AKP'nin 16 yıllık iktidarı, hamasetle
yoğrulmuş toplum mühendisliği eşliğinde devlet zorbalığının sistematik cinayet
ve katliamlarıyla geçti. Tekli infazlar veya toplu kıyımlarla on binlerce
katledildi.
Erdoğan ve AKP 2002 yılında topluma
büyük vaatlerde bulunarak geldiler. İleri demokrasiden, sağlam bir ekonomiye,
kadın haklarından militarizm ile savaşmaya, vesayete son vermekten eşitlik
vurgusuna kadar pek çok şey dendi.
AKP 'ılımlı İslam' üzerinden kendini
etiketledi. Demokratikleşme çabalarını verdiği vurgusuyla dönemin neredeyse tüm
aydın ve sivil toplumundan destek istedi; azımsanmayacak oranda gördü de.
AKP’nin çöküşü ve riyakârlığı sadece söz verdiği ve tam tersini yaptıkları
alanlarla ölçülemez. Onu diğer hükümetlerden ayıran en temel şeylerden biri de
şimdiye kadar ki en korkunç katliam ve ölümlere imza atmış olmaları. AKP, parti
olarak bir ölüm makinesini andırır, çünkü iktidarının devamlılığını sadece kan
üzerinden götürmeyi kendine ödev bildi. Haliyle bu konuda sınır tanımıyor.
Gözaltılar kaybetmeler, yerinden
etmeler, zindanlara atmalar yoğunca yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. İnsan
hakları kurumları başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin yaptığı
çalışmalara göre; son 16 yılda 3 bin 500’e yakın sivil, devlet güçleri
tarafından katledildi. Bunların 700’den fazlası çocuk. Bin 532 kişi ev
baskınlarında veya sokak ortasında, 69 kişi ise gözaltında yargısız infaz
edildi. Aralarında Azadiya Welat çalışanı Kadri Bağdu, Azadiya Welat Yazı
İşleri Müdürü Rohat Aktaş ve Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in de
bulunduğu 14 gazeteci katledildi.
AKP’nin katliam ve kötülük dökümünü
yeniden hatırlayalım:
BİTMEYEN RAYDA HIZ: 41 ÖLÜ
* 2004’te Pamukova tren kazası.
Ankara-İstanbul arası yapılan hızlı tren altyapı çalışması bitmeden sefere
başladı. Tren raydan çıktı, 41 kişi öldü. Ulaştırma Bakanı ise Başbakan Binali
Yıldırım'dı.
ERMENİ SOYKIRIMI'NIN DEVAMI
* 10 Ocak 2007 Agos Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Hrant Dink sokak ortasında vurularak katledildi. Dink, suikastten
önce dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler tarafından Valiliğe çağrılıp MİT
tarafından tehdit edilmişti. Güler, İçişleri Bakanlığı’na ve 17-25 Aralık
soruşturmasında adı geçen “4 Bakan” arasına yükseldi.
* Aynı dönemde Danıştay Baskını, Rahip
Santoro Cinayeti, Malatya’da Hristiyan misyonerlerin işkenceyle katledilmesi
gibi Ergenekon'un yaptığı ifade edilen ve tamamında AKP’nin hasımlarının hedef
alındığı cinayetler gerçekleşti.
CEYLAN'DAN BERKİN'E
* Amed’in Lice ilçesi Şenlik köyü Xambaz
mezrasında 28 Eylül 2009’da hayvanlarını otlattığı sırada karakoldan atılan
havan mermisiyle Ceylan Önkol (12) parçalanarak can verdi. 16 Haziran 2013
tarihinde, polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet
etmesi üzerine aylarca komada kalan Berkin Elvan (14) 11 Mart 2014'te yaşamını
yitirdi. 28 Haziran 2013'te Lice'de kalekol yapımını protesto eden ve “Barış
İstiyoruz” pankartıyla yürüyen halka ateş açan askerler, Medeni Yıldırım'ı (18)
katletti.
ÖNCE AYDIN SONRA CENGİZ
* Dicle Üniversitesi Öğrencisi Aydın
Erdem, Amed'de 6 Aralık 2009’da Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP)
kapatılmasının protesto edildiği bir eylem sırasında polisler tarafından
sırtından vurularak katledildi. Erdem'in ağabeyi, DBP Kızıltepe İlçe Yöneticisi
Cengiz Erdem de 12 Ocak 2016'da içinde bulunduğu aracın özel harekatçılar
tarafından taranması sonucu katledildi.
ŞERZAN'I 'TAHRİK'TEN KATLETTİLER
Erdoğan tarafından sınırsız öldürme
yetkisi alan polisler, 12 Mayıs 2010'da Muğla’da Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde
okuyan 21 yaşındaki Şerzan Kurt'u katletti. Polise olay sırasında taş
atılmasını ‘tahrik nedeni’ sayan mahkeme, son duruşmada infazı 'ağırlaştırılmış
yaralama' seviyesine getirerek, katil polisin tahliyesine karar verdi.
ÖNCE DEPREM SONRA HÜKÜMET
23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde
merkez üssü Van olan depremlerde toplam 644 kişi hayatını kaybetti. İlk
depremden sonra halka “daha deprem olmaz, evlerinize girin” diyerek ikinci
depremde yaşanan ölümlere zemin hazırlayan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar istifa etmedi.
SAVAŞ UÇAĞIYLA 6 AYLIK BEBEK
* Erdoğan'ın Kürt halkına karşı
gerçekleştirdiği imha saldırıları Kuzey Kürdistan ile sınırlı kalmadı.
Defalarca Kandil'deki sivil yerleşim alanlarını bombalayan savaş uçakları 21
Ağustos 2011'de Kortek yolu üzerinde bir aracı hedef aldı. Araçta bulunan 6 aylık
Solin Bebek ile birlikte 7 kişilik bir aile vahşice katledildi.
34 KÖYLÜ PARAM PARÇA EDİLDİ
* 28 Aralık 2011 günü, Şırnak’ın Uludere
(Qilaban) ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde saat 21.20 sıralarında
karakolun bilgisi dahilinde Başûr’a geçerek sigara ve mazot getiren çoğu çocuk
34 sivil Kürt, dönüş yolundayken Amed'den kalkan F-16 Türk savaş uçakları
tarafından yüzlerce kiloluk kazan bombalarıyla bombalandı. Hepsi katledildi.
Hiçbir yetkilinin gitmediği katliam yerine giden köylüler, kendi çabaları ile
çocuklarının parçalanmış cesetlerini toplamaya çalıştı.
HESAPLANMIŞ KATLİAM: REYHANLI
* 11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı’nda
Suriye sınırında, cihatçı çetelerin tehdidi altındaki ilçede yaşayan 54 kişi
bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Türkiye’nin o güne kadarki en ağır kayıplı
saldırısının ardından yas ilan edilmedi. Erdoğan, Reyhanlı’ya iki hafta sonra
gidebildi. Yayın yasağı getirildi.
'SINIR'DA 22'Sİ ÇOCUK 165 KÜRT
Ölümün her türlüsünün sıradanlaştığı
Erdoğan döneminde, sınır infazları da sistematik bir hale geldi. DAİŞ
çetelerinin sınırı geçip Rojava'ya saldırması için adeta VİP hizmeti veren
devlet güçleri, Kürdistan'ın diğer parçalarından Kuzey tarafına geçmeye çalışan
22'si çocuk 165 kişiyi ise 'sınır ihlali yaptı' diyerek katletti.
* 16 Kasım 2013'te özel harekat
polisleri, Rojava’nın Qamişlo kentinden Nusaybin tarafına geçmeye çalışan Amir
Ehmed Abdullah ve kardeşi Yasir Ehmed Abdullah ile Mihemed Zahicir Amir isimli
3 Rojavalıyı katletti.
* 18 Mayıs 2014'te Rojava'nın Derik
kentinden Cizre'ye geçmek isteyen Rojavalı bir aileye Türk askerleri tarafından
ateş açıldı. Açılan ateş sonucu yanında biri 6, diğeri 7 yaşında iki çocuğu ve
babası Medhat Derviş ile sınırı geçmeye çalışan 28 yaşındaki Saada Darwich
isimli kadın, karnından vurularak yaşamını yitirdi.
HAZİRAN SÜRECİNDE SINIRSIZ SALDIRI
* 31 Mayıs 2013’te başlayan Haziran
İsyanı sürecinde 8 direnişçi, Mehmet, Abdullah, Ethem, Medeni, Berkin, Ali
İsmail, Hasan Ferit, Ahmet polis tarafından öldürüldü; 10 binin üzerinde
direnişçi yaralandı. Tayyip Erdoğan polis saldırıları için “emri ben verdim”
dedi
SOMA'DA 301 MADENCİ GÖMÜLDÜ
* 13 Mayıs 2014'teki Soma Katliamında
301 maden işçisi, iş katliamının kurbanı oldu. Tayyip Erdoğan katliamın
ardından “Bu işin fıtratında var” dedi.
KOBANÊ DÜŞSÜN DİYE KATLİAM
* 6-7 Ekim 2014 Kobane Serhildanın da
polis ve para-militer çetelerin birlikte hareket ettiği saldırılarda 54 kişi
katledildi.
ERMENEK'DE 18 MADENCİ DAHA
* 28 Ekim 2014’te Ermenek Katliamında 18
maden işçisi öldü.