22 Mayıs 2018 Salı

HDP adaylarını tanıttı..!


HDP Kadın Meclisi, milletvekili seçimlerinin deklarasyonuyla birlikte kadın beyannamesini İnşaat Mühendisleri Odası’nda düzenlenen toplantıda açıkladı.
HDP’nin tüm adaylarının yanı sıra demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve kadın kurumları temsilcileri toplantıya katıldı. Toplantı salonuna 24 Haziran seçimlerinin de sloganı olan “Senle Değişir”, “Bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye”, “Kadınlarla Değişir” yazılı pankartlar asıldı.
Gazete duvarın haberine göre, Tutuklu HDP’li kadınların isimlerinin okunmasıyla başlayan programda çeşitli sinevizyon gösterimlerinin yanı sıra seçimlerde kullanılacak şarkılar da çalındı.
“25 HAZİRAN’DA SARAY KADIN BAKANLIĞI OLACAK”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan toplantının ilk konuşmasını yaptı. Kadınların iradelerinin ve emeklerinin üzerindeki barajları her gün hissettiklerini ve bununla mücadele ettiklerini söyleyen Buldan şöyle devam etti:
“Hayatımızın önüne koyulan barajları en iyi biz tanıyoruz. AKP iktidara geldiğinden beri biz OHAL koşullarında yaşıyoruz. Ayrımcı ve cinsiyetçi politikaları biz kadınlara ölüm olarak geri geliyor. Biz kadınlara yönelik ayrımcılık irademizin bastırılması bir kadına yönelmiş görünse de hepimizi susturmayı, bedenlerimizi ve zihinlerimizi kontrol altına almaya çalışmak istemektedirler. Biz toplumun yarısıyız. Buradan cezaevindeki tüm yoldaşlarımızı hepsini sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Tüm politikalara, iradelerimize yönelik saldırılara ve barajlara karşı çıkıp güçlenenler biz kadınız. Biz kadınların mücadelesi direnişle, dayanışmayla her gün büyüyor. Faşizmi panzehiri olan demokrasiyle yeneceğiz. Kadınlara biçilen sınırları aşa aşa geliyoruz. Biz 24 Haziran’da “Kadınların fendi tek adamı yendi” diyeceğiz. 25 Haziran’da o sarayı kadın bakanlığı ve engelleri kaldırma bakanlığı olarak kullanacağız. İnanın ki dünya bizimle değişecek. Oyumuz bıçak sırtıdır. Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var. Ev ev dolaşalım oylarımıza sahip çıkalım. Kadının fendi 25 Haziran’ın rengidir.”
Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir’in okuduğu bildirge şu şekilde:
‘GELECEĞİMİZİ SARAY İKTİDARINA TESLİM ETMİYORUZ’
*Kazanımlarımızı korumak için mücadele edeceğiz! Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz üzerinde hiçbir erkeğin, hiçbir iktidarın tahakkümüne izin vermeyeceğiz.
*Yan yana gelerek enerjimizi buluşturduğumuz kadın örgütlerini katılarak ve birlikte çalışarak güçlendireceğiz.
*Bizler, kadınlarla ilgili tüm sorunlara doğrudan kadınların ve kadın örgütlerinin çözümgeliştirdiği ‘Kadın Bakanlığı’nıkuracağız.
*Ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağımıza, nereye gideceğimize kendimiz karar vereceğiz.
*Bizleri evlilik, giyim, savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.
*Baş örtümüze de etek boyumuza da kendimiz karar vereceğiz.
*Kendi erkek egemen çıkarlarını meşrulaştırmak için dini inançları araçsallaştıran iktidara karşı; kadın haklarına saygılı inanç özgürlüğünü savunacağız.
*Kadınların uluslararası birlikteliğinin kutlaması olan 8 Mart’ı kadınlar için resmî tatil ilan edeceğiz.
*Kadınların eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilinde eğitim ve sağlık hizmetine ulaşmalarını sağlayacağız.
*Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+’lara karşı her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını sağlayacak adımları atıp, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilmenin koşullarını oluşturacağız.
