CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep
Altıok ile CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, KHK ile ihraç edildikleri
işlerine geri dönmek için açlık grevi yapan ve tutuklu akademisyen Nuriye
Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için dünkü kabine revizyonunda Adalet Bakanı
olarak görevlendirilen Abdülhamit Gül’e mektup yazdı.
CHP’li Milletvekilleri konuyla ilgili
olarak 6 Temmuz 2017 tarihinde önceki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a da bir
mektup yazdıklarını, ancak geçen sürede herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade
ettiler.
‘İLK VE EN ACİL İŞ’
İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu CHP
Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Adalet Bakanı
Abdülhamit Gül’e yazdıkları mektupla ilgili olarak “Yeni seçilen Adalet
Bakanının ilk ve en acil işi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın uğradığı
haksızlığı telafi etmek, tutukluluk hallerine son vermek ve işlerine geri
dönmelerini sağlamak olmalıdır” dedi.
CHP’li vekiller, Adalet Bakanı
Abdülhamit Gül’e gönderdikleri mektuba şu notları düştü:
“Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül,
1 GÜNÜN DEĞİL: 1 DAKİKANIN ÖNEMİ VAR:
Bildiğiniz gibi KHK ile işinden olan 2 insan 134 gündür açlık grevinde. Kritik
eşik aşılmış durumda her gün ölüme yaklaşıyorlar. Yaşamaları için her türlü
adımın ivedilikle atılması için başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak
üzere sayısız kişi ve kurum çağrı yapıyor.
Hal böyleyken, Bekir Bozdağ’a 6 Temmuz
2017 tarihinde gönderdiğimiz mektuba halen yanıt alabilmiş değiliz. Yaşam ile
ölüm sırasında 1 günün değil 1 dakikanın bile hayati önemi var.
HER SÖZÜMÜZ SANKİ DUVARA ÇARPIYOR: Biz
endişeliyiz, hesabını veremeyeceğiniz geri dönüşü olmayan bir haber almaktan
korkarak ve Nuriye ile Semih’in yaşaması ve kendi doktorları tarafından muayene
edilebilmelerini sağlamak için çabalayarak geçiriyoruz günlerimizi. Ne yazık ki
her sözümüz sanki bir duvara çarparak yankılanıyor ve endişeler büyüyor. Bu
nedenle ilk görevinizin bu iki insanın yaşamı ile ilgili bir adım atmak
olmasını umuyoruz. Ekteki mektubu size de göndererek insanlık çağrımızı
yineliyoruz.
HAKSIZ TUTUKLAMA ORTADAN KALDIRILMALI:
Bu iki genç insan 58 gündür cezaevinde. Her gün sağlık durumlarında bir adım
daha gerileme söz konusu. Onların taleplerinin iş ve ekmek olduğunu hepimiz
biliyoruz. Bu talepleri nedeniyle de haksız bir biçimde tutuklandıklarının
bilinci içindeyiz. En hızlı şekilde bu haksız tutuklamanın ortadan kaldırılması
gerekmektedir.
NURİYE VE SEMİH ÖLÜRSE İNSANLIK ÖLÜR: Bu
talep ve yaptığımız bu çağrı siyasi bir çağrıdan öte Evrensel İnsan Hakları
kriterlerince sabit bir hak ve acil bir insanlık çağrısıdır. Nuriye ve Semih
ölürse ülke ölür, vicdanlar ölür, can çekişen adalet ve umutlar ölür. İnsanlık
ölür…
Bakan olarak ilk göreviniz Nuriye ve
Semih’tir. Çünkü iki genç insan ölmek üzere, zaman yok… Daralan sadece Nuriye
ve Semih’in değil, insanlığın ve zaten can çekişmekte olan adaletin de zamanıdır.”
(ANKARA/DHA)