HDP, bugünkü grup toplantısını Diyarbakır’da düzenledi. Ekin Ceren Parkı’na düzenlenen toplantıya HDP’li vekiller dışında, halkın ve parti yöneticilerinin katılmasına izin verilmedi. Vekillerin grup toplantısının yanı sıra “Adalet Nöbeti” tutacağı parkta ağaçların etrafı bariyerlerle kapatıldı. Vekiller, gölgelik alanların bariyerlerle kapatılmasından dolayı kavurucu güneşin altında nöbet tutmak zorunda kaldı.
“Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım" sloganıyla, milletvekillerinin tutuklandığı 4 Kasım tarihine kadar grup toplantılarını farklı kentlerde yaparak ‘Adalet Nöbeti’ tutacaklarını açıklayan HDP, ilk startını Diyarbakır’da verdi.
GRUP TOPLANTISININ YAPILACAĞI PARKA HALK ALINMADI
Grup toplantısının yapılacağı Kayapınar’daki Ekin Ceren Parkı etrafında polis tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Parka sadece HDP Sözcüsü Osman Baydemir, HDP’li vekiller Ahmet Yıldırım, Hüda Kaya, Garo Paylan, Nadir Yıldırım, Behçet Yıldırım, Feleknas Uca, Nimettullah Erdoğmuş, Ziya Pir, Müslüm Doğan, Dilan Dirayet Taşdemir ve Ayşe Acar Başaran’ın girmesine izin verildi. Vatandaşlar ve parti yöneticilerinin grup toplantısını izlemek için parka girmelerine izin verilmedi. Halkın grup toplantısına katılımının ise daha önce yapılan etkinlik ve açıklamalara oranla az olduğu görüldü.
Parkta ağaçların etrafı bariyerlerle kapatıldığından vekiller güneşin altında açıklama yapmak zorunda kaldı. Grup toplantısını yapan HDP sözcüsü Osman Baydemir konuşmaya başladığı sırada ezan okunmaya başlayınca, "Doğru sözün üzerine ezan okunur" dedi. Ezan okunmasından dolayı verilen kısa aranın ardından Baydemir konuşmasına devam etti. Son iki yıldır hükümet eliyle demokrasi ve özgürlüklerin yok edildiğini söyledi.
BU PARK TÜRKİYENİN REEL DURUMUNUN İFADESİDİR
Toplantının yapılacağı alandaki ağaç gölgeliklerinin bariyerler kapatılması ve halkın park alanına alınmamasına tepki gösteren Baydemir, "Bu sıcakta bu Kerbela sıcağında neden bu alandayız. Bir halkın üzerine ölü toprağı serilmek isteniyor. Bir halkın varlığı yok edilmek, zorbalıkla, baskıyla, tecritle yönetilmek isteniyor. İşte ölü toprağını terk etmek için, zulme hayır demek için, bir kez daha eşitliği özgürlüğü onurlu bir barışı haykırmak için bu kamusal alandayız.
HDP’YE KERBELA DAYATILIYOR
Bugün bu parka baktığımızda bu abluka Türkiye'deki reel durumun ifadesidir. Burası bir kamusal alandır. Burası benim de Diyarbakır'da görev yapmış olduğum zamanda inşa edilmiş park. Bu ağaçlar halkın alın teri ile sulandı büyüdür. Ama bugün bu şehirde yüzde 70 oy almış bir siyasi parti grup toplantısını yapamıyor. İl, ilçe yöneticilerimiz bu parka alınmıyor. Halkımız parka giremiyor. Bu abluka bütün gölgelerden de tecrit edilmiş durumda. Adeta HDP'ye Kerbela dayatılıyor.
EĞER SİZ YEZİD OLMAKTA ISRARLIYSANIZ…
Eğer siz Yezid olmakta ısrarlıysanız and olsun ki bizler de Hz. Hüseyin olmakta kararlıyız. Eğer siz Franco olmakta, Hitler olmakta kararlıyız and olsun bizler de Qazi Muhammed, Şeyh Said, Mazlum Doğan olmakta kararlıyız" dedi.
