İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel
Merkezi’nde OHAL ile birlikte cezaevlerinde artarak devam eden hasta tutuklara
ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, İHD Genel Başkanı Öztürt Türkdoğan, İHD Ankara Şube yöneticisi ve
Cezaevi Komisyonu'ndan Nuray Çevirmen ile İHD Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü
Necla Şengül katıldı. Toplantıda açıklama yapan Öztürk Türkdoğan, “İHD
verilerine göre cezaevlerinde 357’si ağır olmak üzere toplam bin 25 hasta
mahpus bulunduğu” bilgisini paylaştı.
‘1980’LERDEN BU YANA DURUM DEĞİŞMEDİ’
Türkiye’nin hasta mahpuslara yönelik
tavrının 1980’lerden bu yana değişmediğine dikkat çeken Türkdoğan, Türkiye’nin
uluslararası sözleşmelere taraf olduğu halde, sözleşmelerin gereğini yerine
getirmediğini kaydetti. Türkdoğan, “Bu da zihniyetin değişmediğini,
demokrasinin olmadığını gösteriyor” dedi.
Türkiye hapishanelerinde tecride dayalı
koşulların, tutuklu ve hükümlülerin ruh ve beden bütünlüklerini tehdit ettiğini
belirten Türkdoğan, şunları ifade etti: “Ayrıca mahpusu insan saymayan zihniyet
gerek yasal düzenlemelerde, gerek uygulamadaki keyfiyet, etik olmayan
yaklaşımlar ve bürokratik engellerle özellikle hasta tutuklu ve hükümlüler için
insani olmayan bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.”
‘TEDAVİLER ZORA KOYULMUŞTUR’
Türkdoğan, darbe girişimi sonrasında
ilan edilen OHAL ve çıkartılan KHK’ler ile birlikte cezaevlerinde kalan hasta
mahpusların durumları daha da ağırlaştığını vurguladı. Türkdoğan, “15 Temmuz
2016 darbe girişiminden sonra tutuklanan binlerce kişiye yer açılması için
Ankara, İstanbul, İzmir gibi belirli merkezlerdeki cezaevlerinde bulunan ve
tedavileri zorlukla sürdürülmeye çalışılan bu kişilerin çok büyük bir çoğunluğu
başka cezaevlerine sürgün edilmiş ve böylelikle tedavileri zora girmiştir” diye
konuştu.
‘TÜRKİYE YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE
GETİRMİYOR’
Türkiye’nin hasta mahpuslar için
imzaladığı uluslararası birçok sözleşmeye rağmen gereklilikleri yerine
getirmediğini ifade eden Türkdoğan, devamında şunları belirtti: “Türkiye
Cezaevlerinden sürekli olarak gelen şikâyet mektuplarında ve avukat
başvurularında işkence ve kötü muamele ile ilgili güçlü iddiaların yanı sıra
mahpusların hastalıklarının artarak ağırlaştığı belirtilmekte ve yardım
istenmektedir. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu iddialar giderek
artmıştır. Türkiye BM İşkenceye Karşı Sözleşmenin Seçmeli Protokolü (OPCAT)
onaylamış olup ulusal önleme mekanizması ile kanuni düzenleme yapmış ancak
uygulamaya geçirmeyerek sözleşmeye aykırı davranmaktadır.”
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ'NİN CEZAEVLERİNE
YÖNELİK TALEPLERİ
- Öncelikle, Türkiye’deki mevzuatın
uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun
hale getirilmesi,
- Başta İmralı F Tipi olmak üzere
tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde insani yaşam standartlarının
oluşturulması,
- Mahpusların sağlığa erişim haklarının
sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların
tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin alınması ve ağır
hastalığı olanların derhal serbest bırakılması,
- Adli Tıp Kurumu’nun resmi bilirkişi
olarak varlığına son verilmesi, bağımsız bilirkişilik kurumunun kabul edilmesi
ve İstanbul Protokolü hükümlerinin uygulanması,
- Cezaevlerinin sivil toplum
kuruluşlarının, bağımsız izleme kurullarının, özel olarak da hasta mahpuslar
sorunuyla ilgili olarak İHD, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türk Tabipler
Birliği (TTB) gibi kuruluşların denetimine açık hale getirilmesi, OPCAT’a uygun
bağımsız ulusal önleme mekanizmasının kurulması,
- 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun
cezanın infazının hastalık nedeniyle ertelenmesine ilişkin 16. Maddesinin ve
ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm mahpuslarla ilgili 25. Maddenin ağır hasta
mahpusların serbest bırakılmasını engelleyen hükümlerinin değiştirilmesi ve
cezaevinde bulunan tüm ağır hasta mahpusların derhal serbest bırakılması,
- Cezaevlerindeki başta işkence ve kötü
muamele iddiaları olmak üzere hak ihlallerinin etkili bir şekilde
soruşturulmasını ve sorumluların yargı önüne çıkarılması,
- Bugüne kadar cezaevlerinde yaşamını
yitiren hasta mahpuslarla ilgili olarak etkin bir soruşturma yapılarak ihmal ve
sorumluluğu olanlar hakkında cezai yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz.