Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
grupları ile birlikte 20 Ocak’ta operasyon başlatıp 58 gün sonra yani 18
Mart’ta girdiği Afrin’de demografik yapı değiştiriliyor.
Türkiye’nin Afrin’e operasyonu sürerken
yapılan kimi değerlendirmelerde hükümetin “Afrin’i asıl sahiplerine teslim
edeceğiz” sözlerine ve kentin demografik özelliklerine dikkat çekilerek, ‘etnik
temizlik’ uyarısı yapılmıştı.
Öyle ki Türkiye ve ÖSO gruplarının kente
girmesinin ardından Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) hazırladığı raporda
Afrin’de demografik değişim politikası yürütüldüğünü duyurmuştu.
Britanya’nın saygın dergilerinden
Economist de henüz Nisan ayında paylaştığı bir haberinde Türkiye’deki Suriyeli
mültecilerin bir kısmının ve İdlib’dekilerin Afrin’e getirilmek istendiği
iddiasına yer vermiş ve bunun kentin demografisine etkisine dikkat çekmişti.
Kentten gelen son bilgiler ise bu
değişimin uygulamaya geçirildiğini gösteriyor.
Halihazırda Afrin’e Şam’ın Guta
bölgesinden taşınan selefiler ve aileleri yerleştiriliyor.
Kürtçe isimler değiştiriliyor, izler
siliniyor
Kuzey Suriye’deki gazeteci Erdoğan
Altan’ın Mezopotamya Haber Ajansı’nda (MA) yer alan haberine göre 18 Mart’ta
Afrin’e giren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ÖSO güçleri, kalan az sayıdaki
aileyi ve geri dönen Afrinlileri “kentten kaçırtmak için” çeşitli yollara
başvuruyor.
Haberde, daha önce de gündeme gelen
“kaçırma, işkence, öldürme, gasp, talan ve tecavüzün bir yönteme dönüştüğü, bu
nedenle de kentte kalan son Kürtlerin de topraklarını terk etmek zorunda
kaldıkları” iddia ediliyor.
Gazeteci Altan’ın haberinde dikkat çeken
bir diğer nokta ise Afrin’de Kürtlere dair izlerin silinmeye çalışıldığı
iddiası.
TSK ve ÖSO güçleri kente ilk
girdiklerinde Demirci Kawa heykelini yıkmıştı. Şimdi de bölgedeki Kürtçe
isimlerin değiştirildiği belirtiliyor.
MA’daki haberde Raco ilçesinin “Girê
Kevirê Ker” olan isminin “Şehitler Tepesi” olarak değiştirildiği, yine köy
isimleri ve başta kent hastanesi olmak üzere kurumların adının da
Türkçeleştirildiği aktarılıyor.
Bir diğer iddia da binlerce yıllık
taşınabilen tarihi varlıkların Türkiye’ye taşındığı yönünde. Haberde yer alan
kimi bilgiler şu şekilde:
Viyan Amara Kültür Merkezi, çocuklara
Türkçe öğretilen bir merkeze dönüştürüldü.
Afrin Üniversitesi’ne bağlı meslek
edindirme merkezi cezaevine dönüştürüldü.
Şeriat Lisesi, şeriat mahkemesine
çevrildi.
AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Muhammed Nakşibendi, Afrin müftüsü olarak
görevlendirildi.
Ezidi köyleri (Feqîra, Sînka ve Qîbarê)
askeri karargahlara dönüştürülürken, Ezidilerin buralara girişi yasaklandı.
Mabata ilçesi köylerindeki Alevilerin
kullandığı cemevi, Sultan Murad Tugayı’nın askeri karargahına dönüştürüldü.
Alevilerin Yaxmur Dede Ziyareti de dozerle yıkıldı, yerine askeri karargah inşa
ediliyor.
Kararları Türkiye’de toplanan Meclis
alıyor
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin kent
merkezine girmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’nın Twitter hesabından
paylaşılmıştı.
TSK ve ÖSO’nun Afrin’e girişinin
ardından Mart ayında Antep’te Türkiye’nin gözetiminde “Afrin Kurtuluş Kongresi”
toplanmıştı.
Söz konusu grubun sözcüsü Hesen Şindi,
bir yerel meclis oluşturduklarını belirterek, bunun koordinasyonunun Hatay
Valiliği tarafından üstlenileceği bilgisini vermişti. Sözcü, Afrin için
Türkiye’den bir vali belirleneceğini belirterek “Afrin, Antakya’ya ait olacak”
demişti.
Afrin’de demografinin değiştirildiğine
işaret eden son işlemler de dahil tüm kararlar Türkiye’de oluşturulan bu ‘sivil
meclis’ eli ile alınıyor. Söz konusu kararların altında bu meclisin imzası
bulunuyor. Böylece alınan kararlara meşruiyet sağlandığı belirtiliyor.
Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın
(Yeni pencerede açılır)101Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede
açılır)101Google+ üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede
açılır)WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Telegram'da
paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)