*Üç çocuk, beş çocuk doğurma baskısına karşı, doğurmak istemiyorsak doğurmayacak, istediğimiz kadar çocuk dünyaya getireceğiz.
*Tarih boyunca hep birlikte elde ettiğimiz kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz neşeyle, coşkuyla, dayanışmayla ve umutla yaşayacağız.
*Siyasette daha çok olacağız, kadınların siyasetine ve siyasetin kadınlarına sahip çıkacağız.
*Her şeye rağmen direnen, mücadele eden, sokakları OHAL şartlarında bile terk etmeyen bir kadın hareketi var ve muktedire geçit vermiyor. İşte, biz gücümüzü erkek egemen gerici ittifaklardan değil, buradan alıyoruz. Bu gücümüzü korumak için yan yana, birlikte yürümeye devam etmeliyiz.
‘CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ’
*Kadınların toplumda eşit bireyler olmasını sağlamak için gerekli politikaları hayata geçireceğiz. Kadınların yaşamın tüm alanlarında eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını sağlayacağız.
*Türkiye tarafından imzalanmış ve onaylanmış olan CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmeleri etkin bir şekilde uygulayacağız.
*Hazırlanan tüm yasalar ile uygulanan politikaları, cinsiyet eşitliğini destekleyip desteklemediği yönünden değerlendireceğiz.
*Eğitimdeayrımcılığa ve cinsiyetçiliğe son vereceğiz.
*Kadınların seçimle veya başkaca yöntemlerle oluşturulan karar mekanizmalarında eşit temsilini sağlayacağız.
*Kadınlar eşdeğer işe eşit ücret alacak. Çalışma hayatının her alanında eşitliği sağlayacak politikaları hayata geçireceğiz.
*Yalnızca görünürde eşitlik değil gerçek eşitliği sağlayacağız.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ BESLEYEN BU DÜZEN KADINLARLA DEĞİŞİR’
*Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele edeceğiz.
*Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin (İstanbul Sözleşmesi) derhal hayata geçirilmesi için gerekli tüm adımları atacağız.
*Ortaklaşan bir kadın mücadelesinin kanallarını zenginleştirerek, etkin politikalar üreterek cevap vereceğiz.
*Kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınlara yönelik her türlü cinsel ve fiziksel şiddeti önlemek için acilen, kapsamlı bir eylem planı hazırlayarak hızla hayata geçireceğiz.
*Kadına yönelik her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yaparak, 6284 sayılı yasayı kadın örgütleriyle birlikte gözden geçirecek ve kadına yönelik şiddete karşı daha aktif mücadele olanakları yaratacağız.
*Şiddete maruz kalan kadınların 7/24 arayabilecekleri, uzman personelin görevlendirildiği ALO Şiddet Hattı kuracağız.
*Şiddete maruz kalan kadını başvuru yaptığı andan itibaren kadın dostu bir yaklaşımla koruyan ve kadının beyanın esas alan bütünlüklü bir sistem geliştireceğiz. Tıbbi muayeneden yasal başvuru sürecine kadar tüm basamaklarda kadına yönelik şiddet alanında uzman personeller görevlendirilecek.
*Kadına yönelik şiddetle mücadelede bürokrasi azaltılacak, şiddet mağduru kadına ulaştığı ilk kurumda tam destek sağlanacak düzenlemeleri yapacağız.
*Kadına yönelik şiddet alanında çalışan tüm kamu personeli, nitelikli eğitimden geçirilecek, ihmali olanlar yargılanacak.
*Şiddet mağdurlarının kamusal sağlık ve sosyal destek sistemlerinden ücretsiz yararlanmaları sağlanacak.
*Koruma altındaki kadının ve çocuklarının kimliği, okullar ve SGK kayıtları da dahil olmak üzere gizli tutulacak.
*Nüfusu elli bini geçen her kentte Kadın Bakanlığı’na ya da yerel yönetimlere bağlı kadın ‘sığınağı’ açılacak, açmayanlar hakkında yaptırım uygulanacak.
*Bağımsız kadın örgütleri desteklenecek, açtıkları sığınakların giderleri Kadın Bakanlığı tarafından ödenecek.
