HDP Kadın Meclisi, milletvekili
seçimlerinin deklarasyonuyla birlikte kadın beyannamesini İnşaat Mühendisleri
Odası’nda düzenlenen toplantıda açıkladı.
HDP’nin tüm adaylarının yanı sıra
demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve kadın kurumları temsilcileri
toplantıya katıldı. Toplantı salonuna 24 Haziran seçimlerinin de sloganı olan
“Senle Değişir”, “Bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye”, “Kadınlarla Değişir” yazılı
pankartlar asıldı.
Gazete duvarın haberine göre, Tutuklu
HDP’li kadınların isimlerinin okunmasıyla başlayan programda çeşitli sinevizyon
gösterimlerinin yanı sıra seçimlerde kullanılacak şarkılar da çalındı.
“25 HAZİRAN’DA SARAY KADIN BAKANLIĞI
OLACAK”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan
toplantının ilk konuşmasını yaptı. Kadınların iradelerinin ve emeklerinin
üzerindeki barajları her gün hissettiklerini ve bununla mücadele ettiklerini
söyleyen Buldan şöyle devam etti:
“Hayatımızın önüne koyulan barajları en
iyi biz tanıyoruz. AKP iktidara geldiğinden beri biz OHAL koşullarında
yaşıyoruz. Ayrımcı ve cinsiyetçi politikaları biz kadınlara ölüm olarak geri
geliyor. Biz kadınlara yönelik ayrımcılık irademizin bastırılması bir kadına
yönelmiş görünse de hepimizi susturmayı, bedenlerimizi ve zihinlerimizi kontrol
altına almaya çalışmak istemektedirler. Biz toplumun yarısıyız. Buradan
cezaevindeki tüm yoldaşlarımızı hepsini sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Tüm
politikalara, iradelerimize yönelik saldırılara ve barajlara karşı çıkıp
güçlenenler biz kadınız. Biz kadınların mücadelesi direnişle, dayanışmayla her
gün büyüyor. Faşizmi panzehiri olan demokrasiyle yeneceğiz. Kadınlara biçilen
sınırları aşa aşa geliyoruz. Biz 24 Haziran’da “Kadınların fendi tek adamı
yendi” diyeceğiz. 25 Haziran’da o sarayı kadın bakanlığı ve engelleri kaldırma
bakanlığı olarak kullanacağız. İnanın ki dünya bizimle değişecek. Oyumuz bıçak
sırtıdır. Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var. Ev ev dolaşalım oylarımıza
sahip çıkalım. Kadının fendi 25 Haziran’ın rengidir.”
Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet
Taşdemir’in okuduğu bildirge şu şekilde:
‘GELECEĞİMİZİ SARAY İKTİDARINA TESLİM
ETMİYORUZ’
*Kazanımlarımızı korumak için mücadele
edeceğiz! Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz üzerinde hiçbir erkeğin, hiçbir
iktidarın tahakkümüne izin vermeyeceğiz.
*Yan yana gelerek enerjimizi buluşturduğumuz
kadın örgütlerini katılarak ve birlikte çalışarak güçlendireceğiz.
*Bizler, kadınlarla ilgili tüm
sorunlara doğrudan kadınların ve kadın örgütlerinin çözümgeliştirdiği
‘Kadın Bakanlığı’nıkuracağız.
*Ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağımıza,
nereye gideceğimize kendimiz karar vereceğiz.
*Bizleri evlilik, giyim, savaş siyaseti
üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin
vermeyeceğiz.
*Baş örtümüze de etek boyumuza da
kendimiz karar vereceğiz.
*Kendi erkek egemen çıkarlarını
meşrulaştırmak için dini inançları araçsallaştıran iktidara karşı; kadın
haklarına saygılı inanç özgürlüğünü savunacağız.
*Kadınların uluslararası birlikteliğinin
kutlaması olan 8 Mart’ı kadınlar için resmî tatil ilan edeceğiz.
*Kadınların eşit, parasız,
ulaşılabilir, nitelikli ve anadilinde eğitim ve sağlık hizmetine ulaşmalarını
sağlayacağız.
*Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda
LGBTİ+’lara karşı her türlü eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını
sağlayacak adımları atıp, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilmenin
koşullarını oluşturacağız.
