Alevilerle bir araya gelen HDP Eş Genel
Başkanı Sezai Temelli, “Seçim barajını ancak hep birlikte yıkabiliriz. 7
Haziran’da, 1 Kasım’da yıktık şimdi de yıkmalıyız” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve
Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, Cezayir
Restoran’da Alevi halkının kurum temsilcileriyle toplantıda bir araya geldi.
Toplantıya HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai
Temelli ve çok sayıda Alevi Kurum Temsilcisi katıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli
Alevilerle ilgili bir çalışma yaparken HDK’nin içinden geldikleri için
zorlanmadıklarını söyleyerek, “Bu işe başlarken ‘Siyaseti toplumsallaştıracağız
ve toplumu siyasetleştireceğiz’ dedik. Siyaseti beraber yapacağız. Siyaset bir
haktır bu hakta o hakkın sahipleri ile yapılabilir” dedi.
50 yıldır bu topraklarda değişmeyen tek
şeyin faşizmin olduğunu vurgulayan Temelli, “50 yıldır bu topraklarda
değişmeyen bir şey var. O da Faşizme karşı omuz omuza mücadeledir. Bu şiar hala
haklı bir şiar olarak karşımızda duruyor. Eğer 24 Haziran’dan sonra nasıl bir
tablo bizi bekliyor dersek, faşizmin kurumsallaşması ve tek adam rejimin
ömrünün sürdürmesi karşımızda duruyor. Buna karşı birlikte omuz omuza mücadele
etmek önemlidir. 24 Haziran’da birlikte bir mücadele yürütmesek karanlık bir
tablo ile karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.
‘ALEVİLER EN BÜYÜK MAĞDUR’
“Partili cumhurbaşkanlığı denen sistemin
bu ülkeyi nereye götüreceği ortada” diyen Temelli, 16 yıllık AKP iktidarından
bahsederek, “İktidarda kalmanın yegane yolunun nefret söylemini olağanlaştıran
ve kamplaştıran bir iktidar olmasıdır. Bunun bir nedeninin de Türk - İslam
sentezidir” dedi. Temeli, ittihat aklının en büyük mağdurlarının başta Aleviler
ve Kürtler olduğunu söyleyerek, bunun bugünde tekrarlandığını belirtti. Bu
kamplaştırmadan en çok zarar görenlerin arasında Aleviler olduğunu söyleyen
Temelli, “Son 5 yıl boyunca AKP’nin Alevileri giderek ötekileştiren, kendini
büyütmeye çalışan bir hattı var. 24 Haziran seçimlerine giderken, bunu da
güçlendirmeye çalışıyor. Özellikle Alevi toplumunu yakından ilgilendiren bir
dışlama, ötekileştirme, yoksa sayma senaryosuydu. O düşmanlaştırıcı söylemi de
besledi. Sosyal yaşamdan tüm inançları dışladılar” diye konuştu.
‘GELİN BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM DEDİK’
AKP’nin 16 yıllık süreçte eğitim
alanıyla çok uğraştığını ifade Temelli, eğitim sisteminin çok kez
değiştirildiğini vurguladı. Toplumsal alandaki dışlamanın en çok da eğitim
sistemi ile gerçekleştirdiklerini dile getiren Temelli, “Buna karşı mücadele
etme zamanıdır. 7 Haziran seçimlerinden beri söylediğimiz bir cümlemiz var.
‘Yeni yaşam.’ Biz yeni yaşam anlayışımızla bu iktidar anlayışına karşı bir
manifesto oluşturduk. Bu yeni yaşama tüm toplulukları buna davet etti. Gelin
birlikte değiştirelim dedik” dedi.
‘SORUN VE ÇÖZÜMLERİ ORTAKLAŞTIRACAĞIZ’
HDP’nin özellikle düşmanlaştırıldığını
ve HDP ile işbirliği yapanların tamamen dışlandığı bir çizgi oluşturulduğuna
dikkat çeken Temelli, şöyle devam etti: “Toplumun bütün kesimleri söz sahibi
olmalılar. Bunu başarırsak diktatörden kurtulabiliriz. Biz bu çoğulculuğu
koruyarak geldik. Çoğulculuğun hakim olduğu bir şeyle başarabiliriz.
Bildirgemizi de bunun üzerinden kurduk. Biz yeni bir toplum sözleşmesi
yazmalıyız. 24 Haziran’dan sonra bu yeni toplum sözleşmesini birlikte
yazmalıyız. Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş da buna vurgu yapıyor.
‘Ben cumhurbaşkanı olduğumda bana verilecek yetkileri kullanmayacağım ama ortak
bir toplum sözleşmesi için üzerime düşeni yapacağım’ diyor. Biz de bunu
yapacağız. Alevi, Kürt, Süryani Ermeni ve toplumun tüm ötekileştirilenlerinin
sorunlarını ortak bir çözüm ortaya koyarak çözmeye çalışacağız. Bunu yapacak
olanlar bizleriz. Burada bütün farklılıklar temsil eden bir yerden bakıyoruz.”
‘YOK SAYARAK YOL ALAMAYIZ’
Yaşanan Alevi katliamlarını da
hatırlatan Temelli, birçok kırım politikasının olduğunu sözlerine ekleyerek,
“Öncelikle bunlarla da yüzleşmek önemlidir. Türkiye halkı bunla yüzleşmese toplumsal
bir sözleşme yapması sağlıklı değildir. Yok sayarak yol alamayız. Bütün
bunlarla yüzleştikten sonra birlikte yol almaya devam edebiliriz” diye konuştu.
Temelli, “Baktığımızda cem evlerinin yasal dayanaktan yoksun olması Türkiye’nin
bir ayıbı. Bu ayıbı aşmayan bir iktidar var. Aslında bunu aşmak istemiyor. Bu
karşıtlıktan besleniyor. Bununla iktidarını süreklileştiriyor. Bu yapılamayacak
bir şey değildir. Bir yasaya bakar. İşte burada siyasi niyet çok net kendini
ortaya çıkarıyor” diye belirtti.
“Özgürlükçü laikçi programımızla eğitim
sisteminin dönüştürmeyi amaçlıyoruz” diyen Temelli, “Tüm inançların kendini
eğitim sisteminde yer alabileceği, bir sisteme ihtiyaç vardır. Özgürlükçü
laiklik bunu esas alıyor” dedi. Temelli, “Devletin kendi anlayışını dayattığı
din bir çözüm değil bugün yaşanan çözümsüzlüğün başıdır. Eşit yurttaşlık
hakkının hakim olması gerekiyor. Yurttaşlar arasında bir hiyerarşi kurarsanız
çözüm bulamazsınız ancak eşit yurttaşlık yaratırsanız çözüm olabilirsiniz” diye
ifade etti.
Temelli son olarak şunları söyledi: “Bu
barajı hepimize konulan bir baraj. Bu barajı ancak hep birlikte yıkabiliriz. 7
Haziran’da, 1 Kasım’da yıktık şimdide yıkmalıyız. Bu kara tablo karşısında hep
birlikte dur diyebiliriz. Partilerin yan yana gelmesine ittifak denilmez
pazarlık denilir. Eğer gerçekten bir ittifak yapmak istiyorsanız bunu sokakta
yaparsınız. Bizde bunu yaptık.”