Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD)
50'nci gününde Rakka’yı özgürleştirme operasyonları kentin doğu, batı ve güney
cephelerinde devam ediyor. Başlatılan "Büyük Savaş" ile adım adım
IŞİD’in etrafında kent içindeki çember daraltılırken, QSD’li savaşçıların
açtığı koridorlardan kafileler halinde siviller kurtarılıyor. Güneybatı
cephesinde bulunan Teyar Mahallesi üzerinden yaklaşık 500 sivil daha IŞİD’in
esaretinden kurtuldu.
Batı cephesi üzerinden kurtarılan ve
özgürlük yolunda yara alan siviller dihaber'in objektiflerine böyle yansıdı:
Deriyê, Hattîn ve kentin diğer
mahallelerinde toplanan sivillerin geçiş güzergâhında IŞİD'in döşediği mayın
patladı. Mayına basan 5 Rakkalı, elleri, kolları ve bacaklarından yaralandı.
Yaralılara QSD sağlık ekipleri müdahale ederek hastaneye kaldırdı.
Günlerdir IŞİD'ten korunmak için evlere
sığınan sivillerden bazıları QSD’li savaşçılara ulaşmaya çalışırken
suikastçılarının hedefi oldu. Rakkalılar, kendilerine "Siz kâfirlerin
yanına gidiyorsunuz" denilerek ateş açıldığını kaydetti.
Esaretten kurtulmak için her yolu
deniyorlar
Sığındıkları evlerden günlerdir aç ve
susuz bırakılan siviller, çareyi QSD’nin oluşturduğu güvenli bölgelere
ulaşmakta buluyor. Birçok sivil IŞİD’in yollarına mayın döşediğini bildiği
halde yol alıyor. Büyük risk alan siviller, IŞİD esaretinden kurtulmak için her
yola başvuruyor.
Kurtarılan Rakkalılar, “Ehlen”, “Selam”,
“Xilas DAİŞ” ve “Allah yêh mi kom (Allah sizi korusun)” diyor. Kimileri de
zafer işareti ve alkış tutarak özgürlüğün sevincini paylaşıyor.
Uzun kuyruklar oluşturan Rakkalılar,
sırtladıkları torba ve eşyalar ile güvenli bölgelere doğru yol alıyor. Gelenler
arasında 100'e merdiven dayamış yaşlılar da var.
Yatalak ve tekerlekli sandalyelerle
gelen yurttaşlar da zorlu süreçlerden sonra kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor.
Gözyaşlarını tutamayarak derin bir nefes çekiyorlar. Ardından başlarını yukarı
kaldırıp, dua ediyorlar.
Kameraların objektifine takılan her
Rakkalı kadın, yaşadıklarını bir kelime ya da cümleye sığdırmaya çalışırken,
kendilerine yapılan işkence, hakaret ve zulümden söz ediyor. Kimi kadınlar da
savaşçılardan silahı alıp, havaya kaldırarak DAİŞ’ten hesap soracağını
söylüyor.
‘Çok şükür yaşıyor!’
Gelenler arasında 1 yaşındaki bebeği ile
birlikte mayına basan bir baba da bulunuyor. 25 yaşında olan Mihemed’in
elbiseleri kanlar içinde. Yürüyen yüzlerce sivil arasında dikkat çeken Mihemed,
gözlerini çocuğundan ayırmıyor. Çünkü mayın patlaması sonucu yüzüne küçük parçalar
değmiş. Bebek Mihemed’in koynunda uykuya dalmış. Olup bitenden haberi yok.
“Yaşıyor mu?” diye sorduğumuzda ise, “Çok şükür yaşıyor” diyor.
El ele tutuşarak yol alıyorlar
Gelenlerin çoğu kadın ve çocuklardan
oluşurken, bazıları yalınayak, bazıları ise ele ele tutuşarak yol alıyor. QSD
savaşçıları ile karşılaştıkları zaman yüzlerine gülümseme yayılırken,
savaşçılar gelenlere güvenli bölgelere ulaşana kadar eşlik ediyor. Sağlı sollu
duran savaşçılar, döşenen mayınlara karşı sivillerin yoldan çıkmamaları için
sürekli uyarılarda bulunuyor.
Kamplara yerleştiriliyorlar
Güvenli bölgelere ulaşan sivillere ilkin
su ve yiyecek veriliyor. Ardından DAİŞ'in sivillerin arasına sızmasına karşı
soruşturma başlıyor. Otobüs ve kamyonet tipi araçlarla kurtardıkları sivilleri,
Xatunîye ve Hewil Hewa köylerinde bulunan kamplara yerleştiriyorlar.