*Cinsel şiddete uğrayan kadınların başvurabilecekleri ‘Tecavüz Kriz Merkezleri’ açılacak
*Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için kadınlar tarafından yaratılan özsavunma biçimleri desteklenecek.
*TCK’da kadının meşru müdafaa hakkı net tanıma kavuşacak ve özsavunmanın hukuksal boyutu olarak işletilecek.
*Şiddet mağduru kadınların can güvenliğini sağlamak ve onları geleceğe hazırlamak için özgür yaşam alanları oluşturulacak.
*Özgür yaşam alanları, merkezi bütçe desteğiyle kurulacak ve çalışmalarını, yerel yönetimlerin inisiyatifindeki kadın kurumlarıyla eşgüdüm içinde sürdürecek.
*Şiddeti teşvik eden ve cezasızlığı doğuran yasaları değiştireceğiz.
*Hâkim, savcı ve avukatların toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi zorunlu hale getirilecek. Kadına yönelik şiddette başvuru, soruşturma ve yargılama süreçlerinde kadına yönelik şiddet alanında uzman kolluk güçleri ile hakim ve savcılar görevlendirilecek.
*Kadın ve çocuklara yönelik her türlü cinsel ve fiziksel şiddet davalarına bakacak ihtisas mahkemelerinin kurulması sağlanacak.p
*Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetten yargılananların Ceza Kanunu’ndaki ‘haksız tahrik’ ve ‘haksız tahrik indirimleri’nden yararlanmalarını ve TCK’nin 29. maddesinin uygulanmasını önleyecek yasal değişiklik yapılacak.
*Yargıtay’da da toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini almış ve sadece bu mahkemelerin aldığı kararları denetleyecek, onaylayacak bir kurulun oluşturulması sağlanacak.
*Önemli bir sorun olan ve çoğunlukla gizli tutulan aile içindeki cinsel istismar ile mücadele edilecek ve mağdurların tedavileri için merkezler açılacak.
*İnsanların farklı cinsel yönelimlerinden dolayı maruz kaldıkları homofobi ve transfobi temelli nefret cinayetleri, ayrımcılık ve şiddetle etkin mücadele edilecek.
*Erken yaşta evliliğe karşı eğitim çalışmaları sürdürülecek.
*Evliliklerin yüzde 37’sine ulaşan 18 yaş altındaki evliliklerin engellenmesi için gerekli yasal önlemler alınacak.
‘OHAL ve SAVAŞ BÜTÇESİ KADINLARLA DEĞİŞİR’
*Bütün bakanlıklar, kendi politikalarının belirlenme¬sinde cinsiyet eşitliği politikalarını esas alacak ve kendi eşitlik planlarını hazırlayıp uygulayacak. Kurulacak olan Kadın Bakanlığı, bu kapsamda siyasi iktidarın vazgeçtiği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı’nı hazırlayarak uygulanmasını sağlayacak.
*Merkezi bütçenin, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, istihdam, ulaşım vb. alanlarında cinsiyetler arası eşitsizliği ortadan kaldıracak biçimde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme planlanması sağlanacak.
*Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın, TBMM’de görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere Toplumsal Cinsiyet Raporu hazırlanacak.
*Komisyonlarda ve genel kurulda yapılan bütçe tartış¬malarında kadın örgütlerinin görüşüne başvurulacak. Kadın istihdamının artırılması ve kadın emeğinin gö¬rünür kılınması için somut stratejik planlar hazırlanacak.
*Kadın Çalışma Destek/Danışma Merkezleri oluşturu¬lacak ve kadın dostu kentler, kadın dostu OSB, işyerleri, fabrikalar ile kadın kooperatifleri desteklenecek.
*Kadınların yüklerini azaltan ve refahlarını iyileşti¬ren kamu altyapı hizmetlerinin artırılması için bütçeden pay ayrılacak.
*Kadınların kamu hizmetlerine erişimleri ve hakları hakkında bilgilendirme hizmet ve imkânları artırılacak.