DEMOKRASİ ABLUKA ALTINA ALINMIŞ DURUMDA
HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin Baydemir, “Yeni bir faşizm sayfası açıldı. 6.5 milyon insanın iradesi kelepçelenemez. Seçme ve seçilme hakkı zindana konulamaz. Halkın hür iradesi ve vicdanı ile seçmiş olduğu belediye başkanlarına kayyum atanamaz. Son iki yıldır coğrafyamızda demokrasiye ait tüm değerler ayaklar altındadır. Son iki yıldır hükümet politikalarıyla demokrasi abluka altına alınmış durumda. Temsil etmiş olduğumuz halkların iradesi işgal edilmiş durumda. Tüm bunlardan kaynaklı Türkiye'nin kamuoyuna ve dünyanın kamuoyuna halkın vicdanına vicdanımızdan çağrıda bulunmak için buradayız. Burada oluşumuz bir vicdan ve adalet hareketidir. Adaleti vicdani bir direnişle koruma çabasıdır. Tüm insani değerlerine saldırıya ‘hayır’ demek için buradayız” dedi. Türkiye’nin batı yakasına, 80 milyon insanın vicdanına çağrıda bulunduğunu belirten Baydemir, “ Eş Genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ milletvekillerimiz belediye başkanlarımız zindanda olduğu sürece adalet ve vicdan nöbetimiz devam edecek” dedi.
“VİCDAN VE ADALET NÖBETİ” SÜRECEK
OHAL rejimi ortadan kalkıncaya kadar “Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni sürdüreceklerini söyleyen Baydemir, “ KHK’ler ile işinden olan bütün insanlar işine, aşına yani adalete kavuşuncaya kadar vicdan ve adalet durumumuz devam edecek. Durmayacağız faşizmi durduracağız. Aynı şekilde Cizre, Şırnak, Gever, Sur’da işlenen suçlardan dolayı failler yargılanıncaya kadar, adalet tecelli oluncaya kadar durmayacağız. Sur’da devam eden yıkım kültürel mirasımıza saldırıdır. İnsani vicdani bir duruşla yıkım duruncaya kadar mücadele edeceğiz. Barışın birlikte yaşamın önündeki en büyük engel Abdullah Öcalan önündeki tecrit politikasıdır. Bu tecrit kalkıncaya kadar adalet, onurlu barış talebi devam edecektir” diye konuştu.
VOLTA ATTILAR, GÖLGELİK ARADILAR
Baydemir’in konuşmasının ardından HDP’li vekiller, bariyerle kapatılan parkın ve Türkiye’nin açık bir cezaevine dönüştüğü belirterek park içinde volta attı. Güneşin kavurucu sıcaklığında nöbet tutan vekiller, park meydanı dışında buldukları gölgeliklere sığınmak zorunda kaldı. Vekiller her gün bir saat arayla parkta basına açıklama yaparak nöbetlerini sürdürecek.
AÇIK ALAN HAPİSHANESİ
Artı Gerçek'e konuşan HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, grup toplantısına halkın alınmamasına tepki gösterdi. “Biz şu anda etrafı tel örgülerle çevrilmiş bir hapishanedeyiz” sözleri yaşanılanları özetleyen Paylan, “Halkımızın, il-ilçe yöneticilerimizin, kurum temsilcilerimizin yanımıza gelmesi engellendi. Esasında bizde engellendik, zorlamamızla birlikte alana gidebildik. Şu anda halkımız, kurum temsilcilerimiz alana alınmıyor. Zaten biz bunu anlatmak, bu durumu teşhir etmek için bu gün buradayız” ifadelerini kullandı.
FAŞİZME KARŞI DURUŞUN TEK YOLU MÜCADELEDİR
Bu tür engellemelerin kendilerini yıldırmayacağını belirten Paylan, şunları söyledi: “Biz bu dayatmalara karşı mücadele edeceğimizi, biat etmeyeceğimizi, bunu kanıksamayacağımızı, bunu kabul etmeyeceğimizi göstermek için buradayız ve sonuna kadar bunu sürdüreceğiz. Biz şunu iyi biliyoruz. Faşizme karşı duruşun mücadele olduğunu, mücadele dışında faşizmi durdurmanın, devirmenin yolu ve yönteminin olmadığını biliyoruz. İliklerimize kadar bunu hissederek, bunun farkında ve bilincinde olarak bu gün buradayız.”
DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRMEK İSTİYORLAR
HDP’li Paylan, parkta yeşil alanın bariyerlerle kapatılmasını, kendilerine sadece beton alanın bırakılmasına da değindi. Bu uygulamayı ‘Cehennem’ diye tanımlayan Paylan, şu anda Diyarbakır’da hayatta geçirilen uygulamaların tarihte de yaşandığını söyledi. Paylan, “Tarihten bu yana, muktedirler hep ezilenlere, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyenlere bu tür zulümleri yapmışlardır. Cehennem olarak tabir edilen mesele de bu. Bu dünyayı, yaşamı, muhalif olan herkese, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve adalet isteyen herkese cehennem yapmak istiyorlar. Biz şu anda onu somut olarak yaşıyoruz. Ancak tüm bunları aşacağımız, halkımızla buluşacağız” ifadelerini kullandı.
BU GİDİŞATA DUR DEMEK İSTİYORUZ
HDP Milletvekili Hüda Kaya ise Türkiye’de giderek kötüye giden duruma bir dur demek için etkinlik başlatma kararı aldıklarını söyledi. Türkiye’de insan hakları, özgürlükler, yaşama saldırı ve nefret politikalarıyla halkın bölünmesi gibi yüzlerce sorunun devam ettiğini belirten Kaya, “Bizde bu gidişata dur demek için, vicdan, adalet ve demokrasi nöbeti çerçevesinde, sözümüzü söylemek için buraya geldik” dedi.
Etkinliklerini haftalık yaptıkları grup toplantısını Diyarbakır’da, açık alanda yaparak başlattıklarını ifade eden Kaya, “Tüm siyasi partiler vatandaşlarla bir araya gelerek grup toplantılarını yapıyor. Hatta CHP, geçtiğimiz hafta Ankara-İstanbul karayolunda, otoban üzerinde grup toplantılarını yaptı. Ama bizim burada grup toplantısını yapmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar” diye konuştu.
KERBELA SICAKLIĞINDA TOPLANTI
Grup toplantılarını yapmayı kararlaştırdıkları parkta yaratılan atmosfere dikkat çeken Kaya, polisin yeşil alanlar bariyerle kapattığını, toplantı için ise beton alanı açık bıraktığını söyledi. Kaya, “Gördüğünüz gibi, bir Kerbela güneşi altında, sadece kuru betonu bize bırakıyorlar. Yeşil alan tamamen barikatlarla çevrilmiş vaziyette. Ağaçlık ve gölgeli olanları polis kullanıyor, seçilmiş milletvekillerinin yasama etkinliğinin yapılması için ise sıcak beton bırakılıyor. Ancak tüm bunlara rağmen biz sözümüzü söyledik, mesajımızı verdik. Bir hafta boyuncu da nöbetimiz devam edecek” dedi.
İLK ÖNCE BU PARKI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ
HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, ülke genelinde uygulanan politikaları eleştirdi, durumun giderek daha da kötüye gittiğini söyledi. İktidarın, uyguladığı politikalarla ülkenin açık bir cezaevinde çevirdiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Şu anda kendilerine yönelik en ufak bir eleştiriye tahammül edemeyen bir iktidar var. İktidarı denetlemesi gereken parlamento işlemiyor. Bu hafta çıkacak olan iç tüzük değişikliği ile parlamento tamamen sarayın noterine dönüştürülmeye çalışıyor. Yargı ise son iki yıldır iktidar ve sarayın sopası olarak kullanılıyor. Onun talimatları ile kararlar veriyor. Basın ise baskı altında. Bu iklimin adı faşizmdir… Bu iklimi şu anda parkın etrafına baktığımızda görebiliyoruz. Her tarafı bariyerlerle çevrilmiş. Biz bunu kıracağız. İlk önce bu parkı özgürleştireceğiz. Buradan başlayarak tüm illeri özgürleştireceğiz. Baskıları kıracağız.”