Ahmet Şık’ın twitter hesabından yaptığı
açıklama şöyle:
“İstanbul'dan HDP milletvekili adayıyım.
Hayattaki anlamı sözlüklerdeki
karşılığından daha fazla olan sözcükler var. Barış, demokrasi, eşitlik, adalet,
özgürlük bir çırpıda aklıma gelenler. İçinde bulunduğumuz karanlıkla birlikte
düşününce sanırım sizlerin de aklına bunlar geliyordur.
Hakikat ve hakikati konuşanların düşman
ilan edilip yok edilmeye çalışıldığı böylesi zulüm dönemlerinde kıymeti daha
iyi anlaşılan umut ve dayanışma sözcüklerini de saydıklarımızın arasına eklemek
gerek.
Çünkü umudun da tıpkı umutsuzluk gibi
bulaşıcı olduğu ve umutsuzluğu dayanışmayla yok edebileceğimiz zamanlar bunlar.
Çünkü Oruç Aruoba’nın da dediği gibi;
“Göğümüzü ve yerimizi yeniden kurmamızı gerektiriyor yaşadıklarımız.”
Tam da bu nedenle ülkemize, geleceğimize
dair hayallerim var...
Siyasetten bürokrasiye, akademiden
medyaya kadar dört bir yana sirayet edip tüm toplumu çürütmeye başlamış olan
yalanı alt etmeyi ve ülkemizin hakikatin ışığıyla aydınlanmasını istiyorum.
Çünkü;
Hakikatin bilinmesi herkesi birbirine
eşit kılar.
Eşitlik temelinde yükselen adalet insanı
özgürleştirir.
Özgürlük varsa demokrasi yerleşik olur.
Ve demokrasi barışın garantisidir.
Yargının iktidara biat ettirilmesiyle gazeteciliğin,
siyasetin, tek adam rejimine karşı duran herkesin esir edildiği, bilimsel
özerkliğin ayaklar altına alındığı, barışı isteyenlerin bile suçlandığı bir
çürümüş düzene karşı demokrasi güçlerinin yan yana durması gerektiğini
biliyorum.
Çocuklarımıza yaşanası, huzur içinde
nefes alıp verecekleri, geleceği özgürce ilmek ilmek örebilecekleri bir ülke
bırakabilmek için ırkçılığın sıradanlaşmasına, ayrımcılık ve nefret
tohumlarının ekilmesine karşı bir arada yaşamın mücadelesini vermek zorundayız.
Barış yerine savaş, yaşam yerine ölümü
yücelterek eşitlik, özgürlük ve adaleti yok etmeye çalışanların tehdit ve
hakaretlerinin daha çok duyuluyor olması, onların güçlü olmalarından değil
sessizliktendir.
Bizim düşlerimizde bambaşka bir ülke
hayali var. Karanlıktan, kötülükten, zulümden beslenenlerin ufkunun alamayacağı
bir ülkenin hayali bu. Yükünü sırtlayacağımız, kurmak için omuz vereceğimiz bir
ülke.
Umut kendi gerçeğini de yaratır
geleceğini de.
Söyledim, tekrarlayayım: Bu ülke yalanın
karanlığını değil, hakikatin ışığını hak ediyor. Gazetecilikte olduğu gibi
siyasette de temel şiarım, Nazım’ın dediği gibi “Annelerin ninnilerinden,
spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta” yalanı yenmek
olacak.
İşte bu yüzden milletvekili adayıyım.
Sessizlik çemberini kırmak, bu güzel
ülkemizi hakikatin ışığıyla aydınlatmak için adayım.
Halkların Demokratik Partisi’nin
Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş ve mücadele arkadaşlarının şahsında
tutsak edilmiş tüm siyasetçiler, gazeteciler, öğrenciler ve avukat
arkadaşlarımla dayanışmak için adayım.
Bunun için dayanışmadan doğacak kuvveti
açığa çıkararak birlikte mücadele vereceğiz. Her kimden gelirse gelsin şiddetin
karşısında durup özlemini çektiğimiz barış, eşitlik, özgürlük ve adaleti
mutlaka ama mutlaka hâkim kılacağız. İmkânsızla mümkün olan arasındaki farkı
belirleyenin insanın kararlılığı olduğunu biliyoruz. Ve eğer her şey iyi
olmamışsa henüz hiçbir şeyin sonuna gelmemişiz demektir.
Umutluyuz.
Özlediği hayat hep yarınlara ertelenmiş
halkımızla birlikte bugünü kazanmak için adayım.
Çocuklarımızın düşlerini gerçek
kılacağımız bir hayatı çıkarmak için adayım.
Biliyorum ki, hayatı değiştireceksek, bu
ancak birlikte başarılacak. Sen’le olacak! Biz olabilirsek olacak.
Yolumuz açık, önümüz barış olsun.”