*Üç çocuk, beş çocuk doğurma baskısına
karşı, doğurmak istemiyorsak doğurmayacak, istediğimiz kadar çocuk dünyaya
getireceğiz.
*Tarih boyunca hep birlikte elde
ettiğimiz kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz neşeyle, coşkuyla,
dayanışmayla ve umutla yaşayacağız.
*Siyasette daha çok olacağız, kadınların
siyasetine ve siyasetin kadınlarına sahip çıkacağız.
*Her şeye rağmen direnen, mücadele eden,
sokakları OHAL şartlarında bile terk etmeyen bir kadın hareketi var ve
muktedire geçit vermiyor. İşte, biz gücümüzü erkek egemen gerici ittifaklardan
değil, buradan alıyoruz. Bu gücümüzü korumak için yan yana, birlikte yürümeye
devam etmeliyiz.
‘CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ’
*Kadınların toplumda eşit bireyler
olmasını sağlamak için gerekli politikaları hayata geçireceğiz. Kadınların
yaşamın tüm alanlarında eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını sağlayacağız.
*Türkiye tarafından imzalanmış ve
onaylanmış olan CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası
sözleşmeleri etkin bir şekilde uygulayacağız.
*Hazırlanan tüm yasalar ile uygulanan
politikaları, cinsiyet eşitliğini destekleyip desteklemediği yönünden
değerlendireceğiz.
*Eğitimdeayrımcılığa ve
cinsiyetçiliğe son vereceğiz.
*Kadınların seçimle veya başkaca
yöntemlerle oluşturulan karar mekanizmalarında eşit temsilini sağlayacağız.
*Kadınlar eşdeğer işe eşit ücret alacak.
Çalışma hayatının her alanında eşitliği sağlayacak politikaları hayata
geçireceğiz.
*Yalnızca görünürde eşitlik değil gerçek
eşitliği sağlayacağız.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ BESLEYEN BU
DÜZEN KADINLARLA DEĞİŞİR’
*Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik
şiddete karşı mücadele edeceğiz.
*Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi
Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin
(İstanbul Sözleşmesi) derhal hayata geçirilmesi için gerekli tüm adımları
atacağız.
*Ortaklaşan bir kadın mücadelesinin
kanallarını zenginleştirerek, etkin politikalar üreterek cevap vereceğiz.
*Kadın cinayetleri başta olmak üzere
kadınlara yönelik her türlü cinsel ve fiziksel şiddeti önlemek için acilen,
kapsamlı bir eylem planı hazırlayarak hızla hayata geçireceğiz.
*Kadına yönelik her türlü ayrımcılığı
ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yaparak, 6284 sayılı yasayı kadın
örgütleriyle birlikte gözden geçirecek ve kadına yönelik şiddete karşı daha
aktif mücadele olanakları yaratacağız.
*Şiddete maruz kalan kadınların 7/24
arayabilecekleri, uzman personelin görevlendirildiği ALO Şiddet Hattı
kuracağız.
*Şiddete maruz kalan kadını başvuru
yaptığı andan itibaren kadın dostu bir yaklaşımla koruyan ve kadının beyanın
esas alan bütünlüklü bir sistem geliştireceğiz. Tıbbi muayeneden yasal başvuru
sürecine kadar tüm basamaklarda kadına yönelik şiddet alanında uzman personeller
görevlendirilecek.
*Kadına yönelik şiddetle mücadelede
bürokrasi azaltılacak, şiddet mağduru kadına ulaştığı ilk kurumda tam destek
sağlanacak düzenlemeleri yapacağız.
*Kadına yönelik şiddet alanında çalışan
tüm kamu personeli, nitelikli eğitimden geçirilecek, ihmali olanlar
yargılanacak.
*Şiddet mağdurlarının kamusal sağlık ve
sosyal destek sistemlerinden ücretsiz yararlanmaları sağlanacak.
*Koruma altındaki kadının ve
çocuklarının kimliği, okullar ve SGK kayıtları da dahil olmak üzere gizli
tutulacak.
*Nüfusu elli bini geçen her kentte Kadın
Bakanlığı’na ya da yerel yönetimlere bağlı kadın ‘sığınağı’ açılacak,
açmayanlar hakkında yaptırım uygulanacak.
*Bağımsız kadın örgütleri desteklenecek,
açtıkları sığınakların giderleri Kadın Bakanlığı tarafından ödenecek.
