci faaliyet karşısındaki korkusunun ve tahammülsüzlüğünün de göstergesidir. Bir yandan “demokratik açılım”, “demokratik anayasa” tartışmalarına dayalı sahte demokratikleşme aldatmacasıyla işçi ve emekçiler oyalanırken öte yandan hak alma mücadelesine-direnişlere ve devrimci faaliyete karşı faşist baskı ve terör devreye sokularak mücadelenin önü kesilmek isteniyor.

Sermayenin hizmetindeki AKP hükümeti, sosyal yıkım saldırılarıyla işçi ve emekçilerin yaşamını çekilmez hale getiriyor. Bir yandan 4/C uygulamalarıyla TEKEL işçilerine kölelik dayatılırken öte yandan da düşük ücretle çalıştırmanın önü açılıyor. Esnek çalıştırma, taşeronlaştırma, özelleştirme vb. uygulamalarla işçi ve emekçiler geleceksiz ve güvencesiz bir yaşama mahkum ediliyor.

Diğer yandan işçi ve emekçilerin hak arama mücadelesinin yükselmesinden duyulan derin korku sermaye devletini yeni “çözüm” arayışlarına itiyor. Baskı ve zor mekanizmaları devreye sokularak sermaye düzeni geleceğini güvence altına almak istiyor.

Bunun için işçi ve emekçilerin hak alma mücadelesine ve direnişlerine saldırıyorlar. Bunun için sokak ortasında devrimci işçi kanı döküyorlar. Bunun için devrimcileri gözaltına alarak işkenceden geçiriyorlar. Bunun için Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini yok sayarak ezip tasfiye etmeye çalışıyorlar.

Ancak buradan bir kez daha haykırıyoruz. Hiçbir güç devrimci siyasal faaliyetimizi engelleyemez. Hiçbir önlem, faşist baskı ve terör onları kaçınılmaz akıbetinden kurtaramaz. Sınıf devrimcileri, kendilerine yönelen bu saldırılara karşı devrimci sınıf faaliyetini ve mücadelesini yükselterek yanıt vereceklerdir.

Gözaltı terörüne son, gözaltılar serbest bırakılsın!
Devrimci faaliyet engellenemez!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)
31 Mart '10