*Kamuda istihdam edilen kadın oranının artı¬rılması ve karar alma süreçlerindeki konumlarının güçlendirilmesi sağlanacak.
*Kamu ihale sisteminde kadınlar lehine düzenlemeler için gerekli çalışmalar yapılacak.
*Yerel yönetimlerin de toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe (TCDB) yapması sağlanacak.
‘EMEĞİMİZİN HAKKINI KORUYACAĞIZ’
*Kadınların güvenceli iş ve güvenceli gelecek taleplerini hayata geçirecek yasal güvence altına alacağız.
*Toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümüne son vereceğiz.
*Ev işçisi kadınları 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına alacağız.
*Ücretli ya da ücretsiz bakımın kadınların işi olmaktan çıkması için hasta, yaşlı bakım evleri açacağız.
*Erkeklerin de ebeveynlik sorumluluğunu üstlenmelerini, ev emeğini paylaşmalarını teşvik edeceğiz.
*Devredilemez babalık izni getireceğiz.
*Esnek, güvencesiz, yarı zamanlı çalışma dayatmasına karşı; güvenceli istihdamı sağlayacağız.
*Eşdeğer işe eşit ücreti güvence altına alacağız.
*Herhangi başka bir koşul aranmaksızın engelli kadınların iş, eğitim, sağlık, bakım ve sosyal güvenlik haklarını sürekli ve koşulsuz güvenceye kavuşturacağız.
*Kadınların ev içi emeği görünür kılınacak. Baba ve kocaya bağımlı olmayan sosyal güvence ve emeklilik hakkı sağlayacağız.
*Mevsimlik tarım işçisi kadınların öncelikle yaşadıkları yerde çalışabilmeleri için önlemler alınacak, örgütlenme özgürlükleri için yasal güvence, aracı-dayıbaşı-elçilik gibi aracı uygulamasına son verme, barınma beslenme, temiz su, ücret, çalışma saatleri, iş güvenliği, sağlık, sosyal güvence ve çocukların eğitimi gibi konuların sözleşmelerle belirlenmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri yapacağız.
*OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler bütün sonuçları ile iptal edilecek ve işlerinden edilmiş kadınların işe geri dönüşlerini kayıplarını telafi ederek sağlayacağız.
YOKSULLUĞUN KADINLAŞMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
*Kadını birey haline getiren özgürleştirici politikaların oluşturulmasını sağlayacak eşitlikçi bakış açısını kamu kurumlarının tüm mekanizmalarında uygulayacağız.
*Sosyal Destek -Kadın İstihdamı- Eğitim arasında stratejik bağ kurarak ortak politikalar üreteceğiz.
*Kadınların sosyal yaşama, istihdama katılımını artırmak için kadının önündeki en önemli engel olan çocuk, engelli, hasta ve yaşlı bakımı gibi bakım hizmetlerinin devlet tarafından üstlenilmesini sağlayacağız.
‘ŞARTLI YARDIMLAR DEĞİL, SOSYAL HAKLAR PROGRAMI’
*Sosyal hakları, cinsiyet eşitliğini gözeten biçimde ve bir vatandaşlık hakkı olarak yerine getireceğiz.
Sorunlarımızın yerelden tespit edilebilmesi için beledi¬yelerin kadın birimleri kurmalarını ve sosyal destek programları geliştirmelerini teşvik edeceğiz.
*Uygulamaya konan sosyal destek programlarının ye¬reldeki kadın kurumlarıyla eşgüdümlü yürütülmesini sağlayacağız.
*Biz kadınlar, bürokratik ve aşağıla¬yıcı uzun işlemler olmadan sosyal desteklere doğrudan başvurabileceğiz.
*Sosyal güvencesi ve geliri olmayan eşi vefat etmiş kadınlara yapılan sosyal destek asgari ücretten az olmayacak.
*Benzer destek, boşanmış, eşi tarafından terk edilmiş, eşi cezaevinde olan, eşi kayıp kadınlara, yalnız yaşayan annelere ve şiddet mağduru kadınlara da verilecek. Ayrıca sağlık hizmetlerine erişim ve barınma desteğinin yanı sıra çocuklarının giyim, çanta, kırtasiye, servis üc¬reti gibi okul masraflarını karşılayacağız.