*Cinsel şiddete uğrayan kadınların
başvurabilecekleri ‘Tecavüz Kriz Merkezleri’ açılacak
*Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için
kadınlar tarafından yaratılan özsavunma biçimleri desteklenecek.
*TCK’da kadının meşru müdafaa hakkı net
tanıma kavuşacak ve özsavunmanın hukuksal boyutu olarak işletilecek.
*Şiddet mağduru kadınların can
güvenliğini sağlamak ve onları geleceğe hazırlamak için özgür yaşam alanları
oluşturulacak.
*Özgür yaşam alanları, merkezi bütçe
desteğiyle kurulacak ve çalışmalarını, yerel yönetimlerin inisiyatifindeki
kadın kurumlarıyla eşgüdüm içinde sürdürecek.
*Şiddeti teşvik eden ve cezasızlığı
doğuran yasaları değiştireceğiz.
*Hâkim, savcı ve avukatların toplumsal
cinsiyet eşitliği eğitimi zorunlu hale getirilecek. Kadına yönelik şiddette
başvuru, soruşturma ve yargılama süreçlerinde kadına yönelik şiddet alanında
uzman kolluk güçleri ile hakim ve savcılar görevlendirilecek.
*Kadın ve çocuklara yönelik her türlü
cinsel ve fiziksel şiddet davalarına bakacak ihtisas mahkemelerinin kurulması
sağlanacak.p
*Kadın cinayetleri ve kadına yönelik
şiddetten yargılananların Ceza Kanunu’ndaki ‘haksız tahrik’ ve ‘haksız tahrik
indirimleri’nden yararlanmalarını ve TCK’nin 29. maddesinin uygulanmasını
önleyecek yasal değişiklik yapılacak.
*Yargıtay’da da toplumsal cinsiyet
eşitliği eğitimini almış ve sadece bu mahkemelerin aldığı kararları
denetleyecek, onaylayacak bir kurulun oluşturulması sağlanacak.
*Önemli bir sorun olan ve çoğunlukla
gizli tutulan aile içindeki cinsel istismar ile mücadele edilecek ve
mağdurların tedavileri için merkezler açılacak.
*İnsanların farklı cinsel
yönelimlerinden dolayı maruz kaldıkları homofobi ve transfobi temelli nefret
cinayetleri, ayrımcılık ve şiddetle etkin mücadele edilecek.
*Erken yaşta evliliğe karşı eğitim çalışmaları
sürdürülecek.
*Evliliklerin yüzde 37’sine ulaşan 18
yaş altındaki evliliklerin engellenmesi için gerekli yasal önlemler alınacak.
‘OHAL ve SAVAŞ BÜTÇESİ KADINLARLA
DEĞİŞİR’
*Bütün bakanlıklar, kendi
politikalarının belirlenme¬sinde cinsiyet eşitliği politikalarını esas alacak
ve kendi eşitlik planlarını hazırlayıp uygulayacak. Kurulacak olan Kadın
Bakanlığı, bu kapsamda siyasi iktidarın vazgeçtiği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Ulusal Eylem Planı’nı hazırlayarak uygulanmasını sağlayacak.
*Merkezi bütçenin, eğitim, sağlık,
sosyal güvenlik, istihdam, ulaşım vb. alanlarında cinsiyetler arası eşitsizliği
ortadan kaldıracak biçimde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme planlanması
sağlanacak.
*Merkezî Yönetim Bütçe Kanun
Tasarısı’nın, TBMM’de görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere Toplumsal
Cinsiyet Raporu hazırlanacak.
*Komisyonlarda ve genel kurulda yapılan
bütçe tartış¬malarında kadın örgütlerinin görüşüne başvurulacak. Kadın
istihdamının artırılması ve kadın emeğinin gö¬rünür kılınması için somut stratejik
planlar hazırlanacak.
*Kadın Çalışma Destek/Danışma Merkezleri
oluşturu¬lacak ve kadın dostu kentler, kadın dostu OSB, işyerleri, fabrikalar
ile kadın kooperatifleri desteklenecek.
*Kadınların yüklerini azaltan ve
refahlarını iyileşti¬ren kamu altyapı hizmetlerinin artırılması için bütçeden
pay ayrılacak.
