30 Temmuz 2017 Pazar

Diyarbakırda HDP'nin başlattığı "Vicdan ve Adalet Nöbeti" 6’ncı gününde devam ediyor...!

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Diyarbakır Ekin Ceren Parkı'nda gerçekleştirdiği "Vicdan ve Adalet Nöbeti" 6’ncı gününde devam ediyor. Ekin Ceren Parkı’nda günlük basın toplantısında HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir açıklamalarda bulundu. HDP’li vekiller üzerinde “Vicdan ve Adalet”, “Durmayalım durduralım” yazılı yelekler giyerek katıldı.
‘Neden halkın sesinden kokuyorlar?’
Baydemir’in konuşmasının satır başları şöyle:
“Bir kez daha Amed’ten Demirtaş’a, Yüksekdağ’a, gazetecilere, cezaevindekilere binlerce selam gönderiyorum. 10 günden önce daha umutluyuz, mutluyuz. Vicdanın sesi yükseldiği için adalet isteği yankılarını her tarafa yayılıyor. Vicdan ve adalet öyle büyüyecek ki faşizmin maskesini düşürecek. Tahir Elçi Amed’in kalbinde katledildi. 20 ay geçti ve hala katilleri saklanıyor, çıkartılmıyor. Elçi’nin katledilmesiyle tarihte yeni bir faşizm sayfası açıldı. Bir miskal yol alınmadı dosyasında. Bu adalet nöbeti Cizre, Sur, Tahir Elçi için, Emel Çetin, Hakan Aslan içindir. Bir yıldır hala cenazelerini alamadılar. Bu katliamları yapanlar onları kaybettirdi. HDP’nin duruşu açık bir duruştu. ‘Şehirleri yıkarsanız, insanları katlederseniz, kaybedersiniz’ dedik. Bu parkın etrafı ablukaya alınmış. Halkın gelip vekillerini görmesini istemiyor. Neden halkın sesinden, adaletten korkuyorlar? Tek şey ellerinde kalmış, o da baskıdır. Yalan ve dolan bir şey kazandırmaz.
‘Tecrit uygulanıyorsa barış istenmiyor’
OHAL ilan edeceksiniz. KHK ile insanların ekmeklerine el koyacaksınız; ölümle, kanla yeni bir iktidar devşireceksiniz. Öcalan üzerinden tecrit uygulayacaksınız. Faturayı da HDP’ye çıkaracaksınız. Biz buna itiraz edeceğiz. PKK Lideri Abdullah Öcalan özerinde tecrit gösteriyor ki devlet barış istemiyor. Tecrit kaldırılmalı. Tecrit işkencedir. İnsan haklarına saldırıdır. Tecrit son 6 günde biz de yaşadık. Adeta bu alan heronlarla izleniyor. Canlı yayınlarla naklen izlettiriliyor. Bazı medya organları yalan haberler servis ediyor. (Sabah gazetesinin manşet haberinden söz ederek) Hitlerin propaganda bakanı Joseph Goebbels’in yaptığı gibi yapıyorlar. Bir kez daha sesleniyorum; kaldırın bariyerleri, halk nasıl davranıyor görelim. Yalan haberini Newroz’da da yaptılar. Burada muhabirinizi dahi görmedik. Bu fotonun nereden çektirildiğini biliyoruz. Adalet çağrısıyla yüzleşmekten korkuyorsunuz. Bu bir gazete değil. Bu basın hürriyeti değil. Buna rağmen hiçbir gazetenin kapanması, gazetecinin tutuklanmasını istemiyoruz.
‘Durmayacağız faşizmi durduracağız!’