‘EŞİT VE AYRIMSIZ SAĞLIK HAKKI’
*Bu hizmetler kadınlar için eşit, ulaşılabilir, anadilinde nitelikli ve bir bedel ödeme zorunluluğu olmaksızın aldığı bütüncül (tanısal, tedavi edici, rehabilite edici) sağlık hizmetlerini kapsayacak.
*İstenmeyen hamilelikler ve kürtaj önündeki engeller kaldırılacak; aile planlaması hizmetleri parasız temin edi¬lecek.
*Kadınların sağlığını olumsuz etkileyen yaşam ve iş koşullarının düzeltilmesine öncelik verilecek.
*Her mahallede kadınların hemen ulaşabileceği Kadın ve Çocuk Sağlığı Merkezleri’nin oluşturulması için yerel yönetimlerle ortak çalışmalar yapılacak.
‘KONUT SATIŞI DEĞİL, BARINMA HAKKI’
*Yerinde dönüşüm ve pozitif ayrımcılık ilkesini gözeterek düşük maliyetli konutların yapımını hedefliyoruz.
*HDP olarak, yerel yönetimlerle birlikte kadınları kentin eşit yurttaşları haline dönüştürmeyi hedefleyen politikaların yaratılmasına öncelik vereceğiz.
*Kentte yaşanacak dönüşüm süreçleri o kentte yaşayanların ucuz ve sağlıklı su, elektrik, konut, okul, kütüphane, çamaşırhane, spor ve kültür tesisleri gibi ihtiyaçlarını ve kamu yararını temel alan bir biçimde biz kadınların karar mekanizmalarına katılımıyla şekillenecek.
*Evsiz, yerinden edilmiş, şiddet mağduru, eşinden boşanmış, eşi tarafından terk edilmiş, eşi cezaevinde olan, eşi kayıp kadınlara, yalnız annelere ve göçmen/sığınmacı kadınlara sağlıklı, güvenlikli, erişilebilir barınma desteği sağlayacağız.
*Mahallelerde, çamaşırhane, kreş, ortak mutfak gibi kadınların ortak bir yaşam biçimini sürdürecekleri ve kendilerinin işletebilecekleri mekanlar açılması sağlanacak.
‘KREŞ HAKTIR’
*Kreşlerin ulaşılabilir, ücretsiz, anadilde ve 24 saat açık hizmet vermeleri sağlanacağız.
*Kreşlerle ilgili yönetmelik ve esaslar net ve uluslararası standartlara uygun olacak ve ebeveynlerin kreş denetimlerinde yer alması hedeflenecek.
*Kreş ve emzirme odaları açılmasına ilişkin yasaları kadın ve erkek çalışan sayıları üzerinden düzenleyeceğiz.
*Bakım hizmeti veren kurumlarda çalışanlara çocuk gelişimi, ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilecek.
*Mahalle kreşlerini açarak kreşi sadece çalışmaya bağlı bir hak olmaktan çıkartacağız.
*Mahalle kreşleri, işyeri kreşleri, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kreşleri gibi farklı kreş modellerini hayata geçirerek, çocuklarını nasıl bir kreşe göndereceklerinin tercihi ebeveyne bırakacağız.
‘KADINI ÖZGÜRLEŞTİREN EŞİTLİKÇİ EĞİTİM MÜMKÜN’
*Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi zorunlu ders olarak müfredata eklenecek.
*Eğitim müfredatı, ders kitapları ve diğer materyaller cinsiyetçi, eril, tekçi, merkeziyetçi, mezhepçi, militarist, milliyetçi ve şoven içerikten arındırılacak.
*Aile, okul, sokak ve diğer kamusal alanlar erkek egemenliğinin etkisinden çıkartılacaktır. Özellikle okullarda kız çocuklarını çok yönlü biçimde güçlendiren ve eğitim hakkından eksiksiz ve tam bir şekilde yararlanmasını sağlayan destekleme politikaları uygulanacak.
