24 Kasım 2016 Perşembe

TEK BAYRAK, TEK SÜRÜ, TEK ÇOBAN, TEK DEVLET!

Bizim bu her şeye burun kıvıran istemezükçü muhalif zevat var ya; bazen insanı gerçekten çileden çıkarıyor. Reisçiğim şimdi “Çobanım” diye ilan etti ya kendini; kopardılar gene vaveylayı. Yok bize koyun mu diyormuş da, sürü müymüşüz de bilmem ne! Sorsan hepsi filozof, ama alayı klavye filozofu; koskoca bir çobanlık felsefesinden bile haberleri yok. Yemin ederim zavallı bunların hepsi.
SEN KİMSİN YAAAA, KİMSİN?!
Şimdi de koyun değilim diye itiraz ediyorlar ama hâlâ o kalın kafaları bir türlü basmıyor: Koskoca Cumhurbaşkanı bu; ister başkan olur, ister reis olur, isterse de çoban, sana mı soracak! Sen kimsin yaaa, kimsin?!
TÜRK TİPİ ÇOBANLIK MI, YARI ÇOBANLIK MI?
Hayır, ülke zaten bu muasır medeniyet seviyesine kadar yükselmiş, hâlâ neyin itirazını yapıyorsun. Bu saatten sonra halk mı olacağız, sürü mü, koyun mu, birey mi, ne fark eder! Al başkanı, koy çobanı; ne oluyor bir bak. Başkan değil, çoban yönetiyor ülkeyi. Bizler de vatandaş–yurttaş değil, koyun oluyoruz, çocuklar da kuzu. Hal böyle olunca tartışmalar da çobanlık mı, yarı çobanlık mı, yoksa Türk tipi çobanlık mı, işte burada kilitleniyor sadece. Felsefede tek değişiklik, Tek Bayrak, Tek Sürü, Tek Çoban, Tek Devlet. Konu bu kadar basit. Hayır; TBMM’nin adını değiştirsek ne olacak; zaten işe mi yarıyor? Yap adını Türkiye Büyük Koyun Meclisi olsun bitsin. Milletvekilleri ve muhalefet partisi başkanlarını da bağlayıcı bir durum yok. Bahçeli ile Binali Bey Çoban Yardımcıları, milletvekilleri sürüvekili olacaklar. Bakanlar Kurulu yerine Çobanlar Kurulu. Kılıçdaroğlu kıskanmasın; o da Muhalefet Çobanı olur yine. Biz vatandaşlar için ise sürü olmamız halinde hiçbir değişiklik yok; Kürt koyunlar, Türk koyunlar, Alevi koyunlar Ermeni koyunlar vs. olacağız yine. Meleye meleye ederiz gene kavgamızı; demokrasilerde çare mi tükenirmiş?!
TEK SORU İŞARETİ; HANGİ KIÇ!

Yalnız bu çobanlık felsefesiyle ilgili araştırmalar yaparken bizim sitede kendini Halkın Adamı olarak tanıtan bir şahsın yazsını okudum. Koyunlukta hava biraz sıcaksa, kafanı önündeki koyunun kuyruğunun altına sokuyormuşsun. İşte bir tek burada endişelendim. Acaba dedim; nereye gittiğimizi bilmeden ilerlerken önümüzdeki kıçın ve arkamızdaki başın kim olduğunu kendimiz seçebilecek miyiz? İşte bütün mesele bu!