28 Kasım 2016 Pazartesi

Urfa Cezaevi'nden korkunç işkence iddiaları: Elektrik verme, penseyle diş çekme, cinsel şiddet...!

Urfa T Tipi Cezaevi’nden İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) sayısız işkence başvuruları yapılıyor. Siyasi tutukluların gönderdiği mektuplarda, gördükleri ağır ve çeşitli işkenceler ile yönetim baskısını aktardı.
Hala Urfa Cezaevinde tutuklu Cemal Işık, bir süre önce yasal yollarla gittiği Suriye’de DAİŞ’in yaptığı bir saldırıda yaralandığını ve sağ kulağı ile göz duyularını kaybettiğini, Türkiye’ye döndüğü ise 15 Ağustos 2016 tarihinde evine yapılan baskın ile gözaltına alınıp tutuklandığını iletti.
Gözaltına alındığında kaba dayak, küfür ile başlayan işkenceye dair şunları aktardı: "Sorgu görevlilerince hazırlanan ifadeyi imzalanmam istendi. Bunu yapmadığım için onur kırıcı işkence gördüm. Soyunma, cinsel bölgeye darp etme, cop sokma, elektrik verme, ölümle tehdit etme vb. işkence süreci tam 19 gün sürdü."
‘DOKTORLAR TANIK OLDU’
Işık'ın yazdıklarına göre, yaşadığı işkenceye doktorların da tanık olduğunu ve işkence merkezinin adresini belirtti: "Bu süreçte defalarca bilincimi kaybettim. Her defasında hastaneye kaldırılıp, kendime geldikten sonra işkenceler kaldığı yerden devam etti. Tüm bunların gerçekleştiği yer Urfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şubesi'dir"
ÖZEL İŞKENCE EKİBİ
Urfa T Tipi Cezaevi'nde tutulan Faruk Bayğut da, 13 Şubat 2016 tarihinde gözaltına alınarak, Akçakale Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü yazıyor.
"Biz polis değiliz" diyen bir ekibin varlığından bahseden Bayğut, şunları aktarıyor: "Budaki polisler 'bizim yapacağımız bir şey yok' diyerek, bizi Urfa TEM Şubesi'ne götürdüler. Burada bize ters kelepçe takarak, gözlerimizi bağladılar. 5-6 kişi 'biz polis değiliz, özel görevlendirilmiş ekibiz' diyordu. Üzerimizdeki elbiselerin hepsini çıkararak çıplak bir halde işkence ve hakaret etmeye başladılar. 1 gün sürdü. Sonradan polis olduğunu öğrendiğimiz bir kişi avukat olduğunu söyleyerek bazı ifadeleri kabul etmemizi istedi."
'PENSE İLE DİŞİMİ ÇEKTİLER'
Akçakale'de 27 Temmuz günü gözaltına alındığını ileten Yusuf Çetin de, jandarma tarafından Akçakale Jandarma Karakolu'na götürüldüğünü yazdı. Çetin, karakola götürülürken zırhı araç içinde kaba dayakla işkencenin başladığını daha sonra sivil polislerin jandarma karakoluna geldiğinde ağır şekilde devam ettiğini ifade etti.
Çetin, İHD’ye gönderdiği mektubunda şu iddialarda bulunuyor: "Gözlerimi bağlayıp, elbiselerimi soydular, ters kelepçe takıp ağır işkencelere maruz kaldım. Sol yanağımdan zorla bir dişimi pense ile çektiler. Ağzım, yüzüm kanlar içinde kalmıştı. Kafama silah doğrultup tehdit, küfür, hakaret ederek onların istedikleri ifadeyi zorla imzalattılar. Gerek yaşımın küçük olması, gerek fizikken küçük olmam beni psikolojik olarak çok kötü etkiledi. Ağır işkencelerle psikolojik bozukluk ve şok geçirdim."
'ERMENİ MİSİN MÜSLÜMAN MI?'
10 Şubat günü gözaltına alınan ve tutuklanan Ali Altın da Urfa TEM Şubesi'de "Ermeni misin Müslüman mısın?" denilerek, işkence görmeye başladığını aktarıyor: "Yapılan işkencede çıplak edip, işkence yapıldı ve her türlü küfürler ettiler. Çıplak iken gözüm bağlanmıştı. Küfürler ederek, 'Ermeni mi Müslüman mı' diyerek, fiziki işkence yapıldı."
'DOKTOR TEHDİT EDİLDİ'
Tutuklu Feyzullah Kıpçak, 27 Nisan tarihinde Suruç'ta gözaltına alındı ve beraber gözaltına alındığı kadının üzerine ifade vermesi için zorlandığını, işkence gördüğünü dile getirdi. Kıpçak, işkence sonrası Suruç Devlet Hastanesi'ne götürüldüğünde ve görevli doktorun polislerce tehdit edildiğini aktardı. Kıpçak, yaşadıklarını "Sonra tekrar doktora götürdüler. Doktor beni görünce 'ben ne gördüysem onu yazarım' dedi. Polisler doktoru köşeye çekti ek tehdit ettiler. Doktor geri geldiğinde davranışları değişmişti. Kafam ve kaburgam kırıktı. Doktor 'kafan için bir şey yapamayız' dedi. Kaburgam için röntgene gönderdi. Fakat sonuçtan haberim dahi olmadı" ifadeleriyle anlattı.
İHD: İDDALARI BM'YE TAŞIYACAĞIZ
Urfa'daki işkence iddialarına dair İHD Genel Merkezi tarafından oluşturulan bir heyet kentte daha önce kimi görüşmeler yaptı ve raporu kamuoyu ile paylaşmıştı. Görüşmeler ardından 14 Temmuz 2016 tarihinde yapılan basın açıklamasında, İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, işkence iddialarını açıklamış ve konuyu raporlaştırarak Birleşmiş Milletlere taşıyacaklarını ifade etmişti.
İŞKENCE BELGESİ
Geçtiğimiz Temmuz ayında Urfa'da 7 gün gözaltında tutulan M.A.G. ve M.K. adlı gençlerin avukatı Gülhan Kaya da, müvekkillerine çıplak ve gözleri bağlı şekilde işkence yapıldığı, açlık grevinde zorla kolonya içirildiği, doktorların da işkence izlerini raporlamadığını açıklamıştı. Yetkililer tarafından inkar edilen işkence iddiaları daha sonra Adli Tıp Uzmanı Mehmet Ali Malkoç tarafından hazırlanan raporla belgelenmişti. İki gencin Haliliye İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Urfa Emniyet Müdürlüğü TEM Şubede gördükleri işkence, ayrıntılı olarak raporda yer almıştı. (Deniz Nazlım - dihaber)