17 Kasım 2016 Perşembe

HDP'li Beştaş: Tartışılan Anayasa değil, gizli anlaşma..!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, devam eden Anayasa tartışmalarına ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Beştaş, tartışılan Anayasayı kimin istediğini ve neden istendiğini sordu, iktidarın başkanlık sistemi için ülkeyi kan gölüne çevirdiğini belirtti. Şu an tartışılan başkanlık sisteminin kişiye özgü bir model arayışı olduğunun altını çizen Beştaş, HDP hariç Cumhurbaşkanı koltuğunda oturanı başkan yaptırmak için herkesin çaba harcadığını söyledi. "Şu anda Türkiye Anayasasız bir ülke. Türkiye' de yasa yok, hukuk yok, mevzuat yok, meclis yok. Önce ülke Anayasasızlaştırıldı, sonra anayasa çalışmalarına başlandı" diyen Beştaş, tartışılan sistemin içerinin açılmadığına dikkat çekti.
Darbe girişiminden den sonra da üçlü bir mini anayasa paketi çalışması başlandığını söyleyen Beştaş, bu çalışmanın içerisinde HDP hariç diğer partilerin olduğuna işaret etti, bugün CHP'nin çekildiğini ifade etti. Siirt, Dersim ve Cizre belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını hatırlatan Beştaş, "Bugün bu ülkede iki büyükşehir belediyesine kayyum atandı. 50'ye yakın yönetici gözaltında. HDP'nin bileşenlerinin başkanları, sendika başkanları tutuklandı. Tutuklamaları normalleştirmeye çalışıyorlar. Bu kadar önemli gelişmeler olurken bunları konuşmak tartışmak yazmak yasak, bunları söyleyenlerin TV'lere çıkması da yasak. Tartışmanın kökten kesilmesi ile karşı karşıyayız. Böyle bir ortamda Anayasa çalışması yapılıyor. Buna sadece gülerler. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar" dedi.
ANAYASA TOPLUMLA YAPILIR
1982 Anayasasının darbe ürünü olduğuna dikkat çeken Beştaş, bugün yapılacak olanın da ondan farkı olmadığını, hatta daha vahim olduğunu kaydetti. Anayasanın toplumsal bir sözleşme olduğuna dikkat çeken Beştaş, "Toplumsal sözleşme halkla yapılır. Bunlarınki toplumla yapılmış bir sözleşme değil, toplumdan arındırılmış bir sözleşme. Bu anayasa değildir, bu gizli bir anlaşmadır. Yapılmak istenen anayasa gizli bir ittifakın, milliyetçi cephenin ortaya çıkarmaya çalıştığı belgedir. Burada MHP, AKP'ye yedeklenmemiştir. AKP, MHP'ye yedeklenmiştir. AKP, MHP'nin peşinden koşmaktadır. Asıl meselelerinin de Kürtlere karşı savaşı devam ettirilmek olduğunu biliyoruz. Türkiye'deki farklılıklara, sivil toplum örgütlerine, muhalefete, demokrasi güçlerine ve halkların demokratik partisine yönelen operasyonlar anlaşmanın tam merkezinde yer almaktadır." diye konuştu.
YAPILMAK İSTENEN ANAYA CUMHURBAŞKANININ SPARİŞİDİR
Yapılmak istenen anayasanın Cumhurbaşkanı'nın siparişi olduğunu dile getiren Beştaş, şu anda 78 milyon insanı ilgilendiren bir toplum sözleşmesi iki parti arasında konuşulduğunu vurguladı. Sadece HDP'nin dışlanmasına değil, toplumun bu tartışmalardan dışlandığına itirazları olduklarını söyleyen Beştaş, şu şekilde konuştu: "2011'de anayasa uzlaşma komisyonunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek göstermelik de olsa halkın görüşlerini almaya çalıştı, televizyon tartışmaları oldu. Şu anda bizi görebiliyor musunuz televizyonda? Bizim çıkarılmamız için talimat var. Çünkü biz hakikati temsil ediyoruz. Şu anda hakikatten korktukları kadar hiçbir şeyden korkmuyorlar. Burada CHP'nin rolü de vebali de çok büyük. Üçlü mini anayasa paketini reddetmiş olsaydı şimdi 'Hadi treni kaçırmayın, gelin' söylemlerine maruz kalmayacaktı."
REFERANDUM OY PUSULASI HİTLER ANAYASINDA Kİ GİBİ OLSUN!
Bugünün referandum koşullarının Hitler Almanyası'ndaki gibi olduğunu belirten Beştaş, 'Hayır' diyecek kesimlerin özgürce çalışma yapamayacağına vurgu yaptı. Hitler Almanyası'ndaki oy pusulasında 'Evet' büyük bir daire 'Hayır' ise görülemeyecek kadar küçük bir pusulayla olduğunun bilgisini veren Beştaş, sözlerine şunları da ekledi: "Oy pusulası Hitler Almaya'sında ki gibi olsun. Hatta bizce 'hayır'ı bir nokta haline de yapabilirler. 'Demokrasiye evet'demek yasak. HDP'nin Eş Genel Başkanları, rehin alındıkları için Erdoğan anayasasına ilişkin tartışmalarda yoklar. Bu durum meşru değildir. Kendi siyasi rakiplerini bin bir hukuksuzluk ve keyfiyetle cezaevlerine koyan Cumhurbaşkanı, anayasasını yaparken bunu devam ettirecektir. Eşbaşkanlarımızın tutuklatılmasında ki bir sebep de, bu anayasa tartışmalarından uzaklaştırmaktır. Ne Dünya ne biz ne de demokrasiyi savunanlar buna anayasa demeyecektir, bu böyle bilinsin."