*Eğitim kurumlarında kadınların ve LGBTİ’lerin her tür baskı, şiddet, dışlanma, görmezden gelmeye maruz kalmalarını engelleyecek karar ve uygulamalar esas alınacak.
*Farklılıkları ya da engelleri yüzünden eğitim ortamlarından dışlanan, yeterli eğitim imkânı tanınmayan, ya da başarısızlığa mahkûm edilen çocuklara pozitif ayrımcılık uygulanacaktır. Tüm engelli öğrenciler için güvenli, eşitlikçi ve erişimi kolay bir yapı oluşturulacak.
*Kurulacak ‘Yaşam ve Öğrenme Merkezleri’ ile mesleki ve teknik uzmanlık, tarım ve kooperatifçilik gibi konularda eğitim almaları sağlanarak eğitim ve kadın istihdamı arasındaki bağ, Hakça Dağıtım Programı (HDP) kapsamında yeniden kurulacak.
‘KADINLAR ENGEL TANIMAZ’
*Engelli kadınların ve kız çocuklarının toplumsal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımıve uluslararası mevzuatta yer alan insan hak ve özgürlüklerinden yararlanmaları konusunda çalışmalar yaparak, engellilere yöne¬lik baskı, önyargı ve ayrımcılıkla etkin mücadele edeceğiz.
*Kurulacak ‘Engelleri Kaldırma Bakanlığı’ bünyesinde hizmet verecek olan ‘Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’ sadece engelli kadınların sorunlarıyla ilgilenecek ve çö¬züm politikaları geliştirilecek.
*Engelli kadın ve kız çocuklarının her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri birlikte alacağız.
‘EKOLOJİK VE KADIN MERKEZLİ YAŞAMI KURACAĞIZ’
*Patriyarkal (erkek egemen) kapitalizmin ‘modern kent’ anlayışına karşı ekolojik, cinsiyet eşitlikçi ortak yaşam alanları yaratılmasının öncüsü yine biz kadınlar olacağız. Kentsel dönüşüm programları yerine sosyal projelerle desteklenmiş yerinde dönüşümü gerçekleştirmek için gerekli yasal düzenlemeleri birlikte yapacağız.
*Yerel yönetimlerin eril ‘modern kent’ anlayışına karşı ekolojik, cinsiyet eşitlikçi ortak yaşam alanları yaratılmasını ve kentlerin ekolojik planlanmasını sağlayacak girişimleri destekleyeceğiz.
*Kadınların tarım üretiminde ekolojik ve kadın merkezli bir çalışma ve değer yaratma anlayışıyla hareket ettiği ekolojik köyler, kooperatifler kurmalarını destekleyeceğiz.
*Doğal varlıkları, suları, sulak alanları dereleri, denizleri, gölleri, ormanları, meraları, yaylaları, kışlıkları, tarım alanlarını, tüm canlıların yaşam hakkını koşulsuz koruyacağız.
‘DEMOKRATİK CUMHURİYETİ VE BARIŞI VAR EDECEĞİZ’
Kürt sorununun çözümü için şiddet ve baskı dışında başka bir yöntemi olmadığını gösteren diğer iktidarlar gibi AKP iktidarı döneminde de tarih tekerrür etmiştir. İnkâr, asimilasyon, şiddet ve Kürt karşıtlığı, temel siyaset biçimi haline dönüştü. 2003’de başlayan diyalog ve müzakere sürecinde ortaya çıkan çözüm umudu masanın devrilmesiyle bitirildi. Bugünden sonra sayın Öcalan’a yönelik tecrit derinleştirildi. Ardından üç yıldır bir yıkım ve trajediyle karşı karşıyayız. Biz kadınlar, demokratik cumhuriyet mücadelemiz ve direnişimiz ile barışı vaat ediyoruz.
‘BU BASKI SİSTEMİ KADINLARLA DEĞİŞİR’
Cezaevlerinde kadınlar ağır hak ihlallerine uğruyoruz. Çıplak arama, işkence, sağlık hakkına erişimin engellenmesi, temel ihtiyaçların karşılanmaması, iletişim ve görüş hakkının kısıtlanması, avukat hakkının sınırlandırılması gibi OHAL ile daha da ağırlaşan hak ihlalleri yaşanıyor. Aynı zamanda yüzlerce çocuk anneleri ile birlikte bu ağır koşullara maruz kalıyor.