*Kadınların kamu hizmetlerine erişimleri
ve hakları hakkında bilgilendirme hizmet ve imkânları artırılacak.
*Kamuda istihdam edilen kadın oranının
artı¬rılması ve karar alma süreçlerindeki konumlarının güçlendirilmesi
sağlanacak.
*Kamu ihale sisteminde kadınlar lehine
düzenlemeler için gerekli çalışmalar yapılacak.
*Yerel yönetimlerin de toplumsal
cinsiyete duyarlı bütçe (TCDB) yapması sağlanacak.
‘EMEĞİMİZİN HAKKINI KORUYACAĞIZ’
*Kadınların güvenceli iş ve güvenceli
gelecek taleplerini hayata geçirecek yasal güvence altına alacağız.
*Toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümüne
son vereceğiz.
*Ev işçisi kadınları 4857 sayılı İş
Kanunu kapsamına alacağız.
*Ücretli ya da ücretsiz bakımın
kadınların işi olmaktan çıkması için hasta, yaşlı bakım evleri açacağız.
*Erkeklerin de ebeveynlik sorumluluğunu
üstlenmelerini, ev emeğini paylaşmalarını teşvik edeceğiz.
*Devredilemez babalık izni getireceğiz.
*Esnek, güvencesiz, yarı zamanlı çalışma
dayatmasına karşı; güvenceli istihdamı sağlayacağız.
*Eşdeğer işe eşit ücreti güvence altına
alacağız.
*Herhangi başka bir koşul aranmaksızın
engelli kadınların iş, eğitim, sağlık, bakım ve sosyal güvenlik haklarını
sürekli ve koşulsuz güvenceye kavuşturacağız.
*Kadınların ev içi emeği görünür
kılınacak. Baba ve kocaya bağımlı olmayan sosyal güvence ve emeklilik hakkı
sağlayacağız.
*Mevsimlik tarım işçisi kadınların
öncelikle yaşadıkları yerde çalışabilmeleri için önlemler alınacak, örgütlenme
özgürlükleri için yasal güvence, aracı-dayıbaşı-elçilik gibi aracı uygulamasına
son verme, barınma beslenme, temiz su, ücret, çalışma saatleri, iş güvenliği,
sağlık, sosyal güvence ve çocukların eğitimi gibi konuların sözleşmelerle
belirlenmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri yapacağız.
*OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler bütün
sonuçları ile iptal edilecek ve işlerinden edilmiş kadınların işe geri
dönüşlerini kayıplarını telafi ederek sağlayacağız.
YOKSULLUĞUN KADINLAŞMASINA İZİN
VERMEYECEĞİZ!
*Kadını birey haline getiren
özgürleştirici politikaların oluşturulmasını sağlayacak eşitlikçi bakış açısını
kamu kurumlarının tüm mekanizmalarında uygulayacağız.
*Sosyal Destek -Kadın İstihdamı- Eğitim
arasında stratejik bağ kurarak ortak politikalar üreteceğiz.
*Kadınların sosyal yaşama, istihdama katılımını
artırmak için kadının önündeki en önemli engel olan çocuk, engelli, hasta ve
yaşlı bakımı gibi bakım hizmetlerinin devlet tarafından üstlenilmesini
sağlayacağız.
‘ŞARTLI YARDIMLAR DEĞİL, SOSYAL HAKLAR
PROGRAMI’
*Sosyal hakları, cinsiyet eşitliğini
gözeten biçimde ve bir vatandaşlık hakkı olarak yerine getireceğiz.
Sorunlarımızın yerelden tespit
edilebilmesi için beledi¬yelerin kadın birimleri kurmalarını ve sosyal destek
programları geliştirmelerini teşvik edeceğiz.
*Uygulamaya konan sosyal destek programlarının
ye¬reldeki kadın kurumlarıyla eşgüdümlü yürütülmesini sağlayacağız.
*Biz kadınlar, bürokratik ve
aşağıla¬yıcı uzun işlemler olmadan sosyal desteklere doğrudan başvurabileceğiz.
*Sosyal güvencesi ve geliri olmayan eşi
vefat etmiş kadınlara yapılan sosyal destek asgari ücretten az olmayacak.