Faşizmi Erdoğan ve hükümeti icat etmedi. Faşizme karşı direniş ve mücadeleyi de biz icat etmedik. Bugüne kadar faşizm yönetimlerde Franco, Saddam kaybetmişse direnenler sayesinde olmuştur. Onun için durmayacağız, faşizmi durduracağız. Faşizm aynı zamanda bir sömürü aygıtıdır. Bugün Mardin’in Mazıdağ ilçesi Şemikan ve Gola Gulê köylerine ‘köyleri boşaltın’ tebligatı yapıldı. Gerekçe fosfat maddesi arayacaklar. O milletin anasına küfür edene peşkeşe çekilmiş. 300 hanelik köyde yaklaşık bin kişi yerinden edilmek isteniyor. Bu aynı zamandan dinden ve ahlaktan ne kadar uzaklaştığının da göstergesidir.
‘Boyunuzun ölçüsünü almadınız mı?’
Dün müzakere sürecinde görüşüne başvurulan DTK bir suç yapılanması olarak gösteriliyor. Viranşehir’de yapılan ‘Mevsimlik göç araştırılması kurultayı’ terör faaliyeti olarak gösteriliyor ve insanlar gözaltına alınıyor. DTK Eşbaşkanı’nın bu alana girmesine izin verilmiyor. ‘Çöktürme Planı’ dediğiniz plan Newroz alanında çökmüştür. Daha 3 ay önce yüzde 68’le boyunuzun ölçüsünü almadınız mı? Yarın Vicdan ve Adalet nöbetini İstanbul’a devredeceğiz. Gelin kaldırın bu bariyerleri görelim halkın gelip gelmeyeceğini. Neden kaldırmıyorsunuz? Çünkü halktan korkuyorsunuz. Bütün aygıtlarınız atanmışlardır. Mücadelemiz, bu ülkenin çocuklarına onurlu bir yaşam bırakana kadar sürecek.
‘Meclis’in itibarı parayla ölçülmez’
Meclis Başkanı’na 5 trilyon araba alındı. Meclis Başkanı diyor; ‘Araba o kadar da para değil.’ Meclis’in itibarını düşünüyormuş. Meclis’in itibarının yerlerde sürünmesinin nedeni nedir biliyor musunuz? İdris Baluken ve Selahattin Demirtaş, imzalarının da olduğu bildiri sonrasında tutuklandı. Meclis’in itibari parayla ölçülmez. Kürsüyle ölçülür, milletvekilin özgürlüğüyle olur. Çağlar Demirel’in annesi ve babası ziyarete geldi ama bu alana alınmadı. Bize küçük küçük notlar, selamlar geliyor. Bu halkın yüreğinin ne için, neden çarptığın çok iyi biliyoruz.
Cümbüşten neden korkuyorsunuz?
Burada birçok eşya her bir milletvekiline, Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne zimmetlidir. En çok kriz yaratan, tecridi sağlayan, neredeyse personele fırça atan; üstlere ulaşmış burada bir cümbüş varmış. Muazzam bir kriz haline gelmiş. Adaletten korkuyorsunuz kayyum atıyorsunuz onu anlıyoruz da, yaw cümbüşten neden korkuyorsunuz? Sazdan korktuğunuz için mi korkuyorsunuz. Demirtaş’ın sazından korktuğunuz için mi cümbüşten korkuyorsunuz?
Toprağa verecek tek bir canımız yok. Mutlaka ama mutlaka bu dönemin faşizmi de gerileyecektir.
‘Ey Erdoğan çık özür dile’
Ey Erdoğan çık halktan, Demirtaş’tan özür dile. Gör bak bu gidişat bir hayra yorulabilir. Kinde, savaşta ısrar etme. Çünkü bunun kazananı olmadı. Sende kazanmayacaksın. Bunun sonu yoktur.
Eylemimiz sonlanmayacak. Bayrak İstanbul’a devir edilecek. İstanbul vicdanın sesini yükseltebilecek kadar yükseltecek, sonra Van’a, Van’dan da Ege’ye, İzmir’e taşınacak. Onurlu bir barış sağlanana dek, Sur’daki yıkım durana kadar bu mücadele devam edecek.”