Halkların Demokratik Partisi’nin, “Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım” sloganıyla, Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlattığı “Vicdan ve Adalet Nöbeti” eylemi ikinci gününü tamamladı. 10 HDP milletvekili Ekin Ceren Parkı’nda gece gündüz beklerken yurttaşların alana yaklaşmasına polis izin vermiyor. Parkın etrafını bariyerlerle çeviren polis ile HDP’liler arasında zaman zaman gerginlikler yaşanıyor. Polis alana girmek isteyen yurttaşlara sert tepki göstererek geri çeviriyor. Tek tipleştirmeye ve toplum üzerindeki baskılara karşı “direniş nöbeti” başlattıklarını duyuran HDP milletvekilleri yaşanan süreci Evrensel'e değerlendirdi. Önümüzdeki günlerde İstanbul, İzmir ve Van’da da “direniş nöbeti” başlatacaklarını söyleyen vekiller, herkesi bulunduğu yerde ses çıkarmaya davet etti.
‘PROTESTOMUZUN ESAS NEDENİ, TEKÇİLİK’
HDP Grup Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Türkiye’nin iki yıldır tek tipleştirildiğini belirterek, “Türkiye’de her şey bir siyasi partinin kontrolüne giriyor. Medya, kamu alanları, parlamento bir siyasi partiye ait kılınmak isteniyor, yargı bir siyasi partinin denetimine girmiş durumda. Tekçilik, protestomuzun esas nedenidir. Parlamentoda muhalefetin sesi kısılıyor. Meclis noter haline dönüştürülüyor. Grup toplantımızı meclis yerine burada almamızın nedeni budur. Meclis müzakere yapıp ortak paydalarda buluşmanın zemini olmaktan çıkarılıyor” dedi.
Eşitlik, özgürlük, adalet ve onurlu bir barış çağrısında bulunduklarının söyleyen Baydemir, “Vicdan ve Adalet Nöbeti”ne ilişkin şunları kaydetti: “Onurlu bir barışı inşa etmenin yolu da faşizmi aşmaktan geçer. Faşizmi aşılmadığı müddetçe demokrasiye erişme şansımız yoktur. Faşizm aşılmadığı sürece yargıda bağımsız olmayacaktır. Parkta kurulan barikat sadece HDP milletvekillerini çembere alan bir barikat değildir, Türkiye demokrasisini barikata almaktır. Fikir hürriyetini, adaleti ve özgürlükleri barikata almaktır. Bu nöbetle Selahattin Demirtaş’ın haykırışını Semih ve Nuriye’nin haykırışıyla buluşturuyoruz. Nuriye ve Semihin haykırışını Kürt halkıyla buluşturuyoruz. Ben inanıyorum ki insanların vicdanı harekete geçtiğinde faşizm gerileyecek, bundan korkuyorlar. Çünkü halkın vicdanı harekete geçerse barış çağrıları yükselecek. Onlar iktidarını barışta yitiriyorlar, bu halkın evlatları yaşamını yitirmediğinde onlar iktidarını yitirecekler. İktidar olabilmek için yeniden savaş başlattılar. O yüzden faşizm gerilerse özgürlük, demokrasi ve adalet gelir. Bunun için yan yana durmalıyız. O zaman da onurlu bir barışı inşa etmenin imkanını elde etmiş oluruz” dedi.
‘OHAL, HALKA UYGULANIYOR’
HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, OHAL ile birlikte ülkede herkesin baskı ve haksızlığa uğradığını ifade ederek, baskılara karşı “Vicdan ve Adalet Nöbeti”ni başlattıklarını söyledi. Uca, şunları kaydetti: “Bir yıldır OHAL var, bu süreçte özgürlük isteyen, akademisyenlere, basına, emekçilere, halklara saldırılar yapıldı. Yüz binlerce insan bir yıl içerisinde ihraç edildi. Yüzlerce kurum ve dernek kapatıldı, yasaklandı. OHAL aslında hem Kürt halkına hem demokratlara hem de özgürlük isteyenlere uygulanıyor. Bu faşizmi durdurmak için bu ülkeye özgürlük getirmek için biz bu eyleme başladık. Bu nöbeti tecride karşı, bu toplum üzerindeki baskılara karşı, tutuklu vekillerimiz için belediye başkanları, kayyım atanan belediyeler için başlattık. 4 hafta sürecek olan bu eylemi belirlediğimiz şehirlerde nöbet tutarak gerçekleştireceğiz. Ne olursa olsun, bu duruma karşı sessiz kalmayacağız. Bundan sonra da alanlarda, sokaklarda, halkın içinde olacağız. Herkesin bu eyleme, bizlere ve bu halka sahip çıkması çağrısında bulunuyoruz.”