*Benzer destek, boşanmış, eşi tarafından
terk edilmiş, eşi cezaevinde olan, eşi kayıp kadınlara, yalnız yaşayan annelere
ve şiddet mağduru kadınlara da verilecek. Ayrıca sağlık hizmetlerine erişim ve
barınma desteğinin yanı sıra çocuklarının giyim, çanta, kırtasiye, servis
üc¬reti gibi okul masraflarını karşılayacağız.
‘EŞİT VE AYRIMSIZ SAĞLIK HAKKI’
*Bu hizmetler kadınlar için eşit,
ulaşılabilir, anadilinde nitelikli ve bir bedel ödeme zorunluluğu olmaksızın
aldığı bütüncül (tanısal, tedavi edici, rehabilite edici) sağlık hizmetlerini
kapsayacak.
*İstenmeyen hamilelikler ve kürtaj
önündeki engeller kaldırılacak; aile planlaması hizmetleri parasız temin
edi¬lecek.
*Kadınların sağlığını olumsuz etkileyen
yaşam ve iş koşullarının düzeltilmesine öncelik verilecek.
*Her mahallede kadınların hemen
ulaşabileceği Kadın ve Çocuk Sağlığı Merkezleri’nin oluşturulması için yerel
yönetimlerle ortak çalışmalar yapılacak.
‘KONUT SATIŞI DEĞİL, BARINMA HAKKI’
*Yerinde dönüşüm ve pozitif ayrımcılık
ilkesini gözeterek düşük maliyetli konutların yapımını hedefliyoruz.
*HDP olarak, yerel yönetimlerle birlikte
kadınları kentin eşit yurttaşları haline dönüştürmeyi hedefleyen politikaların
yaratılmasına öncelik vereceğiz.
*Kentte yaşanacak dönüşüm süreçleri o
kentte yaşayanların ucuz ve sağlıklı su, elektrik, konut, okul, kütüphane,
çamaşırhane, spor ve kültür tesisleri gibi ihtiyaçlarını ve kamu yararını temel
alan bir biçimde biz kadınların karar mekanizmalarına katılımıyla şekillenecek.
*Evsiz, yerinden edilmiş, şiddet
mağduru, eşinden boşanmış, eşi tarafından terk edilmiş, eşi cezaevinde olan,
eşi kayıp kadınlara, yalnız annelere ve göçmen/sığınmacı kadınlara sağlıklı,
güvenlikli, erişilebilir barınma desteği sağlayacağız.
*Mahallelerde, çamaşırhane, kreş, ortak
mutfak gibi kadınların ortak bir yaşam biçimini sürdürecekleri ve kendilerinin
işletebilecekleri mekanlar açılması sağlanacak.
‘KREŞ HAKTIR’
*Kreşlerin ulaşılabilir, ücretsiz,
anadilde ve 24 saat açık hizmet vermeleri sağlanacağız.
*Kreşlerle ilgili yönetmelik ve esaslar
net ve uluslararası standartlara uygun olacak ve ebeveynlerin kreş
denetimlerinde yer alması hedeflenecek.
*Kreş ve emzirme odaları açılmasına
ilişkin yasaları kadın ve erkek çalışan sayıları üzerinden düzenleyeceğiz.
*Bakım hizmeti veren kurumlarda
çalışanlara çocuk gelişimi, ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi
verilecek.
*Mahalle kreşlerini açarak kreşi sadece
çalışmaya bağlı bir hak olmaktan çıkartacağız.
*Mahalle kreşleri, işyeri kreşleri, Organize
Sanayi Bölgesi (OSB) kreşleri gibi farklı kreş modellerini hayata geçirerek,
çocuklarını nasıl bir kreşe göndereceklerinin tercihi ebeveyne bırakacağız.
‘KADINI ÖZGÜRLEŞTİREN EŞİTLİKÇİ EĞİTİM
MÜMKÜN’
*Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi
zorunlu ders olarak müfredata eklenecek.
*Eğitim müfredatı, ders kitapları ve
diğer materyaller cinsiyetçi, eril, tekçi, merkeziyetçi, mezhepçi, militarist,
milliyetçi ve şoven içerikten arındırılacak.
*Aile, okul, sokak ve diğer kamusal
alanlar erkek egemenliğinin etkisinden çıkartılacaktır. Özellikle okullarda kız
çocuklarını çok yönlü biçimde güçlendiren ve eğitim hakkından eksiksiz ve tam
bir şekilde yararlanmasını sağlayan destekleme politikaları uygulanacak.
