27 Temmuz 2017 Perşembe

İŞKENCEYE DEĞİL HERGÜN SALDIRIYA UĞRAYAN DİRENİŞÇİ VELİ SAÇILIĞA SORUŞTURMA !

Açlık grevinin 141'inci gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek için Yüksel Caddesi'nde yapılan eylemlerin simge ismi Veli Saçılık'ın, 1 Haziran günü Konur Sokak'ta polisler tarafından plastik mermilerle yakın mesafeden hedef alındığı görüntüler hafızalarda halen taze.
Fotoğrafçı Emine Kart tarafından belgelenen o anlar, birçok hak örgütünün tepkisini çekmiş ve sivil toplum örgütleriyle birlikte Saçılık, "kendisine işkence yapıldığı" dolayısıyla polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Sorumlu polis ve amirleri hakkında hiçbir soruşturma başlatılmazken, plastik mermili müdahalenin izlerini halen vücudunda taşıyan Saçılık hakkında "2911 sayılı kanuna muhalefet etmek, görevi yaptırmamak için direnmek ve kamu görevlisine hakaret etmek" iddiasıyla soruşturma açıldı.
Ankara Emniyeti tarafından hazırlanan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen soruşturma dosyasında, Saçılık, şiddet uygulamakla suçlandı ve amacının “Gezi direnişi benzeri bir eylem yaratmak olduğu” iddia edildi.
Saçılık, 1 Haziran günkü polis müdahalesinde gözaltına alınmamıştı.
'İşkenceyi gizlemek için soruşturma açtılar'
Saçılık, yaklaşık 35 kere gözaltına alındığını ve hakkında 20'ye yakın soruşturma ve dava açıldığı bilgisini paylaştı ve devam etti: "Hem ben hem sendikam SES hem de İHD ve TİHV suç duyurusunda bulunmuştuk. Ama nedense o gün benim gözaltına alınmamış olmama rağmen hakkımda soruşturma başlatılmasını uygun görmüşler. Benim suç duyuruma karşı hiçbir gelişme yaşanmadı. Raflarda bekliyordur, sonra atılır. Bu da onların tarafını gösteriyor. İşkenceyi gizlemek üzere açılmış bir soruşturma olduğunu düşünüyorum."
Kolumun koptuğu sürece benziyor'
Saçılık, hakkında soruşturma açılmasını, 2000 yılında Budur Cezaevi'ne yapılan operasyonda kolunun kopartılmasının ardından yaşadığı sürece benzetti. Saçılık, "O zaman da aynı şekilde, ne bir gardiyan yargılandı ne bir kepçe operatörü ne de jandarma yargılandı. En sonunda hakkımda, ‘İsyan ettin' diye dava açtılar. Sonra verdikleri tazminatı geri almak üzere Danıştay karar verdi. Şu anda da yıkılan duvarın parasını istiyorlar. Onu da Yargıtay onayladı onaylayacak" diye konuştu.
23 Temmuz günü Ankara'da yapılan eylemde Zeynel Danacı adlı yurttaşın kolunun polis tarafından kırıldığı anın görüntülerini hatırlatan Saçılık, "'Biz sizin kolunuzu kırar, kopartırız, bir de üzerine ceza veririz' diyorlar. Böyle bir rahatlıkları var. Genel yasa ve hukukun olmadığını, her şeyin kendileri tarafından ayarladıklarını düşünüyorlar. Hayat öyle değil, her şeyi onlar ayarlayamaz! Biz de mutlaka bu yaptıkları haksızlıklara karşı onları yargılayacağımız mahkemeler olacak, hesaplaşma günümüz olacak" diye belirtti.