KADIN DÜŞMANLIĞINI KADIN ENTERNASYONELİ VE KADIN DAYANIŞMASI İLE YENECEĞİZ’
Kadınların kazanımlarına saldırılar ve kadın düşmanı, cinsiyetçi politikalar, kadın cinayetleri sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir köşesinde tırmanışta. Bunların en çıplak halini DAİŞ örneğinde gördük. Ancak İspanya’dan Hindistan’a, Brezilya, Meksika, Polonya, Macaristan, İran, İngiltere, Pakistan, Ortadoğu ve ABD’ye dünyanın dört bir köşesinde kadınlar, varlıklarına, beden, emek, kimlik ve haklarına yönelik ağır ve açık tehdit karşısında büyük bir direniş içinde. Krizlerini savaşlarla çözmeye çalışan kapitalist ulus-devletlerin sınırlarında teller, yetmedi duvarlar, yetmedi çelik zırhlar yükseltme hamlesi karşısında kadınlar sınırları aşan dayanışmalar, güç birlikleri kuruyor. Biz’ler ABD’de, Brezilya’da, İspanya’da sokaklara dökülen milyonlarca kadından, Hindistan’da tecavüzlere karşı örgütlenen ve hesap soran kadınlardan, İran’ın Beyaz Çarşamba kadınlarından, Mısır’da, Tunus’ta, Lübnan’da, Polonya’da, Macaristan’da, Ukrayna’da, Rusya’da, Pakistan’da … direnen kadınlardan ve DAİŞ’i bozguna uğratarak yeni bir yaşam kurmakta olan Rojava kadınlarından güç ve ilham alıyoruz.
Bu küresel örgütlülüğü, öncelikle bölgemizdeki kadın mücadeleleri olmak üzere, bütün kadın mücadeleleriyle hep birlikte geliştireceğiz. Deneyimlerinden yararlanacağız, kazanımlarını kendi kazanımlarımız olarak sahiplenip savunacağız.
‘HDP KADIN PARTİSİDİR’
*Siyasi partiler yasası değiştirilerek eş başkanlığın sadece genel başkanlıkta değil bütün yönetim organlarında geçerli olması ve kadın kotasının uygulanması sağlayacağız.
*Seçim yasasında değişikliğe gidilerek yüzde 50 cinsiyet kotasının genel ve yerel seçimlerin tüm aşamalarında konulması, kadın adayların maddi olarak desteklenmesi için bütçe ayrılması sağlayacağız.
*Evde, sokakta, sosyal ve siyasal alanda mücadele ederek gerçekleştirdiğimiz eşit temsil ve eş başkanlık sistemini Cumhurbaşkanlığına taşıyacağız. Eş Cumhurbaşkanlığı sistemini halkın ortak yönetimini hedefleyen çoğulcu ve kolektif bir yönetim mekanizmasına dönüştüreceğiz.
*En çok kadını vuran, kadınların iradesini bastıran yüzde 10 barajını kaldıracağız.
-Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, fırsatta, süreçte ve sonuçta eşitlik için Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu olarak değiştirilecek, komisyonun bütün kanunların ve bütçenin yapımında aktif olması sağlayacağız.
*Siyasetin her alanında olmak ve hayatımız hakkında kararları vermek için HDP’de her dilden yükselen kadın sesi 24 Haziran’da bir kez daha yükselecek.
*Kadınların partisi HDP, kadınlarla birlikte Parlamentoyu da bir kadın parlamentosuna dönüştürecek.
*Kapatılan kadın kurumlarını, kadın politikaları daire başkanlıklarını, dayanışma evlerini, kadın kooperatiflerini yeniden açacağız.
*Gasp edilen yerel yönetim sistemimizi, yeni yaşamı yeniden kuracağız.
Gücümüz Var, Yapabiliriz. Kadınlarla Değişir! “