Yalnızca FETOculara karşı mücadele etme amacı taşıdığı yalanıyla emekçileri aldatmaya çalışan AKP iktidarı,1.yıllık OHAL yönetimi döneminde esas olarak emekçilere ve emekçilerin haklarına dokundu.
ÇGD Ankara Şubesi, her 3 ayda gazetecilere yönelik hak ihlalleriyle ilgili yayınladığı raporların sonuncusunu kamuoyuyla paylaştı. 2017 Nisan- Mayıs- Haziran aylarını kapsayan ÇGD raporuna göre, bu aylarda ikisi yabancı 39 basın çalışanı gözaltına alındı ve bunlardan 26’sı tutuklandı. Basın mensuplarına açılan 39 davanın görülmesine devam edildi; bunlardan 20’si sonuçlandı ve 15’inden hapis cezası çıktı. Bu üç aylık dönemde, 8 internet haber sitesine erişim engeli getirildi; 6 basın mensubu darbedildi; 1 basın mensubunun evi kurşunlandı; 3 yabancı basın mensubu sınırdışı edildi ve 89 basın çalışanı işten çıkartıldı.
“OHAL’DE 1404 BASIN MENSUBU İŞİNDEN OLDU”
ÇGD raporunda OHAL’in birinci yıl dönümüne ilişkin bilançoya da yer verildi. Bir yıllık OHAL bilançosuna göre 318 basın mensubu gözaltına alındı; 103 basın mensubu tutuklandı; 18 gazeteci hedef gösterildi; 1 gazeteci hayatını kaybetti; 2 haber sitesi kapatıldı; 25 haber sitesine erişim engeli getirildi; 147 medya kurumu kapatıldı; 1404 basın mensubu işinden oldu; 32 parlamento kartı iptal edildi; 624 basın kartı iptal edildi; 4 yabancı basın mensubu sınırdışı edildi ve 1 basın mensubunun evi kurşunlandı.
“HALKIN HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR”
ÇGD raporunda medyanın bugünkü durumuna ilişkin değerlendirmelerde de bulunuldu. Raporda, basına yönelik baskılar “Baskı artık doğrudan haberin asıl sahiplerini, yani halkı; seni beni hepimizi hedef alıyor” diye değerlendirilirken, AKP hükümetinin basını baskı altına almak isterken vatandaşların bilgilenme ve özgür karar verme iradelerini yok etmeyi amaçladığını belirtildi. Raporda, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin, Sözcü gazetesi çalışanları, ÇGD Bursa Şubesi yöneticisi Ozan Kaplanoğlu ve eski gazeteci CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki gösterildi.
“REFERANDUM ÖNCESİ YASADA DEĞİŞİKLİK”
Raporda, referandum öncesinde RTÜK yasasında yapılan değişikliğe de değinilerek, “Türkiye’nin kaderini belirleyecek ‘başkanlık sistemi’ne ilişkin anayasa değişikliği referandumu sürecinde, sadece AKP’nin ‘EVET’ tercihine yer veren ve üstüne ‘HAYIR’ tercihinde bulunanlara yönelik hakaret içerikli yayınları görmezden gelirken, ‘HAYIR’ tercihine ilişkin görüş açıklanan programlar işlem kapsamına aldı” denildi.
“EL KONULAN MALLAR YANDAŞLARA VERİLDİ”
OHAL kapsamında el konulan yayın organlarının AKP’ye yakın yandaş şirketlere verildiğinin altı çizilen raporda, “Samanyolu TV, Kanaltürk TV, Burç FM, Kanaltürk Radyo, Radyo Mehtap ve Radyo Cihan, AKP iktidarına yakın Turkuvaz Medya Grubu’na ilansız ve ihalesiz şekilde satıldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), KHK’larla kapatılan Can Erzincan Tv, Barış Tv, Cuma radyo, Herkül FM, Ört TV, Ört FM, Nazar gazetesi, Yerel Bakış gazetesi, Turgutlu Havadis gazetesine ait malzemeleri satışa çıkardı” diye aktarıldı.
Raporda halkın haber alma hakkı için gazetecilerin herşeyi göze almaya devam edeceği dile getirilerek, “Bir kez daha söylüyoruz ki, ‘halkın doğruları öğrenme hakkı’na yönelik ‘bu yeni evre’nin baskı ve ‘yok etme’ uygulamalarına karşı hem kamuyu denetleme göreviyle mesleğini yapan gazeteciler hem de ‘doğru haber alma hakkını’nı savunan vatandaşlar olarak, yargılansak da mahkum edilsek de direneceğiz” denildi.