‘MAĞDUR OLAN HERKES İÇİN EYLEMDEYİZ’
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise egemenler tarafından siyasetin sadece parlamentoyla sınırlı tutulmaya çalışıldığını belirterek, “Yeni iç tüzükle bir milletvekilinin ne kadar konuşacağı ve hangi kelimelerle konuşacağına dair bir sınır çiziliyor. Biz tıkanmış demokratik siyaseti normalleştirmek, gasp edilmiş hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek adına, kalıcı ve onurlu bir barış için sahaya inmeye karar verdik. Bir hafta buradayız, sonraki haftalarda İstanbul,Van ve İzmir’de olacağız. Bir siyasi darbe mantığıyla ilan edilmiş OHAL’le birlikte KHK’lerle mağdur edilmiş herkes için, tutuklu olan siyasetçiler için yapıyoruz bu eylemi. Herkesin mağduriyeti için ses vermeye çalışıyoruz. OHAL’in kaldırılması özgürlüğün, demokrasinin olması için AKP’den merhamet bekleyecek değiliz. AKP’den böyle bir beklenti içine girmek saflık olur. Bütün halkımız bilmeli ki AKP iktidarına demokratik ve toplumsal yöntemlerle son vermediğimiz müddetçe, onlar OHAL’li normal hâl olarak yutturmaya çalışacaklar” dedi.
SES ÇIKARMA EYLEMİNE ÇAĞRI
Halkın iradesinden siyasi iktidarın korktuğunu söyleyen Yıldırım, “Çünkü OHAL’in kalkması ve yargılamaların gerçekten hukuk zeminine oturtulduğu durumda yargılananın biz değil AKP’nin olacağı biliniyor. Erdoğan şuna inandı: Ülke normalleşmemeli, hukuk egemen olmamalı. Yargıyı, kolluk güçlerini tam gaz siyasallaştırmaya çalışıyorlar. Karşısında durduğumuz durum tamda bu. Bu yüzen halka çağrıda bulunuyoruz. Evet, engellemeler olabilir ama herkes akşam saat 21:00’da evindeyse tencere, tava çalarak, arabasındaysa korna çalarak, yürüyorsa alkışlayarak bulunduğu yeri siyaset alanı haline getirerek buraya ses vermelidir” dedi.
NÖBETİ ZİYARET EDEN KEMALBAY: MÜCADELE KAZANACAK
Diyarbakır'da devam eden “Vicdan ve Adalet Nöbeti”ni HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ziyaret ederek, eyleme destek verdi. Nöbette bulunan vekillerle beraber volta atan Kemalbey, burada yaptığı açıklamada, “Halklarımıza sesleniyoruz. Faşizm geldi ama kendiliğinden gitmeyecek. Direniş ve mücadele kazanacak” dedi. Açıklama sırasında vekiller, “Durmayalım, dur diyelim”, “Tecride hayır”, “Kazanalım”, “Emekçilerin hakkı gasp edilemez” dövizleri taşıdı.