*Eğitim kurumlarında kadınların ve
LGBTİ’lerin her tür baskı, şiddet, dışlanma, görmezden gelmeye maruz
kalmalarını engelleyecek karar ve uygulamalar esas alınacak.
*Farklılıkları ya da engelleri yüzünden
eğitim ortamlarından dışlanan, yeterli eğitim imkânı tanınmayan, ya da
başarısızlığa mahkûm edilen çocuklara pozitif ayrımcılık uygulanacaktır. Tüm
engelli öğrenciler için güvenli, eşitlikçi ve erişimi kolay bir yapı
oluşturulacak.
*Kurulacak ‘Yaşam ve Öğrenme Merkezleri’
ile mesleki ve teknik uzmanlık, tarım ve kooperatifçilik gibi konularda eğitim
almaları sağlanarak eğitim ve kadın istihdamı arasındaki bağ, Hakça Dağıtım
Programı (HDP) kapsamında yeniden kurulacak.
‘KADINLAR ENGEL TANIMAZ’
*Engelli kadınların ve kız çocuklarının
toplumsal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımıve uluslararası
mevzuatta yer alan insan hak ve özgürlüklerinden yararlanmaları konusunda
çalışmalar yaparak, engellilere yöne¬lik baskı, önyargı ve ayrımcılıkla etkin
mücadele edeceğiz.
*Kurulacak ‘Engelleri Kaldırma
Bakanlığı’ bünyesinde hizmet verecek olan ‘Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’
sadece engelli kadınların sorunlarıyla ilgilenecek ve çö¬züm politikaları
geliştirilecek.
*Engelli kadın ve kız çocuklarının her
türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için yasal, idari, toplumsal,
eğitsel bütün önlemleri birlikte alacağız.
‘EKOLOJİK VE KADIN MERKEZLİ YAŞAMI
KURACAĞIZ’
*Patriyarkal (erkek egemen) kapitalizmin
‘modern kent’ anlayışına karşı ekolojik, cinsiyet eşitlikçi ortak yaşam
alanları yaratılmasının öncüsü yine biz kadınlar olacağız. Kentsel dönüşüm programları
yerine sosyal projelerle desteklenmiş yerinde dönüşümü gerçekleştirmek için
gerekli yasal düzenlemeleri birlikte yapacağız.
*Yerel yönetimlerin eril ‘modern kent’
anlayışına karşı ekolojik, cinsiyet eşitlikçi ortak yaşam alanları
yaratılmasını ve kentlerin ekolojik planlanmasını sağlayacak girişimleri
destekleyeceğiz.
*Kadınların tarım üretiminde ekolojik ve
kadın merkezli bir çalışma ve değer yaratma anlayışıyla hareket ettiği ekolojik
köyler, kooperatifler kurmalarını destekleyeceğiz.
*Doğal varlıkları, suları, sulak
alanları dereleri, denizleri, gölleri, ormanları, meraları, yaylaları,
kışlıkları, tarım alanlarını, tüm canlıların yaşam hakkını koşulsuz
koruyacağız.
‘DEMOKRATİK CUMHURİYETİ VE BARIŞI VAR
EDECEĞİZ’
Kürt sorununun çözümü için şiddet ve
baskı dışında başka bir yöntemi olmadığını gösteren diğer iktidarlar gibi AKP
iktidarı döneminde de tarih tekerrür etmiştir. İnkâr, asimilasyon, şiddet ve
Kürt karşıtlığı, temel siyaset biçimi haline dönüştü. 2003’de başlayan diyalog
ve müzakere sürecinde ortaya çıkan çözüm umudu masanın devrilmesiyle bitirildi.
Bugünden sonra sayın Öcalan’a yönelik tecrit derinleştirildi. Ardından üç
yıldır bir yıkım ve trajediyle karşı karşıyayız. Biz kadınlar, demokratik
cumhuriyet mücadelemiz ve direnişimiz ile barışı vaat ediyoruz.
‘BU BASKI SİSTEMİ KADINLARLA DEĞİŞİR’
Cezaevlerinde kadınlar ağır hak
ihlallerine uğruyoruz. Çıplak arama, işkence, sağlık hakkına erişimin
engellenmesi, temel ihtiyaçların karşılanmaması, iletişim ve görüş hakkının
kısıtlanması, avukat hakkının sınırlandırılması gibi OHAL ile daha da ağırlaşan
hak ihlalleri yaşanıyor. Aynı zamanda yüzlerce çocuk anneleri ile birlikte bu
ağır koşullara maruz kalıyor.
KADIN DÜŞMANLIĞINI KADIN ENTERNASYONELİ
VE KADIN DAYANIŞMASI İLE YENECEĞİZ’
Kadınların kazanımlarına saldırılar ve
kadın düşmanı, cinsiyetçi politikalar, kadın cinayetleri sadece Türkiye’de
değil, dünyanın dört bir köşesinde tırmanışta. Bunların en çıplak halini DAİŞ
örneğinde gördük. Ancak İspanya’dan Hindistan’a, Brezilya, Meksika, Polonya, Macaristan,
İran, İngiltere, Pakistan, Ortadoğu ve ABD’ye dünyanın dört bir köşesinde
kadınlar, varlıklarına, beden, emek, kimlik ve haklarına yönelik ağır ve açık
tehdit karşısında büyük bir direniş içinde. Krizlerini savaşlarla çözmeye
çalışan kapitalist ulus-devletlerin sınırlarında teller, yetmedi duvarlar,
yetmedi çelik zırhlar yükseltme hamlesi karşısında kadınlar sınırları aşan
dayanışmalar, güç birlikleri kuruyor. Biz’ler ABD’de, Brezilya’da, İspanya’da
sokaklara dökülen milyonlarca kadından, Hindistan’da tecavüzlere karşı
örgütlenen ve hesap soran kadınlardan, İran’ın Beyaz Çarşamba kadınlarından,
Mısır’da, Tunus’ta, Lübnan’da, Polonya’da, Macaristan’da, Ukrayna’da, Rusya’da,
Pakistan’da … direnen kadınlardan ve DAİŞ’i bozguna uğratarak yeni bir yaşam
kurmakta olan Rojava kadınlarından güç ve ilham alıyoruz.
Bu küresel örgütlülüğü, öncelikle
bölgemizdeki kadın mücadeleleri olmak üzere, bütün kadın mücadeleleriyle hep
birlikte geliştireceğiz. Deneyimlerinden yararlanacağız, kazanımlarını kendi
kazanımlarımız olarak sahiplenip savunacağız.
‘HDP KADIN PARTİSİDİR’
*Siyasi partiler yasası değiştirilerek
eş başkanlığın sadece genel başkanlıkta değil bütün yönetim organlarında
geçerli olması ve kadın kotasının uygulanması sağlayacağız.
*Seçim yasasında değişikliğe gidilerek
yüzde 50 cinsiyet kotasının genel ve yerel seçimlerin tüm aşamalarında
konulması, kadın adayların maddi olarak desteklenmesi için bütçe ayrılması
sağlayacağız.
*Evde, sokakta, sosyal ve siyasal alanda
mücadele ederek gerçekleştirdiğimiz eşit temsil ve eş başkanlık sistemini
Cumhurbaşkanlığına taşıyacağız. Eş Cumhurbaşkanlığı sistemini halkın ortak
yönetimini hedefleyen çoğulcu ve kolektif bir yönetim mekanizmasına
dönüştüreceğiz.
*En çok kadını vuran, kadınların
iradesini bastıran yüzde 10 barajını kaldıracağız.
-Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu,
fırsatta, süreçte ve sonuçta eşitlik için Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu olarak
değiştirilecek, komisyonun bütün kanunların ve bütçenin yapımında aktif olması
sağlayacağız.
*Siyasetin her alanında olmak ve
hayatımız hakkında kararları vermek için HDP’de her dilden yükselen kadın sesi
24 Haziran’da bir kez daha yükselecek.
*Kadınların partisi HDP, kadınlarla
birlikte Parlamentoyu da bir kadın parlamentosuna dönüştürecek.
*Kapatılan kadın kurumlarını, kadın
politikaları daire başkanlıklarını, dayanışma evlerini, kadın kooperatiflerini
yeniden açacağız.
*Gasp edilen yerel yönetim sistemimizi,
yeni yaşamı yeniden kuracağız.
Gücümüz Var, Yapabiliriz. Kadınlarla
Değişir! “