İstanbul’daki Beykoz Cumhuriyet
Başsavcılığı, 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Hasan Ocak soruşturmasında,
zamanaşımı gerekçesiyle dosyanın düşürülmesine karar verdi. Maside Ocak,
ağabeyi için verilen bu kararın Türkiye’nin içerisinde bulunduğu süreçten
etkilendiği belirtti. Ocak, “İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı
olmaz” diyerek karara tepki gösterdi.
‘ZAMANAŞIMI CEZASIZLIK GELENEĞİNİN
DEVAMI’
Hasan Ocak, 21 Mart 1995 tarihinde
polisler tarafından gözaltına alındı. Ailesi, Hasan Ocak’ı 12-15 Mart 1995
tarihinde Adli Tıp Kurumu kayıtlarından teşhis etti. İddiaya göre, Ocak’ın
gözaltında işkence gördü ve iple boğularak öldürüldü. Öğretmen Hasan Ocak’ın
öldürülmesiyle ilgili soruşturma, 20 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu
gerekçesiyle kapandı.
Benzer birçok dosyada zamanaşımı kararı
verildiği belirten Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, Cumartesi Anneleri ve İnsan
Hakları Derneği olarak, cezasızlığa karşı bir kampanya başlattıklarını söyledi.
Maside Ocak, “4 Şubat 2015 tarihinde
Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği olarak cezasızlığa son adalet
istiyoruz diye bir kampanya başlatmıştık. Zaman aşımının cezasızlık geleneğinin
devam ettiricisi olduğunu düşünüyoruz. Bu güne kadar açılan tüm davalarımız
cezasız bırakıldı, zaman aşımıyla da bu cezasızlık daha çok büyütülmek isteniyor.
Bu kampanyayı başlattığımız günden bu yana sayısız dosyamızda hiçbir delil
incelenmeden hiçbir tanık dinlenmeden Hayrettin Eren, Süleyman Cihan, Nurettin
Yedigöl gibi dosyalarımızda zamanaşımı kararı verildi.”
‘SAVCI HUKUKSUZ BİR KARAR VERDİ’
Yaşanan sürecin, zamanaşımı kararında
etkili olduğunu dile getiren Ocak, “Dosyayı tam anlamıyla incelemeden yeni
atanan bir savcı hukuksuz bir karar verdi. Biz bu hukuksuzluğa ve adaletsizliğe
alışmayacağız. Cezasızlıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. İnsanlığa karşı
işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaz. Bu zaman aşımını tanımıyoruz. İnsanlığa
karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımıyla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bununla
birlikte bu cezasızlık geleneği aynı zamanda yeni insanlık suçlarını da
beraberinde getirecek. İşlenecek yeni insanlık suçlarından da artık endişe
duyuyorum” şeklinde konuştu.
Ne olmuştu?
Hasan Ocak’ın cenazesi 26 Mart 1995
tarihinde, Beykoz’da ormanlık bir alanda bulunmuştu. Olay yerinde soruşturma
yapılması ve parmak izi alınmasına rağmen kimliği tespit edilemeyen Hasan Ocak,
Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmişti. Ailesi, 15 Mayıs 1995’de Adli Tıp
Kurumu kayıtlarından Hasan Ocak’ı teşhis etmiş, iki gün sonra işkence görmüş
bedenine ulaşabilmişti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ocak
ailesinin açtığı davada, Türkiye’yi mahkum etmişti. Dinlenen tanıklar arasında,
Hasan Ocak’a işkence ettiğinden şüphelenilen Bayram Kartal ve Reşat Altay’da
bulunuyordu.