‘CUMHURİYET GAZETESİ ÇALIŞANLARI REHİN ALINMIŞ’
Gündemdeki konulara değinerek konuşmasını sürdüren Kemalbay, “Çağlayan Adliyesinde özgür basın esir alınmış, bugün burada Vicdan ve Adalet nöbeti var. Dün 5 Haziran duruşması vardı. Türkiye’de adalet olmuş olsaydı, 5 Haziran’daki katliam olmayacaktı. Suçlular bulunup adalet karşısına çıkarılsaydı, Suruç’taki, Ankara’daki katliamlar olmayacaktı. İktidarın ve ittifakların yüzünü de ortaya koyuyor. Dün yapılan duruşmada yargılanan en kritik kişi serbest bırakılmış. Daha önce Brüksel’de saldırı yapanlardan biridir. IŞİD’e karşı önlem almayarak, Türkiye halkı tehlikeyle karşı karşıyadır. Çağlayan’daki Cumhuriyet Gazetesi çalışanları rehin alınmış. Hukuk olmadığı için, yargı bağımsız olmadığı için bizler burada vicdan ve adalet nöbetindeyiz” dedi.
‘SİVİL ÖLÜMLERİN KARŞISINDAYIZ’
Tüm sivil ölümlerin karşısında olduklarının altını çizen Kemalbay, “Necmettin öğretmen katledildi. Partimiz grup toplantısında ve basın açıklaması ile bu cinayeti kınadı. Biz HDP olarak sivillere yönelik yapılan saldırıları her zaman kınadık ve kınamaya devam ediyoruz. Bu coğrafyada başka bir Necmettin, Hakkari Yüksekova’da 7 çocuğu ile evinde otururken devlet güçleri tarafından yapılan ev baskınında katledildi. 7 çocuğunun gözü önünde öldürülen bir inşaat işçisi. Bu baskında 9 aylık çocuğu polisler tarafından havaya fırlatıldı. Halen tedavi görüyor. Biz sivil katliamlara duyarlı olacağız ama bütün sivil katliamlara duyarlı olmak zorundayız. Ama görüyoruz ki inşaat işçisi Necmettin’in adı hiçbir yerde anılmıyor. Onun yaşadığı katliam bu coğrafyanın çok tanığı olduğu bir katliamdı. Bizim başlattığımız nöbet bütün sivil ölümlerine itiraz ve mücadele etmek içindir” dedi.
Ekin Ceren Parkı’ndaki ablukaya dikkat çeken Kemalbay, “Bu abluka nasıl bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor. Bizler ablukaya karşı direnişimizi sürdüreceğiz. Barışı, adaleti, özgürlüğü, adaleti eşitliği savunacağız. Halkların eşitliği ve özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘VİCDAN VE ADALET NÖBETİ’Nİ SAHİPLENİYORUZ’
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), HDP’nin başlattığı “Vicdan ve Adalet Nöbeti”ni sahiplendiklerini açıklayarak Diyarbakır halkını eyleme güçlü destek vermeye çağırdı.
DTK, tarafından yapılan yazılı açıklamada şunlara yer verildi: “Erdoğan-Bahçeli faşist diktatörlüğü tarafından Kürdistan ve Türkiye halklarına karşı başlatılan kirli savaş, her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu kirli savaş ile kentlerimiz yakılıp yıkıldı, insanlarımız katledilmekte ve siyasi soykırım operasyonlarıyla başta HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel olmak üzere demokratik siyaset yapan binlerce kişi gözaltına alınıp tutuklandı. DBP’li belediyelerin de içinde olduğu demokratik ve devrimci kurum, dernek ve kuruluşlar işgal edilerek gasbedilmiş durumdalar. Her geçen gün siyasi soykırım operasyonlarıyla insanlarımız gözaltına alınmakta ve günlerce gözaltında tutulmaktadırlar. DTK olarak HDP’li vekillerin başlattığı demokratik eylemi sahipleniyoruz ve tüm Amed halkının da bu eyleme güçlü bir şekilde katılmalarının tarihi bir görev ve sorumluluk olduğunu ifade etmek istiyoruz. Bu temelde tüm Amed halkına; vekillerini yalnız bırakmamalarını ve her gece saat 21.00’de yapılan ses çıkarma eylemine aktif bir şekilde katılmaları çağrısını yapıyoruz.” (DİYARBAKIR)