KHK ile ihraç edilmelerine karşı direnişe başlayan KESK üyesi kamu emekçileri, bugün de İstanbul’un Kadıköy ve Bakırköy ilçelerinde eylemler yaptı.
Kadıköy
Kadıköy'de de haksız hukuksuz ihraçlara karşı kamu emekçilerinin direnişi devam etti. 15.00-19.00 saatleri arasında eylemlerini sürdüren direnişçiler haksız hukuksuz ihraçları teşhir ettiler. Yaptıkları konuşmalarda eğitimdeki gerici saldırılara ve son olarak da müfredatta yapılan değişikliklere tepki gösterdiler. Kendilerinin parasız, bilimsel, anadilde, laik bir eğitim parasız ve nitelikli sağlık hizmeti istediklerini belirten emekçiler, AKP'nin hem bu nedenle hem de kendi memuru olmayı reddettikleri için ihraç edildiklerini belirttiler.
KESK'in ihraç edilen üyelerine sahip çıktığını ancak yandaş Memur Sen'in ihraç saldırılarına ortak olarak bütün üyelerine sırtını döndüğünü söyleyen kamu emekçiler, yandaş sendikanın TİS sürecinde de bir kez daha emekçileri satışa hazırlandığının altını çizdiler. Ardından ise KESK'in TİS taleplerini sıraladılar.
Direnişçi kamu emekçileri, artan baskı ve saldırılara, OHAL'e ve gericiliğe karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayarak "Mutlaka biz kazanacağız" dedi.
Halaylarla devam eden direniş boyunca "KHK'lar gidecek biz kalacağız!", "Nuriye Semih yalnız değildir!", "Direne direne kazanacağız!"' sloganları haykırıldı.
Ankara'da İnsan Hakları Anıtı önünde direnişlerini sürdürürken tutuklanan kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için beyaz papatyaları Boğa Heykeli’ne bırakan emekçiler eylemlerini sonlandırdı.
Bakırköy
Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda saat 15.00’te toplanan KESK üyesi kamu emekçileri bugün de direnişlerini sürdürdü. “Haksız, hukuksuz ihraçlara hayır. İşimizi geri alacağız!” şiarlı pankart ile Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın fotoğraflarının bulunduğu pankartı açan direnişçi kamu emekçileri, “KHK’lar gidecek, biz kalacağız!”, “AKP’nin memuru olmayacağız!” ve “Nuriye-Semih yalnız değildir!” sloganlarını haykırdılar.
KHK direnişçilerinden Muhammed Sevinçtekin, işçi ve emekçilere yaptığı konuşmada KHK ihraçlarını teşhir etti. OHAL’in bir yıldır sürdüğünün altını çizen Sevinçtekin, Erdoğan’ın OHAL’i işçi eylemlerini yasaklamak için ilan ettiklerini itiraf ettiği sözlerini hatırlattı. Sevinçtekin, bir babanın 10 çocuğuna ölmeden önce verdiği öğüt hikayesini anlatarak; her bir çocuğun babalarının isteği üzerine bir çıta parçası getirdiğini ve tek başına çıtaları kolayca kırabildiklerini fakat 10 çıtayı birleştirdiklerinde kıramadıklarını aktararak birlikte olmanın gücüne değindi. İşçi ve emekçilere seslenen Sevinçtekin, “Gelin birlik olalım, bizi bir çıta gibi çıt diye kıramasınlar” dedi. Gülmen ve Özakça’nın da selamlandığı konuşmada direnişçilerin yemek kokularının geldiği hücrelerde tutulmalarına tepki gösterildi.
Direniş alanında yapılan müzik yayını eşliğinde halaylar çekilen ve türküler söylenen eylemde kamu emekçileri talepleri için imza toplamayı